HDP'den Abdullah Öcalan'lı koalisyon şartı
Abone olHDP koalisyon şartını açıkladı. 15 maddelik bildirge yayınlayan HDP , 6. maddesinde Abdullah Öcalan şartı öne sürdü. HDP'nin Öcalan şartı şöyle;
7 Haziran seçimlerinde yüzde 10
barajını devirerek meclise giren HDP'den içinde Abdullah Öcalan
şartının da olduğu 15 maddelik bir bildirge geldi. HDP koalisyonu
Öcalan ile görüşme şartına bağladı. Abdullah Öcalan şartı 6.
maddede yer aldı ve şöyle denildi;
-HDP Parti Meclisi olarak, yeni hükümet hangi
partilerden oluşursa oluşsun, devlet ve hükümeti 'Çözüm
Süreci'ni kaldığı yerden devam ettirmeye çağırıyoruz.
'Çözüm süreci'nin mimarı olan, bütün kritik zamanlarda
'barışta ısrar' eden, 'çözüm süreci'ne yol gösteren Sayın Öcalan'a
uygulanan tecride bir an önce son verilmesini ve görüşmelerin
başlatılmasını istiyoruz. HDP'nin bu konuda üzerine düşen
siyasal sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğunu ilan
ediyoruz.
HDP : KOALİSYON İÇİN ÜZERİMİZE DÜŞENİ
YAPARIZ
HDP'nin 15 maddelik bildirgesinde koalisyon görüşleri de yar aldı.
HDP bildirgesinde koalisyşon için üzerine düşen sorumluluğu yerine
getireceğini belirtip şunları açıkladı;
-HDP, yeni hükümet kurma girişimlerinde meydanlarda dile getirdiği
sözlere sahip çıkacak, ilkeli, sorumlu ve yapıcı siyasete devam
edecektir. Türkiye halklarının lehine ve siyasal
ilkelerimize uygun olacak hükümet kurma çalışmalarına destek
verecek, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecektir. Bu
vesileyle, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı halkların kararına saygılı
olmaya, Anayasal sınırlara çekilerek 'ülkeyi normalleştirmeye'
çağırıyoruz.
HDP NASIL BİR KOALİSYON
İSTİYOR?
HDP bildirgesinde nasıl bir koalisyon istediğini de şu maddeyle
duyurdu;
-Meclis ve yeni kurulacak hükümet Türkiye'nin çok kimlikli, çok
kültürlü, çok dilli, çok inançlı sosyal yapısını eksen alan, emeğin
haklarının teminatı olan demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi, sosyal
ve ekolojik bir anayasa için çalışmaları hızla başlatmalı ve
sonuçlandırmalıdır.
HDP'nin açıkladığı 15 maddelik Parti Meclisi sonuç
bildirgesi şöyle;
"1.Kritik bir dönemde parti olarak seçime giren
HDP, yüzde 10 barajına, eşitsiz koşullara, çok yönlü taciz
saldırılarına, bombalamalara, kitlesel katliam girişimlerine ve
çeşitli hile heveslerine rağmen 6 milyonun üzerinde oy almış; 2011
Haziranı'nda gerçekleşen milletvekili seçimlerine kıyasla oy
oranını yüzde 100 artırarak büyük bir seçim başarısı kazanmıştır.
Büyük bir coşku ve heyecanla başladığımız seçim çalışmalarının
sonunda elde edilen başarıyla birlikte demokratik, eşitlikçi ve
özgürlükçü bir Türkiye umudu yeniden yeşermiştir.
2. 7 Haziran seçimlerinde HDP'nin barajı aşarak Meclis'te güçlü bir
grup oluşturmasıyla, Erdoğan'ın 'başkanlık sistemi' hayalleri suya
düşmüş ve otoriter bir rejime geçiş dayatmasına son verilmiştir.
AKP, önemli oranda güç kaybetmiş ve tek başına hükümet kurabileceği
bir halk desteğini alamamıştır. Böylece 'hikmetinden sual olunmaz'
anlayışıyla sürdürülen 13 yıllık iktidar dönemi sona ermiş, 'Büyük
İnsanlık' değerleri üzerinde inşa edilecek 'Yeni Yaşam'ın kapıları
açılmıştır.
