HDP'den ilginç PKK itirafı!
Abone olHDP Muş Milletvekili Demir Çelik, bir gazetecinin “PKK'dan Kanarya Sevenler Derneği gibi söz ediyorsunuz” eleştirisine ilginç bir yanıt verdi.
HDP Muş Milletvekili Demir Çelik, bir gazetecinin PKK
ile ilgili sözlerine “Sanki Kanarya Sevenler Derneği’nden söz
ediyorsunuz” demesine üzerine "PKK’nın da yanlışa bulaştığı, hata
yaptığı, amaç edinmediği halde toplum nezdinde mahkum olmasına yol
açan pratikleri olmuştur" yanıtı verdi.
HÜKÜMET BİR AN ÖNCE ADIM ATMALI
TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Hükümet’e çözüm süreciyle ilgili uyarılarda bulunan Çelik, “İktidara hatırlatmak isteriz ki çözümden yana olmak sadece sözde kalmamalı, bir an evvel sorunun çözümü için kültürel, demokratik ve tarihsel adımlar atılmalı” dedi.
GİZLİ BİR EL DEVREYE GİRDİ İDDİASI
Çelik, son dönemde herkesi kaygılandıran bir çok olayın üst üste
yaşandığını belirterek, 6-7 Ekim olaylarından beri gizli bir elin
demokratik çözüm sürecine rağmen umutları karartan, kaygı ve endişe
duyulmasına neden bir kısım gelişmelere yol açtığını söyledi. Bu
gelişmelerin yer yer güvenlik güçlerine, sivil vatandaşlara,
siyasetçilere yönelmesi kaygıları haklı kıldığını anlatan Çelik,
HDP Parti Meclisi Ahmet Karataş’a yönelik saldırı ile
Gençlerbirliği Futbol Kulübü futbolcusu Deniz Naki’ye yönelik
lincin kaygı ve endişelerinde haklı olduklarını gösterdiğini
kaydetti.
PKK'NIN JİTEM'E SOYUNMAYA İHTİYACI YOK
AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner’in ‘PKK’nın JİTEM’in rolüne soyunduğuna ilişkin sözlerini hatırlatan gazetecilere Demir Çelik, “Bir siyasetçinin böylesi mesnetsiz ve somut koşullardan yoksun, kriminalize yaklaşımını doğru bulmuyorum. PKK’nın JİTEM’e soyunmaya ihtiyacı yok” yanıtı verdi.
Bir gazetecinin PKK ile ilgili sözlerine “Sanki Kanarya Sevenler Derneği’nden söz ediyorsunuz” demesine Çelik, şu karşılığı verdi:
PKK KANARYA SEVENLER DERNEĞİ Mİ?
“Kanarya Sevenler Derneği’nden bahsetmiyorum. Halk hareketidir
dedim. PKK’yı; bir halkın ertelenmiş, ötelenmiş, inkar edilmiş
statüsü,dili, kimliği için mücadele eden bir hareket olarak
görüyorum. PKK’nın da yanlışa bulaştığı, hata yaptığı, amaç
edinmediği halde toplum nezdinde mahkum olmasına yol açan
pratikleri olmuştur, olacaktır da. Siyasal söyleme sahip bu
hareket, giderek uluslararası bir meşruiyet kazanmışsa, terör
örgütü listesinden çıkarılma arayışı varsa bunu kriminalize edip
bastırmak yerine, bu dinamiği siyasal ve toplumsal entegrasyona
katmaya yoğunlaşmak devlete düşen görevdir.
Muhatabınız PKK ise siyasal organizasyon olduğu gerçekliğiyle
yaklaşırsanız, terör örgütü yerine bu muhataplığınızla asgari
müştereklerde nerede buluşabileceğinize, ortak değerleri nasıl
harekete geçirebileceğinize yoğunlaşırsanız kazanırsınız. Ama
‘terör örgütüdür, teröristlerle görüşülmez’ yaklaşımıyla
kaybettiğimiz 40 yılın üzerine bir 40 yılı da kaybetmeyi yüreğimiz
kaldırmıyor.”