HDP'den son dakika açıklama özerklik mi veriliyor?
Abone olHDP İmralı heyetinden Sırrı Süreyya Önder, çözüm süreciyle ilgili yaptığı son dakika açıklamada Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile yaptıkları sürpriz görüşmenin detaylarını açıkladı.
HDP'li Sırrı Süreyya Önder, HDP İmralı heyetinin Çarşamba günü Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile yaptıkları sürpriz görüşmeyle ilgili detayları açıkladı. Kürtler'e özerklik mi verilecek. Sırrı Süreyya Önder 'Özerklik bu toprakların yabancısı olduğu bir şey değil' diyerek bunun sinyalini verdi.
HDP'li Önder, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile çözüm sürecine ilişkin son gelişmeleri konuştukları görüşmelerini,Heyette yer alan bir başka isim olan Pervin Buldan ile gazetecilere açıkladı.
LEYLA ZANA İLE KANDİL'E GİDECEKLER
Sırrı Süreyya Önder, Leyla Zana ile Kandil'e gideceklerini söyledi. Önder, önemli bir kriz dönemini geride bıraktıklarını, Kandil'e gidileceğini ve Kandil ile görüş alışverişinde bulunulacaklarını, takvim için net bir tarih vermeyeceklerini ama en kısa sürede çözüm sürecini gerçekleştireceklerini söyledi. Önder, özerklikle ilgili olarak ise 'Yeni anayasa çalışmamaıza ve parti programımızda özerklikten ne anladığımız yer alıyor' açıklamasını yaptı.
İşte o açıklamalar:
Bugüne kadar yürütülen çözüm süreci kapsamında, bütün görüşmelerin sizlerde tanığısınız.
Birçok sıkıntı ve kırılgan anlar yaşadık, şüphesi birçok sebebi var, en başlıca sebebi bizim siyasi tarihimizde böyle bir müzakere sicilinin olmayışı...
MUTABAKAT
Elimizde belli mutabakatlar oluştu. Biz bunu parti yetkili kurullarımızla da, KCK ile de görüşeceğiz. Bu görüşmeler daha derinlikli ve nitelikli yürüyecektir diye düşünmekteyiz.
TAKVİM NASIL İŞLEYECEK?
Takvim bizim için mümkün olan en kısa süre. Yarın olabilecek işi bugün yapmak, üç ay sonra olacak olanı bir ay içinde bitirmek gibi bir ilkesel yaklaşımımız var. Birlikte deneyimledik ki süre uzadıkça yanlış anlamalara hırpalanmalara da açık vaziyete geliyor. Artık yani ayın üçü beşi gibi kavramlar bizden duymayacaksınız. Çok seri bir görüşme ve çalışma trafiği başlayacak.
SİLAH BIRAKMA
Bu tarz başlıkları medya üzerinden tartışmanın sürece sıkıntı verdiğini gördük. Bunu belli bir olgunluğa getirip sizinle paylaşacağız. Basından bir şey saklamak anlamına gelmiyor. Tam tersine biraz yol alıp meseleyi tartışması gereken tarafların, müdahillerden bağımsız olarak tartışabilmesine zemin sunmak gayretinden geliyor.
İlkesel olarak; kamu güvenliği müsteşarı ve diğer ilgili makamlarla ve kurumlarla, katkısını alacağımız herkesle görüşme kararlılığındayız. Kamu güvenliği bu işin tüzel olarak pratikteki açlışmasını yürütecek kuruluş...Onlar da yoğun bir sürece gireceklerdir.
'İMRALI'YA SEKRETERYA'
Biz böyle diyoruz hükümet şöyle diyor meselesi konunun özünü ilgilendiren noktalara zaman zaman gelse de ağırlıklı olarak kavramlara bizim yüklediğimiz anlamların, sizin anladığınız anlamların birbiriyle farklılaşmasından meydana geliyor. Halkın anlamayacağı dinlemeye gerek yok. Tane tane söylemek gerekirse, biz bu meseleyi çözeceğiz. Biz yeni bir cumhuriyeti oluşturan iradeden birisiyiz. Herkesin de dahil olmasını istiyoruz. Ancak müşterek barışımız geleceğimiz ancak böyle oluşur. Her şey güllük gülistanlık değil. Müzakere dediğimiz şey de birbirinden farklı düşünen insanların bir anlayış birliğine varma, mutabakat zeminini genişletme çabasıdır. Bu mesele bugüne kadar savaştan nemalanan savaşı bir varoluş biçimi haline getiren, nefret ırkçı söylemler üzerinden siyasetini inşa eden siyasetler, bunuş üratla bir bölünme paranoyası olarak algılatmaya çalışıyorlar. Açıkçası meselenin özüyle daha çok ilgiliyiz.
