HDP'li AB Bakanı'ndan 1915 bombası!
Abone olHDP'li AB Bakanı Ali Haydar Konca, 1915 olayları üzerine gelen soruya karşılık "Sözde, özde fark etmiyor ama bir katliam yapıldığı çok açık ve nettir" dedi.
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ali Haydar
Konca, "Ülkemizin sorunlarının demokratik bir toplumda konuşarak
çözülebileceği düşüncesindeyiz. O nedenle açık bir çağrı yapıyoruz.
Silahlar susmalıdır, silahlar gömülmelidir. Yumruklarımızı sıkarak
değil diyalogla bu sorunları çözmememiz için bir neden yok. Bunu
yaparsak Ortadoğu bataklığından kurtulma şansını elde edebiliriz"
dedi. Bakan Konca 1915 olaylarına ilişkin yöneltilen bir soruya ise
"Sözde, özde fark etmiyor ama bir katliam yapıldığı çok açık ve
nettir" dedi.
AB Bakanlığı'nda basın mensuplarıyla tanışma toplantısında bir
araya gelen Konca, gelişmeleri değerlendirdi ve soruları
yanıtladı.
Konca, 7 Haziran seçimlerinden sonra gelinen aşamada seçim
hükümetinin kurulmasının zorunlu hale geldiğini, HDP'nin de bu
durumu değerlendirerek hem etkin karar alma süreçlerinde barış
mücadelesinin temsili, hem de içine girilen seçim sürecinde seçim
güvenliği ile ilgili yükümlülükleri yerine getirmek gerektiği
sonucuna vardığını aktardı.
Bakan Konca, "Şunu belirtmem gerekir ki içinde bulunduğumuz
hükümet, siyasi programlarının ortaklaştığı bir koalisyon hükümeti
ya da dahil olduğumuz bir AKP hükümeti değildir. AKP'li bakanların
çoğunlukta olması bu hükümetin AKP hükümeti olduğunu göstermez"
diye konuştu.
Kurulan seçim hükümetinin her şeyden önce seçim güvenliğini
sağlamak, halkın iradesini sağlıklı bir şekilde sandığa yansıtmakla
görevli olduğunu ifade eden Konca, "Bunun için, içine girdiğimiz
şiddet sarmalından bir an önce çıkmak ve ivedilikle akan kanı
durdurmak son derece hayatidir. Silahların susması ve şiddete son
verilmesi tüm halkımızın da temel talebidir" ifadelerini
kullandı.
Şimdilerde "buzdolabına konduğu" söylenen çözüm sürecine bir an
önce geri dönülmesi, Kürt sorununun çözümü başta olmak üzere tüm
kimliklerin, inançların, sosyal grupların kendilerini özgürce ifade
edebileceği demokratik anayasa çalışmalarına katkı sunacak
çabaların gösterilmesinin elzem olduğunu dile getiren Konca, şöyle
devam etti:
"Çözüm Süreci'nin bir an evvel başlatılması Türkiye'de
demokratikleşme ve barış sürecinin önünü açacağı gibi AB hedefine
ulaşmasında da stratejik bir dönüm noktası olacaktır. Bu nedenle
seçim hükümetimiz ülkenin dört bir yanındaki acılara sırtını dönme
kayıtsızlığı içine girmemelidir. Ülkemizin bir bölgesinde yaşanan
fiili olağanüstü hal uygulamaları, özel askeri güvenlik bölgeleri,
kent merkezlerinin de dahil olduğu yerleşim yerlerinde yaşanan ağır
çatışmalı süreçler, can ve mal güvenliği konusunda ortaya çıkan
kaygı verici gelişmeler, gerek mensubu olduğum geçici seçim
hükümetinin seçim güvenliği açılımını, gerekse de sorumluluğunu
yüklendiğim bakanlığın Avrupa Birliği'ne üyelik sürecini olumsuz
etkilemektedir. Hükümet etme sürecinde bu olumsuzlukların
giderilmesi adına ortaya koyacağım çabanın hükümet nezdinde tüm
toplumu rahatlatacak bir politikaya dönüşmesi gerekliliğini
vurgulamak isterim."