3. Bu seçim, aynı zamanda iktidar partisinin Ortadoğu'da izlediği
hegemonyacı, yayılmacı ve mezhepçi dış politikasının da iflasının
bir göstergesi olmuştur. HDP'nin bu seçim başarısıyla elde ettiği
kazanımlar yalnızca Türkiye halklarının değil, barış, demokrasi,
eşitlik ve özgürlük mücadelesi veren bütün Ortadoğu ve bölge
halklarının da kazanımıdır. Suriye'de Rojava devrimiyle,
Yunanistan'da Syriza'nın, İspanya'da Podemos'un elde ettiği seçim
başarılarıyla emekçilerin ve ezilenlerin umudu artmıştır.
4.'Çözüm Süreci'ni donduran ve halklarımızın kalıcı barış ısrarını
istismar eden AKP, Diyarbakır, Van, Ağrı, Hakkâri gibi illerde
büyük bir yenilgi almıştır. Böylece 'Kürt halkının politik
temsilcisi HDP değil biziz' spekülasyonlarına son verilmiştir. Kürt
halkının 35 yıl boyunca süregelen eşitlik, barış ve özgürlük
mücadelesinin parlamentodaki siyasal temsilinin adresinin HDP
olduğunu teyit edilmiştir.
5.'Çözüm süreci' sadece Diyarbakır, Van, Ağrı, Hakkari gibi illerde
değil, batıda İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Kocaeli, Bursa gibi
büyük illerde de önemli bir destek görmüş, Türkiye'nin doğusundan
batısına, güneyinden kuzeyine bütün illerinde barış çağrısı öne
çıkmıştır. Böylece Türkiye halklarının 'Büyük İnsanlık' değerleri
etrafında birlikte yaşama isteği ve iradesi bir kez daha
vurgulanmış, parlamento zemininde çözümün önü açılmıştır.
6.Bu bağlamda, HDP Parti Meclisi olarak, yeni hükümet hangi
partilerden oluşursa oluşsun, devlet ve hükümeti 'Çözüm Süreci'ni
kaldığı yerden devam ettirmeye çağırıyoruz. 'Çözüm süreci'nin
mimarı olan, bütün kritik zamanlarda 'barışta ısrar' eden, 'çözüm
süreci'ne yol gösteren Sayın Öcalan'a uygulanan tecride bir an önce
son verilmesini ve görüşmelerin başlatılmasını istiyoruz. HDP'nin
bu konuda üzerine düşen siyasal sorumluluğu yerine getirmeye hazır
olduğunu ilan ediyoruz.
7.HDP listelerinden yüzde 40 oranıyla 32 kadın
vekilin seçilmiş olması son derece önemlidir. HDP'nin bu büyük
seçim başarısında kadınlar belirleyici olmuş, eşitlik ve özgürlük
mücadelesinin itici ve sürükleyici gücü olarak öne çıkmışlardır.
'Yeni Yaşam' çağrısı maya tutmuş, kadınlar yüzünü HDP'ye, sırtını
Erdoğan'a dönmüştür. Ancak bütün bu olumlu gelişmelere rağmen, 'en
az eşit temsil' ilkesini benimsemiş olan HDP açısından 'eş
temsiliyet' konusunda elde edilen sonuçlar önemli bir
eksikliğimizdir ve önümüzdeki dönemde bunun değiştirilmesi için
adımlar atılacaktır.
8.7 Haziran seçimleri hiçbir partiye tek başına
hükümet olma yetkisini vermemiş, koalisyon hükümetlerinin yolunu
açmıştır. HDP, yeni hükümet kurma girişimlerinde meydanlarda dile
getirdiği sözlere sahip çıkacak, ilkeli, sorumlu ve yapıcı siyasete
devam edecektir. Türkiye halklarının lehine ve siyasal ilkelerimize
uygun olacak hükümet kurma çalışmalarına destek verecek, üzerine
düşen sorumluluğu yerine getirecektir. Bu vesileyle, Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ı halkların kararına saygılı olmaya, Anayasal sınırlara
çekilerek 'ülkeyi normalleştirmeye' çağırıyoruz.
