Hayvanlardan insanlar için dersler

Son yıllarda bireysel gelişim kitaplarının yayımında ciddi bir artış var. Her ay çeşitli kitaplar çıkıyor ama Ocak ayı başında çıkan Şamu Bana Hayat, Aşk ve Evlilik Hakkında Neler Öğretti başlığını taşıyan kitap gerçekten farklı ve şimdiye kadar ele alınmayan bir konuya eğiliyor; hayvanlardan insanlar için dersler... Hayat, aşk ve evlilik gibi insanlar için belki de en zorlu, en karmaşık sorunlarda bir şeyler öğreneceğimiz ‘Şamu’nun katil balinanın adı olduğunu da belirtmeden geçmeyelim ki, neden söz ettiğimiz biraz daha iyi anlaşılabilsin.

“Hayvanlardan, üstelik de katil balinalardan ne öğrenebiliriz ki, öyle saçma şey mi olurmuş” diyen ve dolayısıyla kendisinin de iki ayaklı bir memeli olduğunu unutan bir ‘hayvan’ iseniz, yazının bundan sonrasını okumanıza gerek olmadığı gibi bu kitapla da ilgilenmeniz mümkün değil tabii. Yok, eğer, biz insanların da hayvanlar âleminin bir parçası olduğumuz gerçeğinin farkında ve değil hayvanlardan bitkilerden bile öğreneceğimiz şeyler olduğunu, sonuçta doğanın bir parçası olduğumuzu unutmadıysanız, yazıyı okumaya devam edeceğiniz gibi bu kitapla da ilgilenmeniz mümkündür.

Amerikalı gazeteci Amy Sutherland’in vahşi hayvanların eğitimiyle ilgili olarak The New York Times gazetesine 2006’da yazdığı bir makale gazetenin web sitesinde o yılın en çok okunan ve e-mail gönderilen yazısı haline gelince şaşırmış. Ardından bu konunun bir kitap haline getirilmesi önerisiyle karşılaşınca ne kadar ilgi çekici bir işe el attığının da farkına varmış.

Hayvanların dünyasının insanlar için nasıl dersler içerdiğini bir kişisel gelişim kitabı olarak tasarlamak da gerçekten pek rastlanır iş değil doğrusu.
Zaten Sutherland de “Asla böyle bir kitabı yazmayı düşünmemiştim” diyor ve şöyle devam ediyor: “Hayvan eğitiminin beni böyle değiştireceğini beklememiştim. Ben bir gazeteciyim. Sunacağım şey, çitaların tasmayla yürüyüşe çıktığı, sırtlanların kendi çevresinde dönerek çember çizdiği ve babunların kaykay yaptığı bir tür Harikalar Diyar’ına düşen ve buradan evliliğe, erkeklere, insanlara ve hayata dair yepyeni bir bakış açısıyla ayrılan bir tür Alice hikâyesi, kendi kişisel hikâyem olacaktır.

Deneyimlerim düşünmenize, birkaç kahkaha atmanıza, hafif dozda felsefi düşüncelere dalmanıza ve psikiyatra gitmenizi gerektirecek kadar ağır olmasa bile hâlâ rahatsız edici olan bazı küçük sorunlarınızı çözmek için bir yol bulmanıza yarayabilir. Ya da sizi tepeden tırnağa değiştirebilir... Üç yıl öncesinden bambaşka biriyim artık. (...) Artık daha az yargılayıcıyım. Daha iyimser bir bakış açım var. Daha az önyargılıyım. Öz denetimim ve sabrım müthiş arttı. Çok daha iyi bir gözlemciyim. İnsanlarla daha iyi anlaşıyorum, özellikle de kocamla. Zihnimde bana çok şey ifade eden bir dünyanın sağladığı bir sükûnet var.

Bu değişimi yaratan ne oldu? Doktor yardımı mı? Hayır. Mutluluk hapları? Değil. Yoga? Yok. Hidayete mi erdim? Yine olmadı. Akupunktur? Kesinlikle değil. Egzotik hayvan eğitmenlerini yetiştiren bir okul keşfettim ve bu konuda bir kitap yazdım. Sebebi bu.”

Evlilik adı verilen küçük, özel hayvanat bahçesinde partnerimizle samimi, sevgi dolu bir ilişki, ortak bir hayat kurmaya çalışan iki ayaklı memeliler olduğumuzu hatırlatan yazar, işlerin hiç de hiç de iyi gitmediği kendi özel hayvanat bahçelerini yoluna koymuş. Daha doğrusu vahşi hayvan eğitimi tekniklerini kocasının üzerinde de denemiş ve çok iyi sonuçlar almış.

Terapilerle düzelmeyen evliliklerini böylece kurtararak kendi hayatındaki etkilerini bizzat görünce bundan başkaları da yararlansın diyerek bu kitabı yazmaya cesaret etmiş. Bu rehberin kullanım alanı sadece eşlerle sınırlı değil elbette. Sutherland bu teknikleri gündelik hayatın hemen her alanında, hemen herkesle olan ilişkisinde değerlendirdiğini örnekleriyle anlatıyor; annesinden arkadaşlarına, öğrencilerinden postanedeki görevliye kadar...

Kitapla ilgili detaylar