Bakan Konca, AB'nin yerinden yönetim politikalarıyla birtakım
eksikliklerine rağmen Türkiye için önemli bir referans olduğuna
vurgu yaparak, hukukun üstünlüğü, güçler ayrılığının işletilmesi,
ceza muhakemeleri usulü, basın özgürlüğü, siyaset alanını
kısıtlayan hükümler, sivil toplumun geliştirilmesine dair
destekleyici düzenlemeler, sendikacılığın göreceli gelişkinliği
gibi konularda Türkiye'nin AB uygulamalarından ve tecrübesinden
faydalanmasının yararlı olacağının altını çizdi.
SORULAR
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Konca, atamaların
durdurulmasına ilişkin bir soruya karşılık, Başbakan Ahmet
Davutoğlu'nun genelgesini bugün öğrendiğini dile getirdi. Konca,
"Ancak bakanlarla alakalı özel atamalarda Başbakan'ın engelleyici
olabileceğini zannetmiyorum. Gerek duyulması halinde Sayın Başbakan
ile bu konu görüşülecektir ancak genelde her seçim öncesi yeni
nakillerde durdurma olduğu da bir gerçektir. Başka bir deyişle bize
yönelik olduğunu zannetmiyorum" dedi.
Konca, "PKK'nın AB ülkelerinin terör listesinde bulunduğu, bu
durumla ilgili bir çalışma yürütülüp yürütülmeyeceğinin" sorulması
üzerine, HDP'nin anayasaya göre kurulmuş bir parti olduğunu ve
dolayısıyla bu sorunun muhatabının kendileri olmadığını
belirtti.
Başka bir soru üzerine açık ve net bir şekilde şiddete karşı
olduklarını dile getiren, AB Bakanı Konca, şöyle devam etti:
"Ülkemizin sorunlarının demokratik bir toplumda konuşarak
çözülebileceği düşüncesindeyiz. O nedenle açık bir çağrı yapıyoruz.
Silahlar susmalıdır, silahlar gömülmelidir. Yumruklarımızı sıkarak
değil diyalogla bu sorunları çözmememiz için bir neden yok. Bunu
yaparsak Ortadoğu bataklığından kurtulma şansını elde edebiliriz. O
nedenle bütün siyasilerin, yalnız siyasilerin değil aklı ve vicdanı
olan herkesin bu silahlara karşı çıkması ve barışı haykırması
gerekir. Bu konuda hiç tereddüdümüz yoktur."
BASINA AYRIM YAPILAMAZ
Ali Haydar Konca, bazı basın mensuplarına uygulanan akreditasyon
yasağını kaldırmasına ilişkin, kendilerine aykırı fikirleri savunsa
bile basın organlarında ayrım yapılmasının doğru olmadığını
söyledi.
"Biz basınımızı yasaklayarak bu hale geldik" ifadesini kullanan
Konca, basının baskı altına alınmaması halinde kamuoyunun
aydınlanmasının çok daha kolay olacağını söyledi. Konca, "Ben bu
uygulamayı isteyerek yaptım ancak bu konuda kimseden bana bir
eleştiri gelmedi. Doğru olanın da bu ayrımcılığın kaldırılması
olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.
SURİYE TEZKERESİNE 'EVET' DEMEYİZ
AB Bakanı Konca, "Ekim başında Meclis'e gelecek Suriye tezkeresi
için ne oyu kullanacaksınız" sorusuna karşılık, şunları
söyledi:
"İlkelerimize ve programımıza aykırı olan hiçbir şeyin altına imza
atmayız. Bu bir koalisyon hükümeti değildir. Hükümet programı
hazırlanmış da o program içinde bizim anlaştığımız bütün konular
konmuş olsaydı o zaman programdaki bütün ilkelere sahip çıkacaktık
ancak bu bir geçici hükümettir ve dolayısıyla önümüze gelecek her
tür talepte, Suriye tezkeresi de dahil, kendi programımız, siyasal
perspektifimiz ve ilkelerimiz neyi gerektiriyorsa onu yapacağız.
Yani bizim oyumuz olmayacaktır Suriye tezkeresinde. Tezkerenin
meclise daha önce sevk edildiği konusunda basında bilgiler vardı.
