Hayvanların kemik iliğini yiyen insanlar
Abone olİnsanların kuraklık nedeniyle hayvan kemiklerini kırarak içerisindeki ilikleri bile beslenmede kullandıkları ortaya çıktı
Paleolitik dönem insanlarının, kuraklık nedeniyle hayvan
kemiklerini kırarak içerisindeki ilikleri bile beslenmede
kullandıkları ortaya çıktı.
Gazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim
Görevlilerinden Yrd. Doç. Dr. Cevdet Merih Erek, "Son avcı
toplayıcıların bulabildikleri her türlü besin kaynağını en iyi
şekilde değerlendirmeye çalıştıklarını saptadık" dedi.
Kahramanmaraş Direkli Mağarasında yapılan arkeolojik kazılar
Paleolitik döneme ışık tutmaya devam ediyor. 2009 yılında bulunan
Ana Tanrıça Figürü ile insanoğlundaki Tanrı inancının binlerce yıl
öncesine gitmesine neden olan Direkli mağarasında, bu yıl yapılan
kazılarda da insanların beslenme ve yaşam tarzlarına ilişkin çok
önemli ayrıntılar tespit edildi. Yrd. Doç. Dr. Cevdet Merik Erek
başkanlığında 1 Temmuz'da başlayan kazılara, Kültür Bakanlığı'ndan
bir temsilci ve Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinden katılan 15
öğrencinin katılımıyla devam ediliyor. Zor şartlarda devam eden
kazılarda 2 adet yemek ocağı bulunarak, tüketilen hayvanların
kemiklerine ulaşıldı. Kazı Başkanı Erek, Karain Mağarası'nın
ardından Paleotik döneme ilişkin kazıların yapıldığı tek yerin
Direkli Mağarası olduğunu belirterek, araştırmaların önemine dikkat
çekti. Mağarayı plan karelere ayırarak kazılarını sürdürdüklerini
ifade eden Erek, şöyle konuştu: "Bu plan karelerin bizim
için olan önemi şu anda içinde iki tane ocak sistemi saptadık. Bu
ocakların içerisinde dönemin besin olarak tüketilmiş hayvanlarına
ait kemik kalıntıları bulunmakta. Bu kemiklerin en önemli özelliği
ortadan ikiye kesilerek içindeki özün, yani iliğin dahi beslenmede
kullanıldığını göstermekte. Yaşanılan dönem son derece kurak ve
besin maddelerine ulaşmakta son derece zor bir dönem. Bu sebeple de
bu mağarada toplanan son avcı toplayıcıların bulabildikleri her
türlü besin kaynağını en iyi şekilde değerlendirmeye çalıştıklarını
saptadık."
HAYVANLARIN KAFA TASLARI KIRILARAK BEYİNLERİ
TÜKETİLMİŞ
Tüketilen hayvanların türlerine ilişkin de bilgiler de veren Erek,
insanların açlık nedeniyle hayvanların kafa taslarını kırarak
beyinlerini tükettiğini kaydetti. Erek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mağarada yaşayan insanların o dönemde en çok tükettikleri
hayvan kaplumbağa. Çünkü kaplumbağa çok hızlı yürüyemeyen bir
hayvan. Bu sebeple yakalanması ve tüketilmesi de son derece kolay.
Kaplumbağadan sonra en fazla tüketilen hayvan dağ geyikleri. Ama
dönem itibariyle kuraklığın verdiği etkiyle bu hayvanların da
sayısal olarak fazla olmadığı göze çarpıyor. Yani birey sayısı
avlanılıp tüketilen birey sayısı bu hayvanlarda son derece az.
Mağaradaki araştırmalarımızda bu hayvanlara ait kemiklerin uzun
kemikleri bulmamıza rağmen kafataslarına ve boynuzlara ilişkin
sonuçlar son derece az. Bunun sebebi kafatasının kırılarak
parçalanılarak içerisindeki beyinlerin de tüketildiğinin
anlaşılması. Boynuzları çakmak taşından üretilen aletlerin yani
keskilerin delicilerin kazıyıcıların bu boynuzlar vasıtasıyla
kullanılması söz konusu oluyor. Yani bir nevi sap takma olayını
gerçekleştiriyorlar."
