HDP aday adaylarını Kandil mi onaylıyor Olay iddia
Abone olPKK'nın Kandil'deki yöneticilerinden Sabri Okbazı HDP aday adaylarının Kandil'den icazet aldığına ilişkin iddialar hakkında açıklama yaptı
2015 genel seçimlerine parti
olarak girme kararı alan HDP hakkında, bazı aday adaylarının
'Kandil’den icazet aldıkları’ şeklinde iddiaların Kürt medyasında
yer almasıyla gözler Kandil'e çevrildi. PKK'ya yakın Avrupa’dan
yayın yapan Med Nuce kanalında yayınlanan ve KCK yöneticisi
Sabri Ok ile Kandil’de yapıldığı ileri sürülen röportajda,
Ok, herhangi bir aday adayına ‘referans olmalarının’ söz
konusu olmadığını söyledi.
KANDİL HDP ADAY ADAYLARINA KARIŞIYOR MU?
KCK yöneticisi Sabri Ok, HDP’li çeşitli adayların kendilerine
geldiğini fakat onları HDP'ye yönlendirdiklerini ifade ettiği
konuşmasında kimseye referans olmadıklarını açıkladı.
HDP’yi ‘Çok bileşenli demokratik bir parti’ olarak değerlendiren
Sabri Ok, bu konuda şöyle dedi:
"BİZE GELENLER OLUYOR"
“HDP, demokratik bir partidir. Demokrasi anlayışı ve iradesi, kendi
stratejisi ile adaylarını şüphesiz kendileri belirleyecektir.
HDP’nin ilgi komisyonları vardır. Kandil Komisyonları vardır.
Kandil elbette, seçimlere, adaylara ilgilidir. Görüş-önerilerimiz
olacak. Merkez seçim komisyonuna iletiriz; uyarlar uymazlar.
Herhangi bir kişinin adaylığını onaylama, referans olmamız söz
konusu değil. Bize gelenler oluyor; Onlara, 'gidin HDP’ye bizim
burada yapacağımız bir şey olamaz' diyoruz. Ancak, seçimlerin daha
örgütlü çalışma ile sürdürülmesi; adayların daha isabetli olması
için önerilerimiz olur ilgili arkadaşlarla paylaşırız."
Abdullah Öcalan'ın 28 Şubat'ta Dolmabahçe Sarayı'nda
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve HDP heyeti arasında
gerçekleşen görüşme sonrası duyurulan 'PKK'ya silah bırakma
çağrısı'nın ardından gözler Kandil'e çevrildi Fakat Kandil'deki
Cemil Bayık, Bese Hozat, Sabri Ok, Mustafa Karasu gibi üst düzey
PKK yöneticilerinin 'silah bırakma' konusunda Öcalan ile çelişen
açıklamaları 'PKK silah bırakmıyor mu' sorularını
doğurdu
"İYİ NİYET BEYANI"
Son olarak, Ok'un 'başlatılmak istenen sürecin müzakere, yeni bir
anayasa, sonuçta Türkiye’nin demokratikleştirilmesi, bugüne kadar
birçok kez ateşkes denemeleri' olduğuna dair yorumları 'PKK'nın
silah bırakacağı'na dair söylemlerin tersine bir yöndeydi Ok,
Öcalan'ın çağrısını bir 'iyi niyet beyanı' olarak yorumlarken
'ancak devletle anlaşma yoluna giirldiğinde ve geri dönlümez
ilerlemeler kaydedildiğinde silha bırakmanın tartışılabileceğini'
söyledi.
"10 MADDE ÜZERİNDE HEMEN ANLAŞMA"
Ok, müzakerelerin hemen başlatılması, devletin heyetini,
sekretaryasını oluşturması, Öcalan’ın dile getirdiği 10 madde
üzerinde anlaşmaya varması gerektiğini kaydederken, “PKK, Kürt
sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi konusunda
önderliğimizin koyduğu kapsamlı müzakere çerçevesine bağlıdır ve
sorumluluğunu yerine getirmeye hazırdır. Şu anda AKP bir yükümlülük
altındadır. Hükümet, bugüne kadar zamana yaydı, adım atmadı. Bu
aşamada bahanesi yoktur” diye devam etti.
İşte Ok'un o açıklamaları:
“30-40 yıllık bir savaştan sonra taraflar anlaşabilir. Dünyada da
böyle olmuştur. PKK; devlet, AKP ile müzakere yapabilir. Çözmek;
barışmak demektir. ‘Devlet; haksızlık yapmıştır bunu gidereceğiz’,
bu zihniyete neden olan Anayasa, yasalar değişecek’ denilmeli,
gereği yapılmalıdır. Anlaşma, barış denecekse budur. Bu kötü bir
şey değil. PKK ile devlet arasındaki savaş sürsün, herkes zorlansın
yaklaşımı iyi değil. 28 Şubat Dolmabahçe açıklaması ardından
anlaşma, barış olmuş veya çözüm için yeni bir adım atılmış değil.
Amiyane deyimle barış savaştan güzel bir şeydir. Devlet, ilk kez
kamuoyu önünde bir sorumluluk altına girmiştir. O hükmün devleti,
hükümeti de bağladığı şüphesiz. Başbakan yardımcıları;
devlet-hükümettir. Bu açıklama karşısında PKK da, devlet de
sorumluluk altına girmiştir. Önderliğin (Abdullah Öcalan)
açıkladığı 10 madde karşısında sorumludur. Yeni bir anayasa;
altyapısını hazırlama düzeyinde bir anlaşma olursa, geri dönülmez
noktaya gelirse biz de mücadelemizin yöntemini taktik, yollarını
değiştirebiliriz. Önderliğimiz böyle iyi niyet beyanında
bulunmuştur; ‘10 madde üzerinde devletle anlaşırsak, geri dönülmez
ilerleme olarak sağlanırsa PKK olarak silah durumunu
tartışabiliriz’ demiştir. Yoksa bir karar yoktur.”