Hazreti Peygambere hakarete izin vermeyiz
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay, Hz. Muhammed'in karikatürünün çizilmesine tepki gösterdi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay, "Hazreti Peygambere hakaret edilmesi, onunla alay edilmesi, karikatürünün ve resminin çizilmesi gibi herhangi bir faaliyete Türkiye'de izin vermeyiz" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Beşir Atalay, partisinin Kırıkkale İl Başkanlığı'nı ziyareti sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada, Charlie Hebdo dergisi saldırısına ve İslamafobiyaya ilişkin Türkiye, hükümet ve AK Parti olarak önemli açıklamaların yapıldığını söyledi.
Bu açıklamalarla birkaç boyutun önemli şekilde vurgulandığını anlatan Atalay, şunları kaydetti:
"Birincisi her ne sebeple olursa olsun terör ve şiddeti asla tasvip etmek mümkün değil. Terörün her türlüsünü lanetliyoruz. İkincisi terörün herhangi bir dinle özellikle de İslamla irtibatlanması çok yanlıştır. Bunu her zaman vurguladık. İslam ve Müslüman kimliğiyle bu terör olaylarını yapanlar en çok İslam'a ve Müslümanlara zarar verdiler ve veriyorlar. İslam, barış ve selam dinidir. AK Parti olarak Türkiye'de bütün hakların, sorunların ancak demokrasi ve hukuk içerisinde siyaset yaparak çözüleceğine iyi bir örneğiz. Özellikle hiçbir yerde şiddetle bir şey elde edilemeyeceğini tekrar ifade etmek istiyoruz."
Atalay, bu saldırının İslam dünyasına, Türkiye'ye ve Avrupa'ya yansımalarına dikkati çekerek, Avrupa'da Müslümanlara ve camilere yönelik tehditlerin olduğunu dile getirdi.
Fransa Cumhurbaşkanı ve hükümetinin konuyu iyi yönettiğini ve bunun takdirle karşılanması gerektiğini vurgulayan Atalay, "Hatta antisemitizmle ilgili yasaların olduğu gibi İslamafobiya ile ilgili de koruyucu yasaların olması yönünde teklifler geliştirdi. Bunu çok önemli görüyoruz. Avrupa ülkelerinde bu bir sorundur" dedi.
Bu olayların Türkiye'ye yansımasını da değerlendiren Atalay, bir gazetede o derginin baskısının yapıldığını ve dağıtıldığına işaret etti.
"Bu büyük bir provokasyondur"
"Çok tehlikeli ve riskli bir şey. Bu büyük bir provokasyondur" diyen Atalay, şöyle devam etti:
"Allah'tan o gün akşamdan itibaren haber alındı ve güvenlik birimlerimiz iyi tedbirler aldı. Yoksa Allah korusun istenmeyen şeyler olabilirdi. Peygambere hakaret edilmesi, onunla alay edilmesi, onun karikatürünün ve resminin çizilmesi gibi herhangi bir faaliyete Türkiye'de izin vermeyiz. Bunu yapmak sadece provokasyondur. Müslümanların tepkisini çekmek için yapılan tahriklerdir. Başka bir şey değildir. Herkes bilir Türkiye'de. İslam dininde, Müslümanlar arasında Peygamberin resmi, karikatürü çizilmez, görüntüsü yoktur. Bu konuda emniyetimiz iyi tedbirler almıştır ve hamdolsun vatandaşımız bu tür provokasyonlara karşı daha tedbirlidir. Üzücü bir şey olmamıştır."
Dünyanın her yerinde bu yöndeki tahriklerin arttığına dikkati çeken Atalay, Türkiye açısından hükümet ve parti olarak bu konularda çok tutarlı bir politika izlediklerini ifade etti.
Atalay, Türkiye'de her türlü inancın, ibadetin önünün açık ve özgürlüklerin olduğunu belirterek, her türlü kıyafetin, düşüncenin özgürlüğün de bulunduğunu kaydetti.
"Bunların istismar edilmesinin düşünce özgürlüğüyle ilgisi yok"
Bu konuda Türkiye'de hiçbir sorunun yaşanmadığını ve bunların önünü kendilerinin açtığını ifade eden Atalay, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunların istismar edilmesinin de düşünce özgürlüğüyle falan ilgisi yoktur. Bu derginin ve Türkiye'deki bir gazetenin yaptığının da düşünce özgürlüğüyle ilgisi yoktur. Hamdolsun bu terör olayına karşı tepkimizi gösterdik. Başbakanımız Ahmet Davutoğlu Paris'teki yürüyüşe katıldı. Türkiye'nin katılması önemliydi. Yürüyüşten sonra Fransa ve Avrupa basınında yer alan konu Başbakanımızın katılması oldu. Türkiye her seviyede tepkisini gösterdi. Bundan sonra da terörün her türlüsüne karşı tepkimizi göstermeye devam edeceğiz. Ancak dini hassasiyetleri de rencide ettirmeyiz. Onları da korumaya devam edeceğiz. Biz muhafazakar bir hükümetiz, partiyiz. Değerlerimiz bizim için önemli. Hem düşünce özgürlüğü hem de değerlerimiz korunacaktır. Bu konudaki hassasiyetimizi bir kez daha ifade etmek isterim."