Dolayısıyla sadece oylama yapacaklar zannediyorum. Eğer o haber
doğruysa Bakanlar Kurulu imzasına ihtiyaç olduğunu sanmıyorum."
BAĞIRMAYA DEĞİL EMPATİ YAPMAYA İHTİYAÇ
VAR'
"Çözüm Süreci'nde masayı kimin devirdiğini düşünüyorsunuz, rayına
girebilir mi" sorusunu yanıtlayan Konca, Türkiye'nin çözüm
masasına, diyaloğa, artık yumrukları sıkmaktan vazgeçmeye,
bağırmamaya, empati yapmaya ihtiyacı olduğunu belirtti. Ali Haydar
Konca, bütün bunların bir araya getirilmesi halinde sorunların
çözüleceğine olan inancını dile getirdi.
AB Bakanı Konca, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına
giren suç faillerinin yakalanmasına yardımcı olanlara veya
yerlerini, yahut kimliklerini bildirenlere para ödülü verilmesine
dair İçişleri Bakanlığı yönetmeliğinin hatırlatılması üzerine de
sorunların vurarak, kırarak değil, konuşarak çözüleceğini ifade
etti ve "Ben çok mantıklı ve sağlıklı bulmadım" dedi.
AB'YE HAZIR HALE GELMELİYİZ
Konca, "AB ilişkilerinin canlanması için neler yapacaksınız"
şeklindeki soruyu yanıtlarken de ilişkilerin iyi gitmediğinin açık
olduğunu söyledi. AB'nin de kendi içinde birtakım sıkıntılar
yaşadığını vurgulayan Konca, "Türkiye'ye yönelik bazı tepkilerin
varlığı da biliniyor ancak Türkiye'nin siyasal, ekonomik ve
özellikle demokratik bakımdan kendini AB'ye hazır hale getirmesi
kendi görevi ve sorumluluğudur. Biz öncelikle bunu yerine
getirmeliyiz ki olumsuz tavırları yıkabilelim ve mazeret
bırakmayalım" ifadesini kullandı.
Bakan Konca, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek
Temsilcisi Federica Mogherini ile bugün bir telefon görüşmesi
yapacaklarını da bildirdi.
RAPORDAN ÖNCE ADIM ATILMAZ
AB ile ilişkilerde öncelikli konulara ilişkin değerlendirmede
bulunan Konca, ekim ayında bir ilerleme raporu yayımlanacağını
hatırlattı ve ondan önce adım atmanın pek mümkün olmadığına işaret
etti. Raporun yayımlanmasının ardından da onu cevaplama sürecine
girileceğini aktaran Konca, ondan sonraki önceliğin de 23. ve 24.
faslın açılması olduğuna dikkati çekti. Konca, "Bizim bu şekliyle
fazla söz söyleyecek halimiz yoktur. Bu akan kanı, şiddeti ortadan
kaldırmamız lazım ki rahat diyalog kurabilelim" şeklinde
konuştu.
KATLİAM YAPILDIĞI ÇOK AÇIK
Türkiye'nin yerel yönetim şartına koyduğu rezervlerin
hatırlatılması üzerine Konca, hantal devlet yapısıyla bu çağda
hizmet üretmenin ve halklarla bütünleşmenin mümkünü olmadığını
belirtti.
Ali Haydar Konca, "Merkezi yapının mutlaka zayıflatılması gerekiyor
ve yerelden başlayacak bir demokratikleşme anlayışına ihtiyaç
vardır. Bu ihtiyaç mutlaka karşılanmalı ve yeni bir yönetim
sistemini ortaya koymak gerekiyor" görüşünü dile getirdi.
Avrupa Parlamentosu'nda 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarının
gündeme gelmesi halinde tavrının ne olacağının sorulması üzerine
Bakan Konca, "Sözde, özde fark etmiyor ama bir katliam yapıldığı
çok açık ve nettir. Bunu herkes de kabul ediyor. Asıl olan onun
tanımlanması noktasında toplanmaktadır. Onu da partimizle konuşur,
görüşümüzü netleştiririz" dedi.