HDP'den Bahçeli'yi kızdıracak 1 Kasım açıklaması!
Abone ol1 Kasım seçim sonuçlarının ardından yazılı açıklama yapan HDP Eşbaşkanlar Heyeti, seçim faturasını MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye kesti.
HDP Eşbaşkanlar Heyeti, seçim
sonuçlarının ardından yazılı bir açıklama
yaptı.
HDP'nin açıklamasında, AK Parti ve MHP'nin gizli ittifak kurduğu
ve bu ittifakın hedefinin HDP'yi baraj altında bırakarak güçlü bir
AK Parti hükümeti kurdurmak olduğu belirtildi.
HDP Eşbaşkanlar Heyeti'nin açıklaması
şöyle:
“Saygıdeğer halklarımız; HDP, HDK, DTK ve DBP Eşbaşkanları olarak 2
Kasım 2015, Pazartesi günü HDP Genel Merkezi'nde yaptığımız
toplantının genel değerlendirmesini sizlere paylaşıyoruz.
"HÜKÜMET TERÖRÜ ATMOSFERİNDE SEÇİMLER
GERÇEKLEŞTİ"
Türkiye, 7 Haziran’da “düşürülmüş” AKP hükümetinin, seçimlerden
istediği sonucu almak için beş ay boyunca ülkede estirdiği hükümet
terörü atmosferinde 1 Kasım seçimlerini gerçekleştirdi.
Öncelikle seçim sonuçlarının her şeye rağmen bütün ezilenler ve
halklarımız için hayırlı olmasını diliyoruz. Sandığa giderek
iradesini ortaya koyan tüm yurttaşlarımıza teşekkürlerimizi
sunuyoruz. Seçimlerde HDP’nin başarısı için canla başla çalışan
herkesi kutluyoruz. 7 Haziran'dan bu yana AKP ve saray işbirliği
ile gerçekleşen saldırılarda yaşamını yitiren bütün arkadaşlarımıza
bir kez daha minnet ve şükranlarımızı sunuyor, kendilerine Allahtan
rahmet dileklerimizi tekrar paylaşıyoruz.
"ÜLKE KAN GÖLÜNE ÇEVRİLMİŞ..."
7 Haziran seçim sonuçları büyük baskı ve zulme rağmen ortaya
çıkarılmış önemli bir halk iradesiydi. Bu iradeye karşı saray
darbesi ile cevap verilmiş ve yok sayılmıştı. AKP'nin tek başına
iktidarı ve başkanlık hevesleri için ülke kan gölüne çevrilmiş,
HDP'ye dönük hükümet merkezli saldırılar, katliamlar ve basın
ambargoları gerçekleştirilmiş, HDP'nin seçim kampanyası
yürütemeyeceği şekilde canlı bombalar HDP Eşbaşkanlarının ve
milletvekili adaylarının peşine salınmış, ülkede olağanüstü bir
güvenlik korkusu yaratılarak seçmen adeta teslim alınmaya
çalışılmıştır.
"ŞOK STRATEJİSİ UYGULAYARAK SONUCA GİTMİŞTİR"
AKP ise devletin ve örtülü ödeneğin bütün imkanlarını en ahlâksız
şekilde kullanarak seçim kampanyası değil bir tür tehdit ve terör
kampanyası yürütmüş ve neticede gerçek halk iradesinin oluşmaması
için kısa süreli ani şok stratejisi uygulayarak sonuca gitmiştir.
Hiç şüphe yok ki bu seçimin sonuçlarına dayanarak Türkiye
halklarının katliam, savaş, zulüm, hırsızlık, yolsuzluk,
ahlâksızlık politikalarına onay verdiğini asla kabul etmeyeceğiz.
AKP'nin açık/gizli ajandasındaki hiç bir gerici politikasına toplum
onay vermemiştir.
"HDP PARLAMENTONUN ÜÇÜNCÜ BÜYÜK GRUBU OLMAYI
BAŞARDI"
HDP ise tarihimizin en yoğun ve en ahlâksız siyasi, fiziki
saldırıları karşısında öz gücüne dayanarak ve seçmeniyle kurduğu
güçlü manevi bağlara dayanarak, olağanüstü bir direniş ve dik duruş
ile barajı aşmayı ve parlamentonun üçüncü büyük grubu olmayı
başarmıştır. HDP bu ağır saldırılar altında da kadınların gruptaki
temsiliyetinden vazgeçmemiş, TBMM'de kadın mücadelesinin en güçlü
sesi olmayı hak etmiştir.
"MHP-AKP GİZLİ İTTİFAKININ HEDEFİ..."
MHP/AKP gizli ittifak ve işbirliğinin temel hedefi HDP'yi baraj
altında bırakarak güçlü bir AKP hükümeti kurdurmaktı. Ancak MHP'nin
bu ucuz oyunu HDP'nin barajı aşmasıyla birlikte tam bir fiyasko ile
sonuçlanmış MHP tam bir hezimet yaşayarak, yok saydığı HDP'nin çok
altında bir temsiliyetle parlamentoya girmiştir.
Bu noktadan sonra bizlere ve tüm demokrasi güçlerine düşen şey
güçlü bir demokrasi bloku oluşturarak parlamento içinde ve dışında
mücadeleyi yükseltmek olmalıdır.
