HDP bombacısının sırları ortaya çıktı!
Abone olHDP’nin Adana ve Mersin il başkanlıklarında yaşanan bombalı saldırı olaylarının faili olduğu gerekçesiyle aranan eylemci Savaş Y.’nin, saldırı öncesi sırları ortaya çıktı.
Özel düzenekli bombayı nemli kalması için saksıya
yerleştirdi. Bombalar, cep telefonu alarmıyla patladı. Suriye’ye
kaçan Savaş Y.’nin eşi, çocuğu ve kardeşinin de bu ülkede olduğu
tespit edildi. Polis şimdi bombacıya yardım edenleri
arıyor
Olay yerinde yapılan incelemeler sonrasında her iki bombanın da cep telefonunun saat alarmı sistemine uyumlu olarak hazırlandığı ve saatli bomba olarak kurgulandığı belirlendi. Bombaların, kurumaya duyarlı olması ve sürekli ıslak olması gerektiği için eylemcinin düzenekleri çiçek saksısına yerleştirdiği kaydedildi.
7 Haziran seçimleri öncesinde HDP’nin iki önemli kentteki il başkanlıklarına yapılan bombalı saldırılar sonrası eylemi gerçekleştirdiği açıklanan zanlı Savaş Y. ile ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı. Milliyet’in aldığı bilgilere göre, aslen Vanlı olan Adana’da doğup büyüyen Savaş Y.’nin bölgeyi iyi bildiği değerlendirmeleri yapılıyor. Saldırıların ardından her iki kentte yapılan kamera incelemeleri sonrasında zanlının eylemlerden kısa süre önce Adana’ya geldiği anlaşıldı.
ISLAK-KURU SİSTEM
Olay yerinde bomba uzmanlarınca yapılan araştırmalar ele geçirilen delillerin incelenmesinden her iki kentteki bomba düzeneklerinin aynı olduğu anlaşıldı. Bomba düzeneklerinin hazırlandığı ve saksı içine yerleştirildiği ancak cep telefonuna ait zaman ayar sisteminin kullanılarak özel saatli bomba imal edildiği saptandı. Her iki bomba düzeneğinin eylemci Savaş Y. tarafından hazırlanma olasılığı da kuvvetlendi. DHKP-C’den tutuklanıp serbest bırakılmasının ardından Suriye’ye gittiği değerlendirilen Savaş Y.’nin, hazırladığı bomba düzeneğinin nemli ortama duyarlı olduğu, düzeneğin kuruması halinde patlama özelliğinin bulunduğu, bu nedenle zanlının beraberinde taşıdığı düzeneğin sürekli nemli kalmasını sağlamak amacıyla çiçek saksısına yerleştirdiği değerlendirmesi yapıldı. Bu nedenle güvenlik birimlerinde eylemcinin standart dışı, el yapımı bir bomba düzeneği hazırlayarak gerçekte profesyonel olduğu görüşü oluştu.
TRENLE MERSİN'E GİTTİ
Bombacının her iki kentteki kamera kayıtlarını inceleyen polis, zanlının önce Adana’daki il başkanlığına gittiği burada ilk çiçek saksısını bıraktıktan sonra trenle Mersin’e geçtiği anlaşıldı. Zanlının, kendisinin yanı sıra eşi, çocuğu ve kardeşinin de Suriye’de olduğu yönünde istihbaratlara ulaşıldığı öğrenildi. Ayrıca, Savaş Y.’nin olayın hemen ardından yasa dışı biçimde ülkeyi terk edip Suriye’ye geçtiği bilgisine ulaşıldı. Güvenlik birimlerinin bu tespitlere rağmen zanlının ve ailesinin Suriye’nin hangi bölgesinde olduğu yönünde kesin bir bilgi elde edilemedi.
POLİS 'BADİ' PEŞİNDE
Soruşturma kapsamında polis, zanlıya Adana’da kaldığı süre içinde yardım eden kişi ya da kişilerin peşine düştü. Bir emniyet yetkilisi, “eylemci kenti zaten iyi biliyor. Burada yaşamış. Ancak, yine de ‘badi’si (askerde birbirlerinden sorumlu olunan en yakın arkadaş) olduğunu düşünüyoruz. Adana ve Mersin’deki ekipler bunu ortaya çıkarmaya çalışıyor” dedi.
Milliyet’e bilgi veren üst düzey bir emniyet yetkilisi, olayın
standart bir IŞİD eylemi olmadığına dikkati çekti. Aynı yetkili,
“bombanın imali ve kullanımına bakıldığında profesyonel bir
bombacı ile karşı karşıyayız. Daha önce DHKP-C içinde yeralmış ve
tutuklanmış bir kişinin daha sonra Suriye’ye giderek IŞİD kadroları
içinde yer alması fazlasıyla dikkat çekici. Yine de bu işin
arkasında bir üst akıl aramak gerekiyor”
değerlendirmesinde bulundu.
BAKANLIK AÇIKLAMA YAPTI
İçişleri Bakanlığı dün saldırganın IŞİD ile bağlantısı iddialarına yanıt verdi. Açıklamada, zanlının 21 Haziran 2007’de İstanbul’da DHKP/C terör örgütüne bağlı Devrimci Halk Güçleri (DHG) içindeki faaliyetlerinden gözaltına alındığı, 22 Haziran 2007’de serbest bırakıldığı belirtildi. Yine Ankara’da DHKP-C yapılanması Halklar ve Özgürlükler Cephesi’nin (HÖC) 23. Dönem milletvekili seçimlerini protesto gösterisine zanlının Adana’dan gelerek katıldığı 16 Temmuz 2007’de tutuklandığı, 18 gün sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı belirtildi. Sahsın herhangi bir pasaport ve yurtdışı giriş çıkış kaydı ile MERNİS sisteminde adresi bulunmadığı kaydedilerek, “Kişinin bağlantıları ve kamuoyunda gündeme getirilen iddialar dahil yapılan saldırı tüm yönleri ile özenle incelenmektedir” denild