TARIMSAL FAALİYETLERE İLK GEÇİŞ
Erek, araştırmalarda yabani buğday tanelerinin de besin kaynağı
olarak kullanıldığını tespit ettiklerini belirterek, bu verilerin
ise Anadolu'daki tarımsal evreye yeni geçiş sırasındaki durumu
aydınlatması açısından önemli olduğunu vurguladı. Erek, şunları
kaydetti: "Geçen sene bu mağaradaki kazılarımızda arkamdaki
plan karelerde karbonlaşmış yabani buğdaylar bulmuştuk. Bu sene
yine aynı şekilde deliller ele geçmekte ama son derece az.
Bölgedeki yabani buğdayın toplanılarak besin olarak kullanıldığını
da saptadık. Tabi tarımsal evrelere geçişlerle ilgili çok önemli
noktalardan birisi. Çünkü buğdayın farkındalığı ve bunun daha sonra
köy yerleşimlerine geçildiğinde evcilleştirilerek büyük
toplulukların besinlerini temin etmeleri ve biriktirmelerinde çok
önemli bir unsur olduğunu biliyoruz ve buradaki bu yerleşimin
Anadolu için tarımsal evreye henüz yeni geçme sırasındaki durumu
aydınlatması açısından çok önemli."
SÜSLENMENİN FARKINDALAR
Yrd. Doç. Dr. Cevdet Merih Erek, döneme ilişkin en önemli
bulgulardan birinin de delikli ve başlı iğneler olduğunu kaydetti.
İğnelerin giyim kuşamın da varlığını göstermesi açısından son
derece önemli olduğunu işaret eden Erek, "Ayrıca mağara
içerisinde bu aşağıdaki laboratuarda sürekli sedeman ayıklaması
sırasında taş kemik ve denizel kaklılardan yapılmış çok sayıda
boncuk bulmaktayız. Bu tabi şunu gösteriyor. Dönemin insanı yaşamak
için birçok şeyi gerçekleştirirken bu arada süslenmenin, düzgün ya
da güzel görünmenin de farkında olduklarını gösteriyor bu
malzemeler bize" diye konuştu. Direkli mağarası insanının
bu mağarayı istasyon gibi kullanmış olabileceğini söyleyen Erek,
sözlerini şöyle tamamladı: "Direkli mağarası insanı
Akdeniz'e kadar ulaşıp orada belli bir müddet yaşadıktan sonra
tekrar bu mağaraya geldiğini görüyoruz. Yine orta Anadolu kökenli
volkanik bir taş olan opsidyenin hala aşağıda laboratuarda bulunan
küçük yontma artıklarının varlığı da orta Anadolu ve Akdeniz
arasında bir istasyonmuş gibi gösteriyor bu Direkli mağarasını. Ve
gidiş gelişlerle sürekli bir iskana tabi tutulmuş Direkli mağarası
sakinleri." Kazıları yakından takip eden Kahramanmaraş İl
Kültür ve Turizm Müdürü Seydihan Kücükdağlı'da ilginç bulgular elde
etmeye devam ettiklerini söyledi.
Direkli Mağarası'nı yansıtan bir bölümün kent müzesinde
oluşturulduğunun altını çizen Küçae7ok hızlı yürüyemeyen bir
hayvan. Bu sebeple yakalanükdağlı, "İki yıl önceki ortaya
çıkan Ana Tanrıça Figürünün 11 bin yıl öncesine kadar gitmiş
olması, ortaya çıkan bulguların, kemiklerin, çakmak taşlarının
buradaki yaşamla ilgili bilgiler ortaya koymuş olmasının çok önemli
olduğunu düşünüyoruz. Bu güzelliklere 'geçmişi olmayanın geleceği
olmaz' gözüyle bakarak çok büyük katkısı olacağını, ilimizin
tarihine, kültürüne turizm ve tanıtımına katkı sağladığını sizler
aracılığıyla tüm dünyaya ulaştığını hep beraber gözlemlemiş olmakta
elbette ki bizleri mutlu ediyor" ifadelerini kullandı.
Direkli Mağarası kazıları Ağustos ayı sonuna kadar devam
edecek.