HDP ilk grup toplantısını kadınlarla yaptı
Abone olHalkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ partisinin grup toplantısında konuştu. HDP'nin ilk grup toplantısı kadın milletvekilleriyle yapıldı.
HDP yeni dönemin TBMM Grup Toplantısı'nı kadın milletvekilleri ve STK temsilcileriyle yaptı.
Pervin Buldan yaptığı açılış konuşmasında, "HDP'li kadınlar olarak öldürülen tüm kadınlar ve doğmamış çocukları adına, çocuklarımızın savaş argümanı olmasına izin vermeyeceğiz. Daha önce de olduğu gibi sonuç alıcı politikalar üretmeye devam edeceğiz" dedi.
"60 SİVİL YAŞAMINI YİTİRDİ"
Ardından kürsüye çıkan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "84 gün boyunca Türkiye'de sokağa çıkma yasağı bilfiil uygulandı ve bu süreçte 60 sivil yaşamını yitirdi. Türkiye'de ortak yaşam hukukuna dayanarak birlikte yaşama inancını büyütmek ve korumak istiyorsak, Türkiye'nin başka ucunda yaşananlara yabancı kalma gibi bir lüksümüz yoktur" dedi.
Yüksekdağ'ın açıklamalarından satırbaşları:
"Sözlerime iki gün önce 60 gün boyunca cenazesi sınırda bekletilen Aziz Güler ile başlamak istiyorum. İstanbul'da özyurdunda defnedildi. IŞİD'e karşı mücadele eden, tüm dünya halklarını tehdit eden bütün kadın ve erkek direnişçileri selamlayarak başlamak istiyorum. Bizler uzun bir mücadelenin sonunda Aziz Güler'i kendi yurdunda toprağa vermeyi başarabildik, ancak sınırda hala bekleyen bu ülkenin evlatları için kendi topraklarına defnedilmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz.
"KADIN ÖZGÜRLEŞMESİNİ KONUŞACAĞIZ"
Bu toplantının vesilesi kadına dönük şiddet olmasından ötürü, yaşamımızı kuşatan şiddeti konuşacağız. Bu şiddet karşısındaki kadın özgürleşmesini konuşacağız.
"KADINA YÖNELİK ŞİDDET 2-3 KAT ARTTI"
Bu kadın şiddetinin erkek egemen siyasetinden beslendiği çok açık. Geride bıraktığımız 6 aylık süre Türkiye tarihine kara bir leke olarak kazındı. Başkan olamayanların, tek başına iktidar olamayanların şiddetine sahne oldu bu ülke. Şiddetin bu kadar tırmandığı koşullar içerisinde savaş ve şiddet siyasetinin bu kadar öne çıktığı süreçte kadına yönelik şiddet de 2-3 kat arttı.
"BÖLGEDE ŞİDDET HEGEMONYASI KURULDU"
Türkiye'nin bir ucunda insanlar hala sokağa çıkamıyor, evlerinde şiddete uğruyor. Sokağa çıkma yasağı adı altında Kürt halkının ve bölgede yaşayanlar üzerinde şiddet hegamonyası kuruldu. Kendi kendisini yönetme talebini söyleyen halkımıza yönelik şiddet siyaseti izlendi. Kadınların, çocukların ve sivil halkın yaşam alanları cehenneme dönüştürüldü.
"İKTİDAR TÜRKİYE COĞRAFYASINI BÖLDÜ"
7 Haziran'dan bu yana, 6 aylık süre içerisinde 140 sivil insan yaşamını yitirdi. 140 sivilin 20'si kadındı. 26 çocuk bulunuyordu. Kamu güvenliği adı altında topluma karşı şiddet, baskı siyasetini dayatanların eseridir bu. Bu rakamlar acıdır, bu rakamlar gözyaşı, yastır. 6 aylık süreç içerisinde tek başına iktidar olmak hevesi ve hırsıyla hareket eden iktidar Türkiye coğrafyasını böldü. Nefret siyaseti yürüttü. Parti binalarımız saldırıya uğradı, yakıldı. Sokakta sadece Kürt olduğu ve Kürtçe konuştuğu için insanlar saldırıya uğradı.
"BİR TARAFTA DEVLET, BİR TARAFTA ERKEK ŞİDDETİ"
346 kadın adı konulmamış bir savaşta hayatını kaybetti ve yüzbinlercesi tacize, tecavüze uğradı. Kadınları katleden katiller iyi hal indirimleriyle teşvik edildi. Bir taraftan devlet, bir taraftan erkek şiddeti aynı ama hizmet ediyor. Ezilenleri biat ettirme amacı güdülüyor. Bizler asla ve asla çaresizlik yolunu seçmedik. Kadınların yolu direnişin yoludur. Bu şiddet ve savaş siyaseti karşısında kadın dayanışmasıdır bizlerin yolu.
"BARIŞ HEMEN ŞİMDİ"
"Barış hemen şimdi" yazan fülarlar Meclis'e alınmamış. "Barış hemen şimdi" diyen kadınlar buradalar. Bu Meclis'e barış girecek. "Barış hemen şimdi" diyen kadınların sözü her müddet oldukça, barışı ve barış iradesini, kadın iradesini karşılarında görecekler.
"BİLİNÇLİ BİR KAOS REJİMİ HÜKÜM SÜRÜYOR"
Bir ülkede adı konulmamış bir savaş yaşanıyorsa, ülkenin yarısı sıkıyönetim ve darbe rejimiyle yönetiliyorsa, toplumsal istikrardan söz etmek mümkün değildir. Mutlak idarelerini korumak amacıyla tekçilik dayatılmış ve bilinçli bir kaos rejimi yaratılmıştır. Kürt halkına, kadınlara, barış diyen tüm toplumsal kesimlere karşı kaos rejimi hüküm sürüyor. Bizlerin her şeyden önce bu şiddet karşısında seçeneksiz olmadığımızı bilmemiz gerekiyor.
"UTANCINIZ OLACAK"
Bugün Türkiye'nin bir kesiminde ilan edilen sokağa çıkma yasakları sonucu çok ağır can kayıpları yaşandı. Nusaybin'de sokağa çıkma yasağı 13. güne girdi. 5 çocuk annesi Selamet Yeşilmen evinin önünde, çocuklarının gözü önünde katledildi. Onun cansız bedeni, Türkiye'deki siyasi iktidarın utanç görüntüsüdür. Ama karşımızda utanmayı bilmeyen siyasi anlayış var. Onun cansız bedeni bugün değil, yarın da utancınız olacak. O görüntü ve vahşet sizin iktidarınızın peşini bırakmayacak.