HDP'li Altan Tan'dan Said Nursi açılımı!

HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, "Bu süreci kurtaracak olan da, Ortadoğu’ya tekrar barışı getirecek olan daSaid Nursi’nin fikirleridir" dedi.

Cemaat'in gazetelerinden Bugün'e konuşan Altan Tan, "Ben de Said Nursi gibi düşünüyorum" diyerek şunları söyledi: "Ulus devlet düşünmüyorum. Ortadoğu’daki bütün halkların birlikte yaşayabilecekleri bir eyalet sistemini savunuyorum. Kürtler de bu eyaletlerden biridir."

İşte Altan Tan'ın sorulara verdiği yanıtlar:

*Parti olarak MİT'le ilişkiniz nasıldı, süreci MİT'in yürüttüğü söylendi?

Çok açık, Hakan Fidan yürüttü bu işleri. Bizden de bazı arkadaşlar bu işin içerisinde oldular. Bu şekilde de devam ediyor. İnşallah iyi olur.

*Tutanakları basına sızan İmralı görüşmelerinde siz de bulundunuz. Tutanaklara göre Öcalan o görüşmede "Said Nursi'nin köyü Ermeni köyüdür" diyor. Gerçekten böyle bir ifadesi oldu mu?

O bölgede Ermeniler’in yaşadığıyla ilgili bir sohbet oldu. Zaten Bitlis vilayetinin yüzde 40'ı Osmanlı kayıtlarına göre Ermeni'ydi. Ama “Said Nursi'nin yaşadığı köy Ermeni köyüydü. Dolayısıyla Said Nursi'nin Ermeni asıllı olabileceği” ile ilgili bir şey hatırlamıyorum. Ermeniler ve Rumlar konuşulurken böyle bir mevzu oldu. Ama “Said Nursi'nin köyü Ermeni köyüdür ya da Said Nursi'nin ailesi Ermeni asıllıdır” gibi bir netice çıkmadı o konuşmadan.

*2010 yılında şöyle bir ifadeniz olmuştu: 'Çözüm sürecinde hakem Said Nursi olsun.' Bunu biraz açar mısınız?

Said Nursi ne bizim anladığımız anlamda ulusalcı bir Kürt milliyetçisidir ne de Türk İslamcılar gibi bir Türk milliyetçisidir. Peki kimdir Said Nursi? Said Nursifikri milliyeti ikiye ayrılır. Onun karşı çıktığı ırkçılık, nasyonalizm diyebileceğimiz menfi olarak sınıflandırdığı milliyetçiliktir. Doğru bulduğu ise hamiyet-i milliyedir. Yani insanların kendi milletini sevmesi, koruması ve iyiliğini istemesi Said Nursi'ye göre meşrudur. Onun kafasında bir İslam birliği vardır. İttihatçılar Türkiye'den kaçtıktan sonra kurulan hükümetle Osmanlı içerisinde özerklikle ilgili görüşmelere katıldı. Bunların hepsini Türk-İslamcılar yıllarca gizledi. Ben de Said Nursi gibi düşünüyorum. Ulus devlet düşünmüyorum. Ortadoğu’daki bütün halkların birlikte yaşayabilecekleri bir eyalet sistemini savunuyorum. Kürtler de bu eyaletlerden biridir.

*O zaman bu sürece bir Said Nursi fikri mi gerekir?

Tabii. Bu süreci kurtaracak olan da, Ortadoğu’ya tekrar barışı getirecek olan daSaid Nursi’nin fikirleridir. Çünkü Said Nursi sadece Müslümanlar arasında bir ittifak değil, Ermeniler’in de katliamına karşı çıkmıştır. Ermeniler’i, Süryanileri, Hıristiyanlar’ı da bu ittifakın içinde görmüştür. Müslüman ve gayrimüslimlerin birlikte yaşayacakları bir sistem tek çözüm yoludur. Said Nursi’nin risalelerde Ermeniler’le ilgili de görüşleri vardır. Birinci dünya savaşında iki bine yakın Ermeni’nin hayatını kurtarmıştır. Çözüm Said Nursi fikrindedir.

*Mehmet Baransu’nun tutuklanmasıyla Balyoz hatta Ergenekon süreci de tekrar tartışılmaya başlandı. Sizin bu iki davaya ilişkin yorumunuz nedir?

Bana göre Balyoz da Ergenekon da öyle fasa fiso davalar değildi. ‘Milli orduya kumpas’ da kurulmadı.28 Şubat’tan sonra hepimiz tasfiye edilirken, Ahmet Davutoğlu’nun harp akademilerinde ders vermesi, Yalçın Akdoğan’ın ‘Milli Orduya kumpas kuruldu’ lafları, bunların nereden geldiğine işarettir.

Onun için ‘kumpas kuruldu’ dedikleri ordu neler neler yaptılar, biraz yakın tarih okusunlar. Kaç darbe yaptı, kaç müdahale yaptı, kimleri işkenceden geçirdi, kimlere dışkı yedirdi… Ordunun arınması ve siyasetin emrine girmesi lazımdı. Ama bu Balyoz davalarında da kuru ile yaşın birbirine karıştırıldığı yerler oldu. Bunların aklıselimle tasnif edilmesi lazımdır.