HDP'den altılı masaya rest: Gizleyecek alan kalmadı

Sancar, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, AK Parti'nin iktidara geldiği dönemde OHAL'in olduğunu, şimdi de olağan hale gelen, kurumsallaşmış OHAL'in devam ettiğini savundu.

AK Parti ve MHP yönetiminin, OHAL'e can simidi gibi sarıldığını ileri süren Sancar, "Bunu bırakmaya da niyetleri yoktur. Çünkü demokrasi ve hukukla ülkeyi yönetmek, kendileri açısından mümkün değildir." diye konuştu.

Sancar, OHAL döneminde çıkarılan KHK'lar ile kamudan 152 bin kişinin ihraç edildiğini, şimdi de keyfi uygulamalar ve haksız ihraçlarla kamu çalışanlarının baskı altına alınmaya çalışıldığını iddia etti.

Gerçek siyasetin, gerçekliği gören siyaset olduğuna işaret eden Sancar, gerçekliğe gözünü kapatan siyasetin, çözüm üretemeyeceğini, ülkeyi ve ülkede yaşayanları müreffeh, demokratik, özgür bir geleceğe taşıyamayacağını söyledi.

Gerçekleri dile getirdikleri, gerçeklerle yüzleşmeyi talep ettikleri için sürekli hedef olduklarını savunan Sancar, ağrı kesicilerle toplumun oyalandığını öne sürdü.

-"Bu iktidardan temelde farkınızın ne olduğunu ortaya koyun"
Sancar, düzenlenmesi planlanan Gemlik yürüyüşünün, demokratik çözüm ve barış konusundaki tutumlarının başka bir alandaki yansıması olduğunu söyledi.

Bazı kuruluşların, yaygınlaştırılmaya çalışılan "savaş politikalarına" karşı demokratik çözüm ve barış imkanlarına dikkati çekmek için bu yürüyüşü yaptığını savunan Sancar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu bir demokratik ve anayasal hak ama bu imkanı kullandırmamak için güvenlik güçleri, iktidarın emriyle ağır şiddet uyguladı. Milletvekilleri darbedildi hatta gözaltına alınmak istendi, kelepçe takıldı, görüntüler ortada. Barış için yapılan her türlü girişim iktidarı rahatsız ediyor. Biz çatışmaları bitirmek, kalıcı barışı sağlamak istiyoruz.

Biz geleceği eşit yurttaşlık temelinde, Kürt sorununun demokratik olarak çözüldüğü, demokratik siyasetin her alanda belirleyici olduğu bir yaklaşımı savunuyoruz. Bunu söylemek iktidarı rahatsız eder, anlıyoruz. Peki muhalefete ne oluyor? Bizim dışımızdaki bütün muhalefete söylüyorum: Sizlerin gerçeklikler karşısında sözünüz, önerileriniz nedir? 'Bu iktidarın izlediği yolu aynen devam ettireceğiz' diyorsanız, bu iktidardan temelde farkınızın ne olduğunu ortaya koyun."

Sancar, toplumun büyük çoğunluğunun barıştan yana olduğunu, toplumun bu gücünü ortaya çıkarmak için demokrasi ittifakına önem verdiklerini belirtti.

"Gelin güçlerimizi birleştirelim." çağrısında bulunan Sancar, şunları kaydetti:

"Gerçekliği yok sayan ve kendimizi kandıran yoldan ayrılalım. Tarihi bir fırsat var önümüzde, seçimler yaklaşıyor. Bu seçim herhangi bir seçim olmayacak, bunu biliyoruz. Biz ne zorba iktidarı ne de köhnemiş zihniyeti devam ettirecek arayışları kabul ediyoruz. Biz gerçek alternatiflerin peşindeyiz.

Biz çözümsüzlüğe itiraz ettikçe sesimiz kısılıyor. Savaş politikalarına, yoksulluğa ve talana karşı mücadeleyi tecrit ediyorlar. Bunlar sadece iktidardan gelmiyor. Kendine 'muhalefet' diyen başka çevrelerden de geliyor. Kimin ne önerisi varsa ortaya koysun. Çözüm için hangi yöntemi savunduğunu herkes açıkça belli etsin. Aynı politikalar girdabında bu toplumu sefalete, ölümlere, zulme mahkum eden anlayış mı, bu girdabı kırarak barışı, çözümü, demokrasiyi hedefleyen anlayış mı? Artık kimsenin kendi pozisyonunu gizleyecek, orta sahada top dolaştıracak alanı kalmadı. Finale doğru yürüyoruz, herkes gerçek amacını ve gelecek için taahhütlerini, sözlerini daha açık söylemek zorundadır."

Parlamento seçimlerine en geniş ittifakla girmek istediklerini ve ortak aday fikrine açık olduklarını dile getiren Sancar, bunu yaparken açık müzakere, doğrudan diyalog, gerçeklerle yüzleşme temelinde bir mutabakatı esas aldıklarını kaydetti.

Bu yöntemin karşılık bulmaması durumunda kendi yollarında yürümeye devam edeceklerine dikkati çeken Sancar, "Bu yöntem karşılık bulmazsa kendi adayımızı, demokrasi ittifakının adayını çıkartmayı da önümüzde en önemli seçenek olarak tutuyoruz. Kimse başka şeyler aramasın. Herkesle konuşmaya açığız, saklımız gizlimiz yok." dedi.