Hazar'dan medyaya iğneleme
Abone olZaman Gazetesi yazarı, M.Nedim Hazar, Türk medyası, genel yayın yönetmenlerini ve entellektüelleri iğneleyecek bir yazı kaleme aldı.
M. Nedim Hazar,isimli yazısında Türk medyasının aristokratlarını
iğneledi.
Bugün Türk medyası, yayın yönetmenleri, yorumcuları ve
entelektüelleri hakkında iğneleyici bir yazı kaleme alacaktım.
Ancak posta kutum o kadar tıka basaydı ki, bazı okur dostlarıma
buradan cevap yazmayı tercih ettim. Özellikle seçilmiş mesajlar
değil, rastgele çekip aldım ve cevapları yazdım. İnşallah yollayan
okurlarım buraya alıntıladığım için rahatsız olmazlar.
“Abi ben sizden bir konu hakkında yardım isteyecektim. Üniversitede
öğrenciyim; ama bir kitap sunumunu en iyi nasıl yapacağımı
bilmiyorum. Sunacağım kitap Ahmet Ümit'in son kitabı: Aşk
Köpekliktir... Eleştiriyi hangi tarzda yapmalıyım, yazar ve
kitapları hakkında bilgi vermeli miyim, cevabınızı bekleyeceğim.
Sami K.”
Sami Bey kardeşim, Ahmet Ümit'in bir tek kitabını okudum ve popüler
medyayı, popüler dili, düz anlatımı kullandığı için bende hoş bir
etki bırakmadı. Aşk köpeklik midir bilmem; ama şunu bilirim; bütün
aşklar çiçek isimleri ile başlayıp hayvan isimleriyle bitiyorlar.
Edebiyat ile ilgili yardım talebini anlayışla karşılıyorum. Yine
sen iyisin, geçen hafta bir arazi tapusuyla ilgili yardım isteyen
mesaj aldım, ne yapacağımı şaşırdım.
“İyi günler. Ben Şeyma... Dünkü söyleşinize katılmıştım. Benim
açımdan çok verimli olduğunu düşünüyorum. Daha önce sizin
yazılarınız hiç gözüme çarpmamıştı. Bu, belki gazeteyi okumak
yerine sadece sayfalarına göz gezdirmekle yetinmemden
dolayıdır...
Dün size mail adresinizi sorduğumda bana “Gazeteyi aç ve bak”
dediniz ve ben de baktım... Gelen konukların belki de “şöhretli”
olmaları çoğu öğrencinin daha fazla ilgisini çekti; fakat ben
onların gelmesinden çok sizin gelmenizi, kendi açımdan daha faydalı
buluyorum. Bu sayede artık gazete okumaya başlayacağım ve bundan
sonra yazılarınızı takip edeceğim. Sizi tanımakla önümde yeni bir
ufuk açıldığına inanıyorum, bu yüzden çok mutluyum ve cevap
yazarsanız daha mutlu olurum... Şeyma B.”
Sevgili Şeyma, senin gibi okurlara sahip olmak; bir yazara moral
veriyor, güç veriyor, bunu bil yeterli.
“Merhaba, nasılsınız?
Ben Almanya'dan yazıyorum. Size bir sorum olacak ve gazeteci
kimliğinizle bir araştırabilirseniz belki birçok gazete okuruna
cevap vermiş olursunuz. Ali Kalkancı, Müslüm Gündüz, Fadime Şahin
yakın tarihimize damga vurmuş 3 isim, şimdilerde ne yerler, ne
içerler acaba? Şu anda gece yarısı, Almanya saati ile 03.13.
Gazetenizde bana en fazla hitap eden siz olduğunuz için bu sorumu
size soruyorum. İlgilenirseniz sevinirim. Can A.”
Sevgili Can. İnan bilmiyorum o kahramanlar neredeler, ne yaparlar.
Sadece bunları değil, 28 Şubat'ın diğer kahramanlarını da (Çevik
Bir, Özkasnak Paşa vs.) bilmiyorum. Bildiğim tek şey, esas kahraman
olan medya hâlâ burada ve kendine yeni bir kurban buldu; AKP
hükümeti. Oyun devam ediyor...
“Merhaba Nedim Abi. Ben sizin gazeteden bir okurunuzum. Sizi ve
Ahmet Turan Abi'yi takip ediyorum... Sizin televizyon
programlarıyla alakalı yazılarınız ilgi çekici (özellikle son
ikisi)... Ben üniversitede okuyorum ve arkadaşlarla bir evde
kalıyoruz ve (şükür ki evde televizyonumuz yok) sizin de
yazılarınızı okudukça buna çok şükrediyorum. “Yeise” düşmemenizi
isterim, hâlâ televizyonun önünde robot olmayan insanlar da var...
Selamlar. Talha S.”
Talha kardeşim; mektubunu, Ahmet Turan Alkan Hoca'yı da içerdiği
için buraya koydum, ola ki ona takdirinizi iletmemişsinizdir. Ben
de sizin yaptığınız gibi arada bir Ahmet Hoca'ya mail yazar, takdir
ve kıskançlıklarımı iletirim. Bu arada sürekli 'abi' denilmesinin
insanda 'Savaş Ay' hissi uyandırıyorsa da, samimiyetin sıcaklığını
hissettirmesi açısından hoşuma gittiğini ifade etmeliyim.
YAZI:M.NEDİM HAZAR
ZAMAN