HDP'li Dengir Fırat'tan Erdoğan'a açık mektup
Abone olHDP Mersin milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bir mektup yazdı
Ak Parti'nin kurucuları arasında yer alan ve bu partide
bir dönem genel başkan yardımcılığı görevinde bulunduktan sonra
ayrılan HDP Mersin milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bir mektup yazdı.
Fırat, bir dönem siyasette çok yakın çalıştığı Erdoğan'a "Sayın
Cumhurbaşkanım" diye hitap ettiği açık mektubunda özetle şöyle
seslendi:
6 YIL ÇOK YAKIN ÇALIŞTIK
*Bu açık mektubu, altı yıl boyunca çok yakın calışmamız nedeniyle
birbirimizin siyasi ve felsefi görüşlerini yakından bilme imkanımız
olması yanında, her birimizin gelişmeleri değerlendirme esnasında
nasıl bir sosyo-psikolojik yaklaşımla tahmin ve tahlil yaptığımızı
bilme imkanıma güvenerek kaleme aldım. Herşeyden önce ülkemizin
geleceğine verdiğim değer, halkımızın yararının herşeyden üstün
olduğuna dair yaklaşımım ve sizin de bu günlerde aynı şekilde
düşüneceğinize olan inancımla yazıyorum. Ülkemiz üzerinde bugüne
kadar bazen hız kesse de hiç bitmeyen oyunların oynandığını da hep
birlikte yaşayarak öğrendiğimizden eminim. Özellikle son aylarda en
büyük oyunun bir kez daha sahneye konduğunu görmemek mümkün
değil.
Bu kez oynan oyunda iç aktörlerin yanında, Ortadoğu'da yaşanan
kaotik ortam nedeniyle yabancı aktörlerin de yer aldığı ve bu
nedenle ortaya konan son oyunun bundan öncekilerle kıyaslanmayacak
derecede büyük, ciddi ve çok tehlikeli olduğu kanaatindeyim.
HDP, PKK'NIN KOLU DEĞİL
*Şu anda mensubu olduğum ve siyasi mücadelemi bünyesinde
sürdürdüğüm Halkların Demokratik Partisi’ni ve O’nun Eş
Başkanlarını siyasi rakip olarak görmenizin, bu saatten sonra ülke
çıkarları ile bağdaşmadığı kanaatini taşıyorum. Partimizin
öncelikle ülkede kalıcı barışın sağlanması adına önemli bir siyasi
parti ve altı milyonu geçen oy sayısı ile de önemli bir temsiliyet
olduğununu göz ardı etmemeniz gerektiğini düşünüyorum. HDP, her ne
kadar geçmişte tecrübe edilen ve benzer siyasi akımdan gelen diğer
Kürt siyasal hareketlerinin devamı gibi görülse de oldukça farklı
ve çok geniş bir bileşen tabanı olan bir siyasi parti haline
gelmiştir. HDP bir yandan Türkiyelileşme temelli siyasetiyle,
çoğulcu demokrasiyi esas alarak büyümeye devam ederken, diğer
yandan ülkenin bir an once çatışmalı ortamdan çıkabilmesi için
büyük bir gayret ortaya koymaktadır.
Bu noktada şu hususun da net olarak anlaşılması gerekir; HDP hiç
bir silahlı yapının siyasi uzantısı ve kolu değildir. IRA-Sınn Fein
ilişkisine benzer bir ilişkinin HDP-PKK arasında da olduğunu
düşünmek yanlıştır, yanıltıcıdır. Bu durum HDP’yi savunma adına
ortaya koyduğum bir tespitten çok bir realiteyi ifade
etmektedir.
Zira Partimiz; 'PKK’ye silah bıraktırabilecek olan parti biziz' de
demiştir. Ancak bunun altı boş çağrılarla olamayacağını da ifade
etmiştir.
*HDP’yi dar alana sıkıştırma, hiçleştirme ve tasfiye etme
yaklaşımları bu kritik Ortadoğu denkleminde akıllıca bir durum
olmayacaktır.
