HDP milletvekili: Cizre'de vurulan iki sivilin cenazelerini taşıdım
Abone olHDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, BBC Türkçe'ye 10 yaşındaki Selman Ağar ve 15 yaşındaki Bünyamin İrci’yi cenaze aracına kendisinin taşıdığını söyledi. Sarıyıldız, sivil ölüm olmadığını söyleyen başbakanı da eleştirdi. Selin Girit'in haberi.
Sokağa çıkma yasağının sekiz gün boyunca sürdüğü Şırnak'ın Cizre ilçesinde son olarak dün 10 yaşındaki Selman Ağar'ın, bugün de 15 yaşındaki Bünyamin İrci'nin vurulduğu bildiriliyor.
Kalp rahatsızlığından dolayı durumu ağırlaşan 70 yaşındaki Mehmet Dikmen'in de hastaneye kaldırılamadığı için yaşamını yitirdiği belirtiliyor.
BBC Türkçe'ye konuşan HDP Şırnak Milletvekili
Faysal Sarıyıldız, Selman Ağar ve Bünyamin İrci'nin cenazelerini,
cenaze aracına kendisinin taşıdığını söyledi.
Sarıyıldız'ın verdiği bilgiye göre, Selman Ağar, Nusaybin yoluna çıkarken yolda bekleyen zırhlı araçtan açılan ateş sonucu hayatını kaybetti.
Bünyamin İrci ise elektriklerin kesik olduğu Nur Mahallesi'ne yan mahalleden buz getirmek isterken yol ortasında vuruldu.
TIKLAYIN: CİZRE'DE BEBEĞİ KUCAĞINDA ANNE VURULDU
TIKLAYIN: CİZRE'DE YARALANDI, HASTANEYE ULAŞAMAYINCA BACAĞI KESİLDİ
Şırnak Valiliği, bu ölümlerle ilgili olarak sorularımıza yanıt vermedi.
Valiliğin internet sitesindeki açıklamada ise bu sabah Cizre'de devriye görevi yapan güvenlik güçlerine saldırı düzenlendiği, beş personelin yaralandığı belirtildi.
Sitede ayrıca 35 günlük bir bebeğin polislerin mahalleye ambulansın girmesini engellediği için öldüğü iddialarına da yanıt verildi ve "Savcılıkça yaptırılan otopsi sonucunda bebek üzerinde ateşli ve kesici, delici alet yarası olmadığı tespit edilmiştir. Kesin ölüm nedeni Adli Tıp Kurumu'nca alınan doku örneklerinin incelemesi sonucu ortaya çıkacaktır." denildi.
'10'dan fazla kişi polis kurşunuyla öldü'
Cizre'de son bir haftada tam olarak neler yaşandığına dair çelişkili bilgiler veriliyor.
Cizre, PKK'nın çatı yapılanması KCK'nın 12 Ağustos'ta "öz yönetim" ilan ettiği yerler arasındaydı.
Güvenlik güçleri, hendeklerin kazıldığı ve barikatların oluşturulduğu Cizre'de operasyon başlatmış, Şırnak'ın Suriye sınırındaki ilçesinde 4 Eylül Cuma günü olağanüstü hal ilan edilmişti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu dün A Haber televizyonunda yaptığı açıklamada "Cizre'de tek bir sivil ölmemiştir" dedi, sokağa çıkma yasağı için de "Ne zaman bitmesi gerekiyorsa o zaman bitecek" diye konuştu.
İçişleri Bakanı Selami Altınok da Cizre'de 800 kg patlayıcının imha edildiğini, "terör örgütünün kaybının" 30 ila 32 olduğunu söylemiş ve bir vatandaşın da hayatını kaybettiğini ifade etmişti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu Cizre'de 14 sivilin yaşamını yitirdiğini söylüyor.