"MUTABAKATA BAŞLANAN BAŞLIKLAR"
Üzerinde konuşacağımız şeyler ve izleyeceğimiz yöntemle ilgil mutabakat oluşturduk. Ortaklaşmalar gerçekleştikçe ortak açıklamalarla bilgilendireceğiz.
YALÇIN AKDOĞAN İLE SON GÖRÜŞMELERİ NEDEN BASINA GEÇ BİLDİRİLDİ?
Karartmayı redddiyoruz.Halktan kamudan hiçbir şey saklanmaması gerektiği düşüncesindeyiz. İmralı ziyareti, trafiği başladıktan sonra kamuoyuna yansımayan görüşmelerimiz oldu. Bunda bir beis yok; yol katettikçe bilgilendirme yapacağız. Bir iletişim ortaklaşması diyebiliriz.
DEMİRTAŞ NEDEN MOSKOVA'YA GİTTİ?
Sayın Başbakan İtalya’ya gittiği zaman soruyor musunuz neden? Bizim de ziyaret gündemimiz bütün basınla paylaşılıyor. Ülkelerdeki programı da açık. Şöyle söyleyelim. Bu ülkede yüz binlerce Kürt, dünyanın dört bir yanında bizim seçmenimiz, arkadaşlarımız var. Önümüzde de bir seçim süreci var. Bu anlamda onların da katkılarını almak, süreç hakkında bilgilendirmek, oradan yapabilecekleri diplomatik atak içerisindeyiz. Rusya’dan Avrupa’dan dünyanın bütün ülkelerinden katkılar bizim için anlamlıdır.
LEYLA ZANA’NIN DA İMRALI’YA GİDECEĞİ YAZILDI. HATİP BEY GİTTİ, ZANA DA GİDECEK Mİ?
Evet. Şimdi Leyla hanımla beraber Kandil’e gideceğiz.
"ÖZERKLİK BU TOPRAKLARIN YABANCI OLDUĞU BİR ŞEY DEĞİL..."
Bizim size önerimiz şudur. Vaktinde merak etmedi basın bunu. Bunu da bir sitem olarak alın. Yeni anayasa yazım komisyonunda, bizim özerklikten ne anladığımızı da, nasıl içselleştirilebileceği, kurumsallaştırılabileceği doğrultusunda en yetkin çalışmamız orada. Kamunun kullanımına açık. Bizim parti programımızda açık.
ÖZERKLİK KAVRAMININ HDP İÇİNİ NASIL DOLDURULUYOR?
Özerklik bu toprakların yabancısı olduğu bir şey değil. Bugün demokratik normların, bütün dünyada geldiği nokta, yetkilerin bu kadar merkezde biriktirilmemesi şeklinde. Bu bir coğrafi bölgesel etnisite tabanlı bir şey değildir. Sadece bir bölge için de değildir. Trabzon’daki HES inşaatına engel olmak isteyen nineler jandarma dayağına maruz kaldı. Trabzonlu kendi deresi hakkında kendisinin karar verebilmesidir. Biz buna merkeziyetçilik deseydik bu yine bölünme paranoyasının objesi haline getirecekti. Demokrasi talep ediyoruz. Herkesin kendini ifade edebileceği, kendini kültürel olarak sosyolojik olarak her anlamda ifade edebileceği mekanizmaların etkinleştirilmesi, bunun adına da arkadaşlar demokrasi deniyor.
"HDP PARTİ OLARAK SEÇİME GİRECEK Mİ?"
HDP parti olarak seçime gidecek. Z’ye kadar planımız var, sadece B’ye kadar planımız yok. Biz partimize, çalışma gücümüze güveniyoruz. Anketlere de güveniyoruz. Bizim 11,8 bandında olduğumuzu gösteriyor. Biz yüzde 60’da alsak bu barajlar demokratik değildir, her türlü demokratik zeminde mücadelemizi sürdüreceğiz.
ÖNDER'İN, KILIÇDAROĞLU'NUN 'AK PARTİ İLE İTTİFAK YAPIYORLAR' İFADESİNE CEVABI
Ben bu iddiasını okumadım. Bu cümlelerle mi söylemiş? E ayıp etmiş. Biz bir siyasal partiyiz. Bu partinin geldiği noktada binlerce insanımızın kanı canı emeği var. Biz bunu değil AK Parti’ye hiçbir şeye kurban etmeyiz. Kendimize güveniyoruz. Emekçilerle inançlarla kurduğumuz ve daha da geliştireceğimiz güç birliklerine ittifaklara güveniyoruz.