Bölgede bütün olup bitenlerin sorumluluğunu HDP’ye yükleyerek
HDP’yi kutuplaştırma ve halkın bir kesiminin nazarında
düşmanlaştırma girişimlerine de evvela sizin prim vermemeniz
gerektiği kanaatindeyim.
HDP’nin, ülkenin ve halklarımızın gerçek dostu ve yerli Partisi
olduğunu bilerek ve buna inanarak hareket edilmesini dilerim.
*Ancak son bir kaç hafta içerisinde karşılıklı eylemsizlik hali,
yerini karşılıklı yoğun bir çatışmalı döneme bırakmıştır.
Türkiye yeniden gencecik evlatları için ağıtlar yakmaya
başlamıştır.
Galibi kesinlikle olmayan bu gidişe, içinde bulunduğumuz savaş
konseptine dur demek ve yeniden Çözüm Süreci’ni başlatmanın tarihi
bir zorunluluk ve sorumluluk olduğu fikrini taşıyorum. Dolmabahçe
Mutabakatı’nda kalınan yerden müzakereleri devam ettirmek için
görüşmeleri sürdüren heyetlere gereken desteği vermek durumunda
olduğunuz kanaatindeyim.
SÜRECİN EN ÖNEMLİ MİMARLARINDAN BİRİSİNİZ
*Unutmayınız ki;
Siz barış adına yürütülen sürecin en önemli mimarlarından birisiniz
ve başlamasında yadsınamayacak emeğiniz olan bu büyük eseri bir
diğer deyişle barışı tamamlamak zorunda olduğunuz kanaatindeyim. Bu
sürecin her türlü siyasi ikbal ve istikbalden üstün bir kutsiyete
sahip olduğunu bizlerden daha iyi biliyorsunuz. Çıraklık ve
Kalfalık dönemlerinizdeki gibi cesaret ve özgüvene dayalı
yapacağınız çıkışlar emin olunuz ki halklarımız nezdinde
karşılıksız kalmayacaktır.
HAKİKİ DOSTLARA İHTİYACINIZ VAR
*Sizin bu dönemlerde ihtiyacınız olan şey kraldan daha kralcı
davranan anlayışlar değil, aklı selimle size destek olacak ve
meşakkatli bir dönemde barış adına size yardımcı olacak hakiki
dostlardır. Bu gidişata elinizdeki imkan ve yetkiler dahilinde dur
demediğiniz takdirde emin olunuz toplumlar arası bağlar
onarılamayacak bir şekilde tahrip olacak, duygusal kopuşlar
maalesef derinlik kazanacaktır. Savaş en kolay seçenek, barış ise
zor olandır.
SİYASİ REKABETİ PARTİLER BIRAKIN
*Bırakınız siyasi rekabeti siyasi partilerimiz kendi arasında
sürdürsün, sizin bütün ülkenin ve halklarımızın Cumhur-u Reisi
olarak partiler üstü bir yaklaşımla yeniden barışı sağlayacak
kucaklayıcı duruşu ortaya koymanızın daha uygun olacağı
kanaatindeyim. Partimiz HDP de bu minvalde şekillenecek bir dönemin
en büyük destekçisi ve düzenleyicisi olacak, çözümün gerçek
muhattaplarından biri olarak ülkemizin aydınlık yarınları adına
sorumluluğunu yerine getirecektir.
HDP DAHİL PARTİLERLE İSTİŞARE
*Bu çerçevede; Partimiz dahil, tüm siyasi partilerle diyalog ve
istişare yürüterek, gelişmelere dair görüşleri bizzat dinlemenizi
ehemmiyetle öneririm. İnanıyorum ki siz, daha evvel de soyunduğunuz
ve tercih ettiğiniz üzere bundan sonra da zor olana soyunacak ve
zor olanı başarmak isteyeceksinizdir. Tarihe; en zor dönemde barış
yapmayı başaran şahsiyetlerden biri geçmeniz dileğiyle.