HDP geleneksel CHP’li seçmenden oy alabilecek mi?
Abone olKadıköy, CHP'nin İstanbul'daki kalesi. BBC Türkçe'den Rengin Arslan, ilçede seçmenlerin nabzını yokladı, klasik CHP seçmeninin HDP'ye yönelik söyleminde değişiklik olup olmadığını araştırdı.
Sosyolog Sanem Sevinç kararsız.
Evlerin camlarında belki 19 Mayıs’tan kalma Türk bayrakları, yollarda ise seçim kampanyası için asılmış AKP bayrakları çoğunlukta ancak sokaklarda konuşulan başka bir parti, farklı bir gündem var: HDP.
İstanbul’da CHP’nin kalesi olan Kadıköy’de, Bağdat Caddesi’ndeyim. Ünlü markaların mağazaları, kahve zincirlerinin en alımlı şubeleri, iki tarafı ağaçlarla kaplı geniş kaldırımlarda sakince yürüyen insanlar...
Burası İstanbul’un en elit semtlerinden biri. Cumhuriyet’in kuruluş yıldönümlerinde fener alaylarının düzenlendiği, Kemalist tabanıyla bilinen, ulusalcı ve "Beyaz Türk" olmak ile suçlananların yaşadığı yer.
Burada da karşıma tıpkı Kocaeli’nde olduğu gibi kararsızlar çıkıyor. CHP’li seçmen elbette ağırlıkta. CHP Kadıköy’de 2011 genel seçimlerinde oyların yarısını almış, yerel seçimlerde ise bu oran yüzde 72’ye kadar yükselmişti.
'Demirtaş daha kararlı, daha net'
Kadıköy’de CHP’nin üstünlüğünün sarsılması zor görülse de seçmenlerinin bir kısmı kararını HDP’den yana değiştirmiş. Bir kısmı ise HDP’ye oy verme ihtimalini yadsımıyor ve kararsız olduklarını söylüyorlar.
Bu karar değişikliğinin veya kararsızlığın temel sebeplerinden birisi, HDP’nin seçimlere parti olarak girme kararı vererek parlamentonun matematiğini değiştirme şansını ortaya koymuş olması. Buna karşın Meclis’te AKP’nin mutlak çoğunluğunun kırılmasını isteyen CHP’lilerin HDP’nin barajı aşmasını istemeleri. Bir diğer neden ise CHP’ye yönelik eleştirileri.
Ebru sanatçısı Zeynep Göktürk'ün kararı HDP'den yana.
Bağdat Caddesi’ne çıkan ara sokaklardan birinde konuştuğum ebru sanatçısı Zeynep Göktürk kararını çoktan HDP’den yana değiştirmiş. Genel seçimlerde kimi destekleyeceğini sorduğumda, “HDP’yi düşünüyorum. Benim etrafımda önceden CHP’ye oy verenlerden oy çalacaklar bu kez. HDP’nin Meclis’e girmesini istiyoruz” diyor.
Nedenini sorduğumda HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan "Daha kararlı ve daha net ve ne yaptığını daha fazla bilen" biri olarak tarif ediyor.
Peki yürekten bir destek mi bu?
Yanıtı, "Can-ı gönülden bir destek diyemem" oluyor. Ancak "CHP başa gelse, ne yapacaklarını bilmiyorlar gibi geliyor" diye eleştirisini dile getiriyor.
Ortak dilek: HDP barajı aşsın
80 yıldır CHP’ye oy veren emekli bir amcayı bir ağacın gölgesinin altında arkadaşlarıyla sohbet ederken buluyorum. 35 yaşındaki sosyoloji mezunu Sanem Sevinç ise yolda. İkisi de CHP mi HDP mi karar vermemişler.
Adının yazılmasını istemeyen eski CHP yöneticilerinden olan emekli amca, kararsızlığını "Şimdi yüzde 70-30 kafam bulanık vaziyette" diye özetliyor. Yüzde 30 HDP’nin.
Benimle sohbet ederken bir yandan sesli düşünüyor ve devam ediyor:
"Vereyim diyorum HDP’ye, barajı aşsınlar. Öbür taraftan CHP’yi mi zayıflatırız diyorum. Aslında [HDP’lilerin] beyinlerinin içindekileri beğenmiyorum. Ama barajı aşsınlar. Barajı aşıp, Meclis’e girince ne derler ne yaparlar o kısmını düşünmüyorum" diyor.
Sohbetimizin sonunda yine de “Herhalde CHP’ye veririm” diyor.
Sanem Sevinç ise HDP’nin "Çözüm sürecinde ortaya koydukları, tartışmayı istedikleri konuları ülke açısından önemli ve tartışmaya değer buluyorum" diyor.