"BİZ VARIZ VE KENDİMİZE GÜVENİYORUZ"
Halklarımızın bizlere verdiği görevi tam olarak ve layıkıyla yerine
getireceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. Türkiye toplumunun
korkmasını ve geleceğe dair kaygılanmasını gerektirecek bir durum
yoktur. Sadece mücadele birliğini kurmak bile önümüzdeki
tehlikeleri alt etmek için yetecektir. Biz varız ve kendimize
güveniyoruz. Faşizmi, gericiliği defalarca durdurduk, yine
başaracağız.
"ÇÖZÜM SÜRECİNİ PARLAMENTO
ZEMİNİNE..."
Yeni dönem parlamentosu Kürt sorunu başta olmak üzere demokratik
çözüm, müzakere ve diyalogu esas alan bir inisiyatif
geliştirmelidir. Çözüm süreci sadece AKP’nin insafına terk
edilemez. Parlamentoda kurulacak ortak bir komisyon çözüm sürecinin
resmi muhatabı olarak öne çıkmalı ve savaşı durduracak bir
demokrasi programı ile toplumun barış beklentisine cevap
vermelidir. AKP, böylesi bir çözüm iradesine saygı duyarak barış
sürecine geri dönmeyi ve yeni mekanizmalar ile birlikte çözüm
sürecini parlamento zeminine emanet etmeyi kabul ederse bizler de
bu yaklaşıma saygı duyacağız.
"ÖCALAN ÇÖZÜM SÜRECİNİN MERKEZİ HALİNE
GETİRİLEBİLİR"
7 aydır İmralı'da tecrit altında tutulan Sayın Öcalan'ın yeniden ve
daha etkili bir şekilde rolünü oynayabileceği koşulları da
yaratarak, parlamento çözüm sürecinin merkezi haline getirilebilir.
Demokratik, sivil özgürlükçü bir anayasa ile birlikte ülkemiz hak
ettiği kurumsal ve köklü demokrasi yolunda çok önemli adımları bu
dönemde atabilir. Güvenlikçi politikalar derhal terk edilerek
uzlaşma ve ortak akıl çerçevesinde hep birlikte geleceğin Türkiyesi
adım adım inşa edilebilir.
"BİZ HER TÜRLÜ DOĞRU ADIMI BİRLİKTE ATMAYA
HAZIRIZ"
Olumlu bir yaklaşım geliştirilmesi halinde bizler her türlü doğru
adımı birlikte atmaya hazır olduğumuzun bilinmesini isteriz.
Halklarımızın ortak çıkarları doğrultusunda; kutuplaşma, gerilim ve
kamplaşmaya son verecek dil ve üsluptan başlayarak yeni bir dönemin
açılması için üstümüze düşen sorumluluğun gereğini yapacağımızdan
kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Toplumun hepimizden temel beklentisi
çözüm siyasetidir. Seçimin her türlü adaletsizliğine ve
eşitsizliğine rağmen bizler sorumlu muhalefet ve sorumlu siyaset
tarzımızla çözüm kapılarını aralamak istiyoruz.
Cumhuriyet Halk Partisinin de ana muhalefet partisi olarak bu
tarihi günlerde barış ve demokrasi adına üzerine düşen sorumluluğu
cesaretle yerine getireceğini umuyoruz. Sorunlarımızın çözümünde
parlamento içi ve dışı bütün demokrasi güçlerinin birlikte hareket
ederek meclisi çözümün odağı haline getirebileceğine
inanıyoruz.
AKP’nin de bütün bu olup bitenlerden doğru sonuçlar çıkararak
sağduyu ile hareket etmesini temenni ediyoruz. Hiç bir
dayatma politikasına, savaş ve katliam politikasına onurlu tek bir
yurttaşın boyun eğmediğinin ve eğmeyeceğinin görülmüş olduğunu
umuyoruz. İçeride ve dışarıda savaşı büyütecek her türlü
karardan dönülmesini ve uçurumun kıyısına gelmiş bu anlayışta daha
fazla ısrar edilmemesi çağrısını yapıyoruz.
"TEK TARAFLI ATEŞKES SÜRSÜN, OPERASYONLAR
DURSUN"
Yeni dönem parlamentosunun iradesini ortaya koyarak çözüm gücü
haline gelebilmesi için bütün güçlere buna fırsat sunabilecekleri
bir pozisyonda kalmaları çağrısı yapıyoruz. Bu çerçevede; KCK'nin
ilan ettiği tek taraflı ateşkesin sürdürülmesi, hükümetin de bütün
askeri ve polisiye operasyonları durdurarak ateşkesin karşılıklı
hale gelmesi için irade ortaya koymasını bekliyoruz.
Önümüzde bizleri zorlu bir mücadele dönemi bekliyor. Her türlü
olasılığa her zaman hazır olabilmek için, moralle, inançla ve
yüksek bir motivasyonla herkesi daha fazla örgütlenmeye, yan yana
durmaya ve birlikte mücadeleye çağırıyoruz.
Gün, geri çekilme günü değil, daha güçlü ileri atılma ve
inisiyatif alma günüdür. Biz her zamankinden fazla kendimizi hazır
ve heyecanlı hissediyoruz. Haklı ve meşru duruşumuzdan asla
taviz vermeden herkesi mücadeleyi kararlılıkla yükseltmeye davet
ediyoruz. Özgürlük, adalet ve barış mücadelesi kesinlikle
kazanacaktır.
Saygılarımızla.”