HDP'li Yüksekdağ: Bizi siz dizayn edemezsiniz!
Abone olHDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, partisinin Meclis grup toplantısında konuşmasında, AK Parti'nin HDP'yi dizayn edeceği iddialarına ateş püskürdü.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Meclis'te gerçekleştirilen grup toplantıları kapsamında konuşma yaptı.
Yüksekdağ'ın konuşmasının ana hatları başta çözüm sürecinin yaşadığı son tıkanma olmak üzere, Kobani ve geçtiğimiz günlerde AK Parti’de yapıldığı iddia edilen İmralı heyeti ile birlikte, HDP yönetiminin de değişmesi gerektiğine ilişkin değerlendirmeleri üzerine kuruluydu.
"HDP'Yİ DİZAYN ETMEK KİMSENİN HADDİ DEĞİL!"
Yüksekdağ 'dizayn' iddialarına ateş püskürerek "Kürt sorununda çözüm sürecini dondurdunuz. Müzakarenin yaşama geçmesi aşamasını süründürme gayreti içerisindesiniz. Çözüm sürecinde hangi aşamadayız? Hükümet topu kendisinin dışında herkese atıyor. En temel engel sanki partimiz! İktidar işi gücü bırakmış, HDP'ye bakalım ne yapacak, çözüm sürecinin geleceği ona göre şeklillenir deme aymazlığı içerisinde. HDP hükümet olur, görevlerini yerine getirir. Bu irademiz var, politikasız ve çözümsüz değiliz. Sorumluluğunuzu bize atmayın. HDP'yi dizayn etmek kimsenin haddi değildir. Biz ne yapacağımızı daima halka sorduk, ancak halkımıza halklarımıza hesap verdik." dedi.
HDP'Yİ DİZAYN ETME FİKRİ NEREDEN ÇIKTI?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yönelik yolsuzluk eleştirilerini çokça yapan HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş hakkında, AK Parti yönetiminde, cezaevinden çıktıktan sonra Gülen cemaatine yönelik suçlamalarda bulunan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Hatip Dicle’nin HDP’de etkin konuma gelmesi yönünde formüller seslendirildiği ileri sürülmüştü.
Yüksekdağ'ın Meclis konuşmasından çarpıcı satırbaşları:
KADER ORTAKAYA'YI ANDI
Sözlerime geçen günlerde sınırda yaşamını kaybeden Kader Ortakaya'yı anarak başlamak istiyorum. Bütün kadınlar ve Türkiye ve dünya halkları nezdinde onun şehadeti hepimize verilmiş çok güçlü bir mesajdır. Kader Ortakaya sınırda barış için nöbet tutan halklarımızın iradesinin yeniden beyan edilmesi anlamına gelir. Ortakaya, sınırda yaşamını kaybeden 30 yurttaşımızı da yeniden anmak anlamına gelir.
"KOBANİ DİRENİŞİNİ HAZMEDEMEYENLER..."
Halklarımız sınırda onurlu bir eyleme imza attı ama IŞİD'çileri dostça uyaranlar barış nöbeti tutanlara aynı dostluğu göstermedi. 'Kobani Direnişi'ni hazmedemeyenler gittikçe daha fazla ölüm çizgisine yöneliyorlar. Kobani Direnişini ve kantonlarını yaşatmak için yapılan eylemler her gün daha fazla saldırı ile karşı karşıya kalıyorlar. Sınırda nöbet tutan kardeşlerimizi ve Kobani'de direnenleri selamlıyorum.
Bu sınırları anlamsızlaştıran, halklarımızın öz gücünü gösteren direniş tüm dünya halklarına demokrasi dersi vermiştir. Onur ve demokrasi için yola çıkanlar hiçbir sınırı tanımazlar. Kobani Direnişi 2 aydan bu yana çok güçlü bir iradeyle kendisini ortaya koymaya devam ediyor. Bu irade karşısında bölgesel saldırganlık odakları Rojava kantonlarında yeşeren yeni yaşam alanlarına saldırıyor.
"KOBANİ'Yİ YENEMEYENLER GÖZLERİNİ AFRİN'E DİKTİ"
Kobani'deki kazanımı hazmedemeyen güçler saldırıda kendilerine yeni kanallar açma arayışına girdiler. Kobani'yi yenemeyenler gözlerini Afrin Kantonu'na dikmiş durumdalar, El-Nusra gözünü Afrin'e dönmüş durumda. Türkiye'deki siyasi iktidar Kobani'de umduğunu bulamayınca Afrin'de bulmaya çalışıyor.
Eğitip donattıkları El-Nusra/IŞİD çeteleri bölgeyi yangın yerne çevirdi, söndürmek için halklarımızın öz gücüne dayanan bir direniş sürüyor. Kobani'deki direniş başaramayacaklarının en büyük kanıtıdır. Kobani'de yenilenler Afrin'e saldıracaksa bugünden yenilmiş sayılırlar.
"Erdoğan Suriye'de yaşanan süreci, Rojava kantonlarındaki özgür yaşam çizgisini bir üst aklın marifeti olarak görüyor. Her şeyden önce Kobani Direnişi ve kurulan özgür yaşam siyasetini onların aklı almıyor.
"SİZİN AKLINIZ ALT ÜST OLMUŞTUR"
Orada yaşananları üst akılla, alt akılla açıklamayın. Her şeyden önce sizin aklınız alt üst olmuştur bu öz güç karşısında. Rojava halkları tarihsel destansı bir duruş gerçekleştirerek bölgedeki bütün egemen devletlere çok büyük bir ders vermiştir.
