Ünlü bir işadamı olan zatı muhterem; sevgilisi olan bir hatunla
yine ünlü bir mekânın kadınlar tuvaletinde uygunsuz bir haldeyken
basılmış.
Demek ki acele işe şeytanın karışacağını her ikisi de
bilmiyormuş.
O geceden sonra öğrenmişler midir bilmem ama her ikisi de bir
daha tuvaletlerde iş yapmaya kolay kolay kalkmayacaklardır diye
düşünüyorum.
İşten kastım temizlik değil!
Anladınız siz…
Ayrıca araştırın bakın bu işadamı; muhtemel servetini oldukça
kolay elde etmiştir.
Nasılını bilmem ama kolay elde ettiğine iddiaya girebilirim
Çünkü seksi bile kolaya, aceleye çevirmiş.
Şip şakçı yani…
Duygusuzca.
Güdüsüyle.
Hayvanca yani…
Karşındakini sevmediği de, listeye o akşam birini daha eklediği
de belli.
Yazık…
Yakalandıktan sonra “Beni tanıyor musunuz?” diye attığı afra
tafradan; ünlü bir işadamı olmanın ötesine gidemediği de belli.
O yaklaşımı bile ‘ben yaparım’ zihniyetinin içine sakladığı
bencilliğinin dışa vurumudur.
Bir yazımda yazmıştım yine öyle bitireyim; yemişim senin
ününü…