Hazine alacaklara da el koyacak

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Bakanlık'ta düzenlediği basın toplantısında, 11 kanun ile bir kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapan, 32 asıl ve 4 geçici maddeden oluşan ''Bankalar Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı'' hakkında bilgi verdi. Çiçek, yolsuzluğun kamuoyu vicdanını yaralayan bir konu olduğunu, bankaların içini boşaltanların lüks yaşamlarına devam ettiğini belirtti. Bunun önlenmesi için yeni bir kanun tasarısı taslağı hazırladıklarını ifade eden Çiçek, TMSF'nin batık banka alacaklarının tahsilinde hukuki açıdan yetersiz kaldığına işaret etti. Çiçek'in verdiği bilgiye göre, bankacılık yetkisi kaldırılarak TMSF'ye devredilen bankaların yönetimini ve denetimini doğrudan ve dolaylı olarak elinde bulunduran ortaklarının kendi lehlerine kullandıkları her türlü banka kaynakları, yakınlarının ve muvazaalı olarak üçüncü kişilere aktardıkları her türlü mal hak ve alacaklar, başka bir işleme gerek olmaksızın kanunen Hazine'ye intikal etmiş sayılacak. Bu alacaklara Toptan Eşya Fiyat Endeksi oranında faiz uygulanacak. Bu alacaklar Hazine avukatları tarafından takip edilecek. Bankacılık suçları 4208 sayılı ''Kara Paranın Aklanmasına İlişkin Kanun'' kapsamına alınacak. Bu tür davalara adli tatil sırasında da bakılacak, 30 günden fazla ara verilmeyecek. Ayrıca bilirkişilerin cezai sorumluluğu da artırılacak. TMSF ve Hazine'ye olan borçları ve tazminatları ödemediği veya mal varlıklarından tahsil edilemediği sürece bankacılık suçlarından dolayı mahkum olanlar hakkında verilen cezalar paraya çevrilemeyecek, erteleme ve şartla tahliyeye ilişkin hükümler uygulanamayacak. KENDİ GRUPLARI İÇİN BANKA KURMUŞLAR Bankacılık sektörünün tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye'de de ekonominin lokomotifi olduğunu kaydeden Çiçek, bankacılık alanında son yıllarda yaşanan gelişmelerin başta dar gelirli yurttaşlar olmak üzere herkesi etkilediğini vurguladı. Cemil Çiçek, mevduatlara sağlanan sınırsız güvence nedeniyle belli başlı özel sektör gruplarından bazılarının, kendi grup şirketlerine para aktarmak ve sınırsız ve teminatsız kredi vermek için özel banka kurduklarını söyledi. Bu bankaların, gerçeği yansıtmayan aldatıcı ve çekici reklamlarla mevduat sahiplerinin ilgi odağı durumuna getirildiğini anlatan Çiçek, şöyle devam etti: "Kapalı kapılar ardında yapılan yüksek faizlendirme anlaşmaları ile halkın paralarının mevduat olarak toplanması sağlanmış, bu paraların hemen hemen tümü banka kaynakları olarak kendilerine, eş ve çocuklarına ve yakın akrabalarına, kendi off-shore bankalarına, çoğunluğu sadece kağıt üzerinde varlığı bulunan tabela şirketi veya posta kutusu adresli grup şirketlerine, kredi veya yat, kat, ada, uçak gibi her türlü taşınır ve taşınmaz mal edinmeleri için aktarılmış, hatta o boyutlara ulaşmıştır ki dar gelirli bir vatandaşın 300 milyon limitli kredi kartı borcundan dolayı icra takibine uğradığı bir dönemde, bu kaynak aktarımı bu banka hakim ortaklarının bankalara ait kredi kartları ile milyarlık taşınmazlar alma boyutlarına kadar ulaşmış ve böylece bankaların kaynaklarının bankanın emin şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek biçimde kullanmaları sonucuna varmıştır." Çiçek, bu gelişmeler sonunda söz konusu bankaların bankacılık izinlerinin kaldırıldığını kaydetti. TMSF, TAHSİLDE YETERSİZ KALDI Bakan Çiçek, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF), batık banka alacaklarının tahsilinde yetersiz kaldığını vurgulayarak, tasarı ile Hazine alacağının takip ve tahsilinin hızlandırıldığını kaydetti. Çiçek, bu dezenlemelerde, paranın takibi konusunda çok katı kurallar içeren Avrupa normlarının bir bölümünden yararlanıldığını belirtti. "HORTUMCULAR RAHAT UYUYAMAYACAK" Tasarıyla bankacılık suçlarının, Kara Paranın Aklanmasına İlişkin Yasa kapsamına alındığını belirten Çiçek, böylece bankalarını hortumlayanların dünyanın neresinde olursa olsun tüm malvarlıkları ile paralarının takip edilebileceğini vurguladı. Çiçek, "Yaşadıkları sürece biz bu adamların peşinde olacağız. Bu paraları hortumlayanlar yataklarında rahat uyuyamayacak. Bu paraları bugün alamazsak, yarın, ertesi gün alacağız. Kimse milletin sırtından böyle saltanat süremez. Düzenleme hukuka uygundur. Bu paraları, bunlardan ya da olmazsa çocuklarından alacağız. Bunlar kim olursa olsun" diye konuştu.