HDP'ye göre ise Cizre'de bir haftada 21 sivil öldü. Partinin milletvekili Faysal Sarıyıldız, başbakan ve içişleri bakanının açıklamalarının ilçedeki gerçek durumu yansıtmadığını belirtti:
"21 kişinin hepsi Cizreli insanlar. Belki 1-2'si dışında hepsi sivil. 6-7'si tansiyon ve benzeri rahatsızlıklar nedeniyle fenalaşıyorlar. Hastaneye taşınamadıkları için evde ölüyorlar. Ama 10'un üzerinde insanın hepsi polis kurşunuyla yaşamını yitirdi. Bu ülkenin batısı Cizre'de olup bitenlere ilişkin bilgilendirilmiyor.
Faysal Sarıyıldız, Cizre'nin Nur Mahallesi'ndeki son durumu da şöyle aktardı:
"Mahallenin iç taraflarında halk sokağa çıkabiliyor. Belirli yerlerde... Hakim yerlere, sokak başlarına konumlanan zırhlı araçların menziline girmeyen sokaklarda halk var. Ama bazı caddelere inemiyorlar. Çünkü inen vuruluyor. Yer yer silah sesleri geliyor mahallerinin çeşitli noktalarından. Ama bir süredir biraz daha sessiz."
Kentte bugün ayrıca telefon ve internet hatlarının açıldığı ancak gece kapatılacağı bildiriliyor.
'Salgın hastalık' korkusu
BBC Türkçe'nin ulaştığı ancak ismini gizli tutmak isteyen bir doktor, Cizre'de yaklaşık 4 bin kişinin sağlığından sorumlu olduğunu ancak sokağa çıkma yasağı nedeniyle evden ayrılamadığını söyledi.
Doktor, hastanelere erişimin olmadığını, devlet hastanesinin acil servisinin ve eczanelerin kapalı olduğunu, 73 kadar diyaliz hastasının bulunduğunu ve bu kişilerin hastaneye gidemedikleri için sağlıklarından endişe duyduğunu belirtti.
Bölgede suların kesik olduğunu ve çöplerin de toplanmadığını ifade eden doktor, salgın hastalık olasılığına karşı da uyarılarda bulundu.
Cizre'de inceleme yapan Şemikan Birliği'nin Başkanı Bozo Acar da salgın hastalık konusundaki kaygılarını dile getirdi, bazı bölgelerde çocukların ishal olduğu bilgisinin ellerine ulaştığını ifade etti.
Acar, "Kapılarının önünde insanlar var. Bulunduğumuz noktada diğer günlere oranla bir sessizlik hakim." diye konuştu.
HDP: Sokağa çıkma yasağı kalkmalı
Cizre'ye girişine izin verilmeyen HDP heyeti ise Suriye sınırındaki ilçeye 25 kilometre uzaklıktaki İdil kasabasında bekliyor.
Heyetteki HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada "Buradayız ve burada olmaya da devam edeceğiz" dedi.
Beştaş, "Cizre'deki sokağa çıkma yasağının bir an önce kalkması için girişim ve çalışmalarımız devam ediyor. Hem yetkililerle hem hükümetle görüşüyoruz. Bugün 150'yi aşkın avukat yolda. Şu anda Türkiye'nin her yerinden buraya yönelik kamuoyu desteği yükselmiş durumda. Bunun neticesinde biz (sokağa çıkma yasağının) kalkacağını düşünüyoruz. Kalkması gerekiyor" diye konuştu.
Avrupa Konseyi: Bağımsız gözlemcilere izin verilsin
Avrupa Konseyi'nin İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks de bağımsız gözlemcilerin Cizre'ye girişine izin verilmesi çağrısında bulundu.
Nils Muiznieks yazılı açıklamasında, sivillere orantısız güç kullanımı iddialarından kaygı duyduklarını ifade etti ve şu ifadeleri kullandı:
“Güvenlik güçlerinin insan hakları ihlallerinde bulundukları iddialarını incelemek üzere bağımsız gözlemcilerin Cizre'ye hemen girişini sağlamaları için yetkililere çağrıda bulunuyorum.”