Ancak HDP’nin siyasi görüşlerini temsil eden bir parti olmadığını da belirtiyor. Yine de bir şans vermenin iyi olabileceğini düşünüyor. Konuşmamız sırasında sık sık henüz karar vermediğini vurguluyor.
Peki aile çevresi ve arkadaşları?
"Arkadaşlarım ve ailem çok katı, 'Onlara verecek oyumuz yok' diyorlar. Ben bu görüşlerimi söylediğimde o konuşma çok uzun süremiyor. Kararsızım ama en azından şu durumdan kurtulmak gerekliliği benim önceliğim" diyor.
'Mitinglerinde Türk bayrağı yok'
Yıllardır CHP’ye oy veren Akif Akınsa ise önce HDP’ye oy vermeyi düşünmüş ama sonra barajı aşacak kadar destek gördüklerini düşünüp kararından caymış.
Elbette kararını değiştirmeyecek veya oyunun renginden vazgeçmeyecek çok geniş bir CHP kitlesi var burada. Ancak onlar da Demirtaş’ı beğeniyor. 70’li yaşlarına gelen ve CHP’den başkasına oy vermedik diyen iki kız kardeş, bir yandan HDP mitinglerinde Türk bayrağı olmamasını eleştiriyor, bir yandan da Demirtaş’ı "tarzını ve üslubunu da beğeniyorum" diye övüyor. Onlar da HDP’nin Meclis’te olmasından yana.
İki kızkardeş CHP'den başka partiye oy vermediklerini, ancak Demirtaş'ı beğendiklerini söylüyor.
CHP’nin Kadıköy’de seçmen kitlesi ve oyunu değiştirmeyecek olanlardan bugüne kadar takip ettiğim seçimlerde duymadığım kadar Kılıçdaroğlu övgüsü de duyuyorum.
Akif Akınsa, CHP’nin "eski CHP" olmadığını, vizyonunu değiştirdiğini ve Kılıçdaroğlu’na güvendiğini söylüyor.
Burada Türkiye’nin kalanına nazaran oldukça azınlıkta olan AKP’liler arasında her şeyden memnun olan da var, kararsız olan da. Bağdat Caddesi’nin ara sokaklarında bir süredir devam eden kentsel dönüşüm pek çok inşaat çalışmasını beraberinde getirdi.
'Erdoğan Türkiye’nin her şeyi'
Bu inşaatlardan birinde çalışan işçi Önder Özgür, "Valla ben AK Parti’den memnunum. Ataşehir’de oturuyorum. Belediye Başkanı CHP’li. Yerel seçimlerde ona veriyorum. Ondan memnunum ama genel seçimlerde AKP’ye veriyorum" diyor.
Oyunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a olduğunu söyleyen Özgür, Erdoğan’ın ülkenin "her şeyi" olmasından memnun. "Ben AKP’ye değil, Erdoğan’a veriyorum. Seçime girmiyor ama o yönetiyor. Cumhurbaşkanı da Başbakan da o, HSYK başkanı da o. Bence doğru bir şey bu" diyor. Sonra ekliyor:
"Belki çalıyor çırpıyor, o Allah’la onun arasında ama yaptıkları da var. Hakkını yememek lazım."
İşçi Önder Özgür "AKP'ye değil, Erdoğan'a oy veriyorum" diyor.
Kararsız AKP seçmenlerinden biri ise Mehtap Arslan. "Sonuçta CHP de benim istediklerimi yaparsa onları desteklerim. Sonuçta hepimiz Atatürk’ün evlatlarıyız" diyor konuşmamız sırasında. "Kesin olarak AK Parti’ye vereceğim" diyemediğini ekliyor.
AKP bayraklarıyla kaplı caddede, AKP’yi destekleyen sayısı pek fazla değil gibi görünüyor. CHP ise belki hazır oyların rehavetine kapılmış; bir seçim bürosu ve ara ara asılmış bayraklar dışında varlıklarına rastlamadım.
Ancak yine de kayda değer olan, CHP’nin en ulusalcı seçmeni arasında da HDP’nin belli bir etki yarattığı. Alternatif olarak görünmese veya zihinlerdeki şüpheler baki olsa da yok sayılmadığı aşikar. Ancak bir başka kayda değer nokta, klasik CHP seçmeninin HDP ve Kürt tabana yönelik söylemlerinin değiştiği, yumuşadığı.
CHP’li seçmenin zihnindeki HDP sorusunun yanıtının ne olacağını ve bunun sandıkta bir yansıması olup olmayacağını ise elbette sandık sonuçları gösterecek.