HDP’den cumhurbaşkanlığı açıklaması
Abone olHDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, "Biz, HDP olarak cumhurbaşkanını halkın seçmesi gerektiği ve halklara hizmet etmesi gerektiğini düşünü...
HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, "Biz, HDP olarak
cumhurbaşkanını halkın seçmesi gerektiği ve halklara hizmet etmesi
gerektiğini düşünüyoruz. Biz, kendi cumhurbaşkanı adayımızı
kendimiz göstereceğiz ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde halkla
birlikte olacağız” dedi.
Halkların Demokratik Partisi grup toplantısı TBMM’de düzenlendi.
HDP Eş Genel Başkanı Tuncel, Talabani görüntülerinden sonra Kuzey
Irak’ta Kürtlere yönelik yapılan saldırıyı kınadı. Halkların
Demokratik Partisi olarak ilk grup toplantısını
gerçekleştirdiklerini belirten Tuncel, yeni bir başlangıç olduğunu
ifade etti.
Kürt halkının eşitlik, özgürlük ve demokrasi mücadelesini belli bir
yere taşımaya önem verdiklerini söyleyen Tuncel, önemli olanın
Türkiye demokrasini geliştirecek, gençlerin, işçilerin umudu olacak
bir siyasi mücadeleyi oluşturmak olduğunu belirtti. O yüzden bunun
bir başlangıç olduğunu anlatan Tuncel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yolculuğumuz uzun süreli bir yolculuk. Son on yılda somutlaştırmak
için mücadele ediyoruz. Eğer bugün bu kürsüyü kullanabiliyorsak,
bunun emek, çaba harcayan arkadaşlarımızın birliktelikten
vazgeçmemiş olmalarıdır. Yeni umutlara yelken açmak istiyoruz.
Türkiye halklarının barışa ihtiyacı var. Umut yolculuğumuza yeni
arkadaşlarımız katıldı.”
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
Yeni bir Türkiye’yi inşa edeceklerini söyleyen Tuncel, “Biz yeni
bir Türkiye’yi inşa edebiliriz. Türkiye’deki siyaset tarzını
değiştireceğiz. Radikal demokrasiyi birlikte geliştireceğiz.
Türkiye’de bu sistemi değiştireceğiz. Bu düzenin kendisini
değiştirelim” dedi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili olarak da
Tuncel, şunları kaydetti:
“Bu dönem Cumhurbaşkanı’nı halk seçecek. Söylemde halk seçecek,
Türkiye’de aslında halk seçmeyecek. Siyasi partilerin yaklaşımlı
şimdiden AKP’nin, CHP’nin seçilecek Cumhurbaşkanı’nın nasıl bir
Cumhurbaşkanı olacağını ifade ettiler. Partiler Cumhurbaşkanı
seçecek. Dolayısıyla seçilecek Cumhurbaşkanı partili bir
Cumhurbaşkanı olacak. Biz, HDP olarak cumhurbaşkanının halkın
seçmesi gerektiği ve halklara hizmet etmesi gerektiğini
düşünüyoruz. Biz kendi cumhurbaşkanı adayımızı kendimiz
göstereceğiz ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde halkla birlikte
olacağız. Bizim seçeceğimiz veya Cumhurbaşkanı adayımız insan
haklarına ve özgürlüklere saygılı olacak. Kadın özgürlüğünden yana
olacak, savaş suçlarına karşı olacak. Bu ülkede çözülmemiş, hâla
çatışma zemininden çıkmamış Kürt sorununun çözümünün yanında
olacak. Barış yanlısı olacak, nefret söyleminde olmayacak.“
Türkiye, demokratikleşmeden Kürt sorununun çözülmeyeceğini
vurgulayan Tuncel, "Bugün çözüm sürecini destekleyenlerin oranı
yüzde 70. Demek ki böyle bir talep var. Ama bu talebi karşılayacak
bir siyasi iradeyle karşı karşıya değiliz" dedi.
BAŞBAKAN’A ÇAĞRI
Öcalan ile yürütülen bir süreç olduğunu belirten Tuncel, Başbakan
Erdoğan’ın Meclis’te grubu bulunan partilere bildirimde
bulunmadığını ifade etti. Tuncel, "sorunları nasıl çözeceksiniz,
sıkıntılara nasıl çözüm bulacaksınız, halkı buna nasıl dahil
edeceksiniz. Yok. AKP iktidarı ‘ben yaptım, oldu. Ben olmasam çözüm
süreci olmaz’ anlayışı içindedir” diye konuştu.
Kürt sorununun çözümü için İtalya, İspanya örneğini veren Tuncel,
her bölgenin kendine özgü yapısıyla birlikte uygulanabileceğini
belirtti. Tuncel, sınıra duvar yapmanın İsrail zihniyeti olduğunu
savunarak, şöyle konuştu:
“KDP hendekler açıyor. Sınırlara duvarları da, hendekleri de kabul
etmiyoruz. Hendek de çözüm değil duvar da çözüm değildir.”
Mısır’daki idamlara karşı olduklarını belirten Tuncel, idam
kararlarının yeniden gözden geçirilmesini istedi.
ERDOĞAN’IN 24 NİSAN MESAJI
Başbakan Erdoğan’ın Ermenilere yönelik taziye mektubunu da
gündemine alan Tuncel, konuyla ilgili şunları kaydetti:
“Biz, Sayın Başbakan’a yüzleşmek gerektiği konusunda katılıyoruz.
Ama yüzleşmenin kuralları var. Yapacaksanız yüzleşmeyi, sağlam
yapalım. Nasıl yapacağımızı birlikte tartışalım. 1915’te yaşanan
neydi? Soykırım mıydı, değil miydi? TCK’nın 75. ve 76. maddelerinde
soykırım tanımı var, buna uyuyor mu, uymuyor mu? Özür
dileyeceksiniz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başbakanı’nın inkardan
vazgeçmiş olmasını önemsiyorum. Çünkü biz başından beri inkar,
imha, asimilasyon politikasının temel stratejisi olduğunu ifade
ettik. O zaman bunlarla hesaplaşmanın zamanı gelmiştir. Yapılması
gereken hesaplaşmaktır, arşivlerin açılması da önemli bir konudur.
Yetmez. Bunun için Hakikatlerin Araştırılması ve Adalet Komisyonu
kurulmasını öneriyoruz.”
(İHA)