9. Meclis ve yeni kurulacak hükümet Türkiye'nin
çok kimlikli, çok kültürlü, çok dilli, çok inançlı sosyal yapısını
eksen alan, emeğin haklarının teminatı olan demokratik, özgürlükçü,
eşitlikçi, sosyal ve ekolojik bir anayasa için çalışmaları hızla
başlatmalı ve sonuçlandırmalıdır.
10.Seçim kampanyası boyunca AKP'nin ve
Cumhurbaşkanı'nın sürdürmüş olduğu nefret ve şiddet söylemi
nedeniyle, seçim öncesi ve sonrası yaşamını yitiren kardeşlerimizi
saygıyla anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.
11. Seçim sona ermiş olmasına karşın Diyarbakır
sokaklarında 90'lı yılları andıran provokasyon girişimlerine,
'enseden kuşun sıkılarak' gerçekleştirilen siyasi cinayetlere tanık
oluyoruz. Bu provokasyon, cinayet ve kitlesel katliam
girişimlerinin HDP'nin seçim başarısını hazmedemeyen, Kürt halkının
iradesine saygı göstermeyen, Diyarbakır halkını sokağa çekerek
'kaos' yaratmak ve seçim sonuçlarının meşruiyetine gölge düşürmek
isteyen bir 'özel örgüt' eliyle gerçekleştirildiğini düşünüyoruz.
Tetiği veya pimi kim çekerse çeksin, bütün provokasyon
girişimlerinin, işlenen siyasi cinayetlerin siyasi sorumluluğunun
'halkımız istikrarı değil, kaosu tercih etti' diyenlerin
omuzlarında olduğunu hatırlatmak isteriz.
12. Diyarbakır halkı seçim öncesi patlatılan
bombalara bedenlerini nasıl siper ederek kurulan tuzakları boşa
çıkardıysa, hayatını kaybedenlere ve yüzlerce yaralıya rağmen
metanetini koruduysa, bundan böyle de oynanan siyasi oyunları,
kurulan provokasyon tuzaklarını da boşa çıkaracak metanete ve
deneyime sahiptir.
13. Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nı devam etmekte
olan provokasyonları ve işlenen cinayetleri bir an önce durdurmaya
ve ülkede kaos yaratma girişimlerine son vermeye ve ülkeyi
normalleştirmeye çağırıyoruz. Öte yandan bütün emek örgütlerini,
meslek ve kitle örgütlerini, sivil toplum kuruluşlarını, aydın,
sanatçı, yazar, akademisyen ve barıştan yana herkesi kaos yaratma
girişimlerine dur demeye çağırıyoruz.
14. Parti Meclisi olarak, bu seçim sürecinde
HDP'yle ittifak yapan, destek veren, gönüllü ve aktif çalışma
yürüten, maddi ve manevi dayanışmasını esirgemeyen, 'Yeni Yaşam' ve
'Büyük İnsanlık' çağrılarımızda biz'lerle omuz omuza olan, yan yana
duran, her ne sebeple olursa olsun biz'lere oy vererek Meclis'e
taşıyan, oy vermese de biz'lerle gönül birliği kuran, toplumsal ve
siyasal ilişkilerin normalleşmesinde adım atılmasını arzu eden
herkese teşekkür ediyor, dostluk ve dayanışma duygularımızı
iletiyoruz. Seçim sürecinde HDP'ye esin ve motivasyon kaynağı olan
Gezi ve Kobanê direnişlerini bir kez daha selamlıyor, bu
direnişlerde yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz.
15. HDP'nin bu seçim başarısıyla 'Büyük İnsanlık'
değerleri üzerinde inşa edilecek 'Yeni Yaşam'ın yolu açılmıştır.
Şimdi bu yolu genişletmek, bu yolda yürüyecek olanları çoğaltmak,
Türkiye demokrasi, barış ve emek güçlerinin birliğini ve
beraberliğini geliştirmek ve perçinlemek, halkların demokratik
iktidar hedefine emin adımlarla yürümek zamanıdır."