HDP'den Erdoğan'a süreç cevabı!
Abone olHDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, "Çözüm Süreci'nin buzdolabında olduğunu düşünen veya bunu uygulamaya çalışan tek kişi Cumhurbaşkanı'nın kendisidir." dedi
Baluken, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında,
yaklaşık 10 gündür Kobani'de bekletilen 23 cenazenin, bütün
girişimlerine rağmen Türkiye'deki ailelerine teslim edilmediğini,
ülkeye sokulmadığını söyledi.
Buna benzer bir durumun kısa süre önce habur Sınır Kapısında yaşandığını, HDP'nin girişimleri sonucunda cenazelerin ailelerine tesliminin sağlandığını hatırlatan Baluken, Mürşitpınar Sınır Kapısı'nda bekleyen 23 cenazenin ise neden Türkiye'ye sokulmadığı konusunda kamuoyunun aydınlatılmasını istedi.
Hiçbir dinde, inançta, dünya görüşünde, hukuk kriterinde
cenazelere yaptırım uygulanması gibi bir ayıbın bulunmadığına
işaret eden Baluken, şu değerlendirmelerde bulundu:
İNSANLIK TARİHİNDE GÖRÜLMEYEN BİR
AYIP
"Maalesef insanlık tarihinde görülmeyen bir ayıbın, AKP hükümetinin 24 Temmuz itibariyle devreye koymuş olduğu savaş konseptiyle beraber Türkiye halklarına dayatıldığına üzüntü içinde tanıklık ediyoruz. Görüşmüş olduğumuz devlet ve hükümet yetkilileri bu kararın Başbakan'ın talimatıyla ve Bakanlar Kurulu kararıyla alındığını ifade ediyorlar. Eğer bu doğruysa Başbakan ve Bakanlar Kurulu insanlık tarihine karşı görülmemiş bir ayıp ve suç fiili içindeler."
Böyle bir karar varsa bu metnin kamuoyuna açıklanmasını, kararın
altında kimlerin imzasının olduğunu herkesin görmesini
istediklerini söyleyen Baluken, yaşananların 1990'lı yıllarda
cenazelere yönelik bazı hak ihlallerini akıllara getirdiğini ileri
sürdü. Baluken, "O zamanlarda bile bir başbakan, bir hükümet çıkıp
bunun Bakanlar Kurulu kararıyla yapılan bir uygulama olduğunu
söylemedi. AKP hükümeti bugünkü almış olduğu karar ile 90'lı
yıllarda cenazelere yapılan işkenceye sahip çıkma cesaretini
göstermeyen hükümetleri bile geride bırakan bir pervasızlık örneği
ortaya koyuyor" diye konuştu.
HUKUKİ BAŞVURULARDA BULUNACAĞIZ
Cenazelerin teslim alınmasının engellenmesinin
Ak Parti'nin DAEŞ'e yaklaşımının bir kez daha sorgulanmasını
gerektirdiğini ileri süren Baluken, "AKP cenazeler üzerinden, (Eğer
IŞİD'e karşı savaşırsanız ben sizin cenazelerinize bile düşmanlık
hukuku beslerim) mesajını açık bir şekilde veriyor" ifadesini
kullandı.
Cenazelerin Türkiye'ye getirilmemesinin kabul edilebilir bir yanı olmadığını belirten Baluken, bu konuyla ilgili hem iç hukuka hem de uluslararası hukuka göre gerekli yasal başvuruları yapacaklarını söyledi. Baluken, "Bu konu da AKP'yi uluslararası savaş suçuyla yargılayacak son derece önemli kriterler içeriyor" iddiasında bulundu.
ÇÖZÜM SÜRECİNİ MORGA GÖTÜRECEK
YAKLAŞIM
Açıklamalarının ardından gazetecilerin
sorularını da yanıtlayan Baluken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan'ın Çözüm Süreci'nin buzdolabına kaldırıldığı yönündeki
sözleriyle ilgili soru üzerine şunları kaydetti:
"Çözüm Süreci'nin buzdolabında olduğunu düşünen veya bunu uygulamaya çalışan tek kişi Cumhurbaşkanı'nın kendisidir. Kendi yaptıkları anketlerde Türkiye halklarının yüzde 70'inden fazlasının Çözüm Süreci'nin devamından yana olduğunu ifade eden veriler var. Yani halkımız Çözüm Süreci'nin bir an önce gerekli mekanizmalar devreye konularak tekrar ısıtılmasını ve kalıcı barışa gitmesini istiyor. Ama Cumhurbaşkanı kendi sarayında oluşturmuş olduğu vesayetle Türkiye'deki bütün alanları denetim altına almak istiyor. Bu alanlardan biri de Çözüm Süreci'dir. Çözüm sürecinin yürütücüsü pozisyonunda değildir kendisi. Çözüm Süreci'yle ilgili kararları verme ve o kararların sorumluluğunu taşıma yetkisi yoktur. Bu yetki, sorumluluk hükümettedir.
Kamuoyunda her gün büyük bir üzüntü yaratan, ocaklara ateş düşüren çatışmalı süreç devredeyken, silahların susmasıyla ilgili çok büyük bir toplumsal talep ve bu yönde arayışlar gündemleşmişken, Cumhurbaşkanı adeta bu arayışların önüne set çekmek istiyor. Bu yaklaşım Çözüm Süreci'ni buzdolabında değil, morg buzluğuna götürecek bir yaklaşımdır. Böyle bir hakkı ve yetkisi yoktur."
ANAYASAL YETKİSİNİ ÇİĞNİYOR
Baluken, AK Parti ve CHP arasında
yürütülen koalisyon görüşmeleri ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın
açıklamalarıyla ilgili soruları da yanıtladı.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasında geçen yaklaşık 4,5 saatlik görüşmenin ardından olumlu bir hava oluştuğunu ifade eden Baluken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 24 saat geçmeden, açıklamalarıyla bu havanın önüne geçecek bir tavır sergilediğini öne sürdü.
Erdoğan'ın bir an önce erken seçime gidilmesini istediğini, kendisine başkanlık yolunun açılması için bunu şart olarak gördüğünü iddia eden Baluken, "Yine anayasal yetkisini çiğneyen bir anlayışla hareket ediyor. Öyle bir sonuç ortaya çıktı ki koalisyonla ilgili, Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu görüşmesinden çok, Davutoğlu ve Erdoğan görüşmesi belirleyici olacak. Böyle bir şey var mı? Bu kabul edilemez. Halkın iradesini tamamen gözardı eden bir anlayış olarak değerlendirilmelidir" şeklinde konuştu.