Ortadoğu yeniden dizayn edilecekse Erdoğan kusura bakmasın onun üst aklı sadece ve sadece Kobani'dedir, Afrin'dedir.
Orada bir halk bilinci ve iradesi şekillenmiştir ve bu irade Mezopotamya halklarının geleceğini belirleyecek bir siyasetin önünü açmıştır.
"FLİSTİN'İN DAVASI BİZİMKİYLE EŞANLAMLIDIR"
Ortadoğu'nun ikinci ateş düzen yeri de Filistin'dir. Bizim için Kobani ne ise Kudüs de odur. Filistinli yurtseverler ile Türkiyeli yurtseverlerin mezarları yanyanadır ve Filistin'in davası bizim davamızla eşanlamlıdır.
Mescid-i Aksa için Kudüs için ağlayanlar İsrail'e karşı ne adım attılar? Filistin üzerindeki terörü durdurmak için ne yaptılar? Türkiye İsrail'den kimyasal madde alır, sonra çıkıp İsrail'den hesap sorduğunu iddia eder. Bu iddiaya inanmamız mümkün değil.
Siyasi iktidar gerilimin, çatışmanın önünü açıyor ve böylece halkların demokratik taleplerinin üstünü örtmeye çalışıyor.
AÇILIM VE ALEVİ SORUNU
Yine açılım demeye başladılar. AKP Hükümetinin 12 yıldır açılımdan anladığı şey "aç-kapat" olmuştur. Yedi defa çalıştay yaptılar. Alevi sorununu çözeceklerdi. Çıkan sonuç yeniden bir açılım için düğmeye basmak oldu.
Açılımın durumuna bakın. Kürt sorunu ve çözüm sürecini askıya aldınız. Dondurdunuz. Siz açtığınız bir konuyu kapattınız mı da, Alevi açılımına geçiyorsunuz. Kürt sorunu ve müzakere sürecini, askıda tutarak başka bir soruna bakarak, inandırıcı olamazsınız.
"ANKARA'DA HDP ÜYESİNE DÜZENLENEN SALDIRI ORGANİZEDİR"
Ahmet Karataş arkadaşımıza yönelik saldırı planlı ve organize bir saldırıdır. Siyasi iktidarın söylemleri ile önü açılmıştır.
Son bir ay içerisnde 48 yurttaşımız hayatını kaybetti. Katledilen insanlarımız hakkında herhangi ciddi bir soruşturma başlamadı. Öldürülen insanlarımız etkin bir şekilde soruşturulmadığı müddetçe Türkiye'de karanlık bir dönemin önü açılacaktır
Alevi halkımız eşit yurttaşlık hakkı istiyor. Bunun için devlet inanç alanını yönetmekten vazgeçmelidir. Kerbela ile Dersim Katliamını aynı gördüğünü iddia eden bir zihniyet sözü ile hareketi arasında bir sınavın eşiğine gelmiştir. Buyrun sözünüz neyse hareketiniz o olsun, gelin 'Dersim Katliamı'nı resmi olarak tanıyın.
SEYİT RIZA'NIN ÖLÜM YILDÖNÜMÜNÜ ANDI
16 Kasım Seyit Rıza'nın katledilişinin yıldönümü, saygı ve minnetle anıyorum.
2015 BÜTÇESİ
2015 bütçesi içerisinde halk yok, alınteri ile geçinenler yok. Halkımızın ekmeğini küçülten bir bütçe durumundadır. 2023 için sihirli bir hayaller dünyası yaratmaya çalışıyorlar ama bütçenin gerçekliğine baktığımızda böyle olmadığnı görüyoruz.
Zengin ile fakir arasındaki uçurum derinleşiyor. Toplumun %1i toplumsal zenginliğin %54üne sahip. Bu uçurumların en büyüğüdür.
AK SARAY VURGUSU
Askeriyeye ayrılan payın tarıma, sağlığa ayrılan payın dört-beş katı olduğunu görüyoruz. Güvenlikçi siyaset soygunun gerekçesidir. Halkımızın sofrasındaki ekmek küçülürken, payına düşen gaz bombası sayısı yükseliyor. Ülkenin bütçesi, çalışma ve emek alanındaki katliam düzeyine gelen ağır koşulları ortadan kaldıracak bir bütçe olmalıydı. Halkın itibarı yerlerde sürünüyor, saraylarla özel uçaklarla mı halkın itibarını yükselteceksiniz.
Biz halkımızın onurunu yükselten bir siyasete yöneleceğiz. Bu soygun düzeninin böyle ilerlemesine asla izin vermeyeceğiz.
"LALE DEVRİ"
Bir Lale Devri rüyası içerisindeler. Saraylar, uçaklar, şaşa, gösteriş, şov... Bir kez daha ecdadını hatırlatmak istiyorum. Lale Devri AKP'nin ecdadı bakımından çok hayırlı bitmemiştir. Bunu hatırlasınlar ve Lale Devri'nde düşülen hataya düşmesinler.
Validebağ'da korusunu yaşam alanını savunan, Suruç'ta özgürlüğü savunanlara, Yırca Köylüleri'nin haklı mücadelesini saygıyla selamlıyorum. Onların mücadelesi Türkiye'nin geleceğini büyütecektir.