Hazine ve orman arazisi mafya'da

Hükümetin komisyonu rapor hazırladı: Hazine arazileri mafya- siyasetçi-bürokrat, emlakçı, köy muhtarı işbirliği ile yağmalanıyor. İstanbul'da işgal edilmiş arazilerin yüzde 56'sını mafya sattı. Hükümetin arazi mafyasını araştırmak için kurduğu komisyonun iki yıl süren çalışmasına göre, Hazine arazilerinde en büyük işgalin yaşandığı İstanbul'da gecekondu sahiplerinin sadece yüzde 18'i kendi işgal ettiği arazi üzerindeki binada oturuyor. Yüzde 82'si ise daha önce işgal edenlerden satın almış. Bu gecekonduların yüzde 56'sı, 'mafyadan' alınmış. İşgalde siyasiler, bürokratlar ve mafya işbirliği yapmış. Böylece mafya çetelerine trilyonlar akıtılmış. Hükümet, Hazine arazilerinin satışı için kanun çıkarmaya, orman özelliği kaybettirilmiş alanların satışı için de Anayasa değişikliğine hazırlanırken, 57'inci hükümet döneminde kurulan ve iki yıl araştırma yapan komisyonun Hazine arazileri işgali ile ilgili raporu bu konudaki tabloyu ortaya çıkardı. 1948'den itibaren geçen 54 yıl içinde toplam 15 imar ve gecekondu affı ile meşrulaştırılan Hazine arazileri yağması sonucu kurulan milyonlarca 'gecekondu' durumundaki binaların yüzde 70'inde kiracılar oturuyor. Buna göre gecekondu binalarının tamamı, gecekondu nüfusunun yüzde 30'una ait. Yani işgalci yalnızca bir konut değil, apartman yaparak rant kapısı yaratmış. Ayrıca İstanbul'da kendi işgal ettiği arazide yaptığı binada oturanların oranı sadece yüzde 18. Bu da işgalin büyük ölçüde, 'konut ihtiyacı olanlar' tarafından değil, satmak için işgal eden mafyalar tarafından işgal edildiğini gösteriyor. 6 Kasım 2002 tarihli 'Kamu Arazilerinin Yağmalanma Nedenleri ve Alınması Gereken Önlemler' başlıklı raporda, bu alanların yağmalanmasının arkasında, politikacı ve bürokratlarla işbirliği yapan arazi mafyası olduğu belirtiliyor. Rapora göre, İstanbul'da gecekondu arsalarının yüzde 56'sı arazi mafyası tarafından işgal edilerek, başkalarına satıldı. İşgalci ödüllendiriliyor Raporda, kamu arazilerinin yasadışı kullanımını seçim propagandalarına malzeme yapan politikacıların, yasadışı işgalcileri ödüllendirirken, dürüst vatandaşların da hukuk devletine güvenlerini sarstığı belirtildi. Arazi yağmasının nasıl yapıldığı da anlatılan raporda, işgalin büyük bölümü emlakçı, yerel yönetici ve mafya ile radikal suç örgütlerinden oluşan rant grupları tarafından çevrildiği ifade ediliyor. 25 milyar dolar gelir beklentisi ile satışa çıkarılan orman arazilerinin yağmalanmasında ise köy muhtarları da devreye girdi. Gecekondulaşmanın yüzde 80'e ulaştığı Türkiye genelinde, arazi rantı ve arsa spekülasyonunun yasadışı kişi ve örgütlerin oluşumuna yolaçtığı vurgulandı. Yağmaya belediyelerin de gelir kapısı olarak izin verdiği belirtildi. Gecekonduların yarısı mafyadan Türkiye genelinde gecekonduların yüzde 70'inde kiracı oturuyor. İstanbul'da mevcut gecekondu sahiplerinin yüzde 18'i araziyi kendi işgal etti. Yüzde 82'si ise yerleri daha önce el koyan kişilerden satın aldı. Bu gecekonduların yüzde 56'sı, gecekondu yerlerini arazi mafyasından satın aldı. Mafya, Hazine yerlerinin satışından trilyonlarca lira kazanırken, kaçak apartmanlardan oluşan gecekondu kentleri oluştu. Yakında 'orman vasfını kaybedecek' orman kalmayacak Orman arazilerinin yağmalanmasında yasal boşluklardan yararlanılıyor. Büyük şehirlerde ormanlık arazi dışında kalmış yerler, belirli rant gruplarının yönlendirmesiyle parsellenerek, köy el senetleriyle ve tapu dışı iktisapla orman köylüsü ile hiç bir ilgisi olmayan kişilere satılıyor. Mafya, orman kadastrosunun yapılması sırasında devreye girerek, kadastro komisyonlarına etki ederek, bazı arazilerin orman sınırı dışına çıkarılmasını sağlıyor. Daha sonra da fiili kullanım durumu oluşturarak, muhtarlıklardan, o köyde oturulduğuna dair belgeler alınıyor. Bu çalışmalar sırasında, muhtar, bilirkişiler, kadastro elemanları, hak sahipliği tespit komisyonu elemanları görevlerini suistimal ediyor. Rapora göre, her gün yeni alanların orman özelliği kaybettiriliyor, yakında dışarı çıkarılacak orman kalmayacak. Satışa çıkartılan kamu arazilerin ihalelerine üçüncü şahıslar adına girilerek, başkalarının ihalelere girmesi engelleniyor. Böylece düşük fiyatla alınan araziler, satış aşamasında tapuları anlaşılan kişilere devrediliyor. Siyasi kuruluşlar, büyük şirketler, dernekler, spor klüpleri, vakıflar ve şahıslar sahip oldukları üst düzey ilişkiler, ekonomik güç ve arkalarına aldıkları sosyal grup desteği ile Hazine arazileri elde ediyorlar. Sahillerde rant yüksek olduğu için buralardaki işgaller mafya tarafından yapılıyor. Bu gruplar dışında illegal örgüt bağlantılı kişiler, politik, bürokratik ve ekonomik gücü olanlar aynı yolla kıyıları işgal ediyor. Haber:NEDİM ŞENER Kaynak:Milliyet