Hayvan türleri hızla tükeniyor

Abone ol

İnsanoğlunun kendi varlığını sürdürürken diğer varlıkların yaşamlarını tehdit altına soktuğu bir kez daha kanıtlandı.

Washington Üniversity at Saint Louise Botanik bölümü profesörü Dr. Peter Raven yeryüzündeki birçokhayvan ve bitki türünün yokolmanın eşiğinde olduğunu açıkladı. Birleşmiş Milletler Uluslararası Biyo-çeşitlilik Günü için Londra’da verdiği konferansta “21 yüzyıl içerisinde kaç canlının yokolma tehlikesini atlatacağını kendisinin de kestiremediğini” söyledi. Dr. Raven halen dünyada yaşayan 10 milyon canlı türünün sadece 1.5 milyonunun bilimsel olarak adlandırıldığını belirtti. Dr. Raven’a göre insanlar dünyanın zoolojik ve botanik hazinesinin sadece 6’da birinin farkında olduğunu ve hayvan ve bitkilerin yeryüzüne yayılış haritasının tam olarak çıkarılamadığına da işaret etti. Kentleşme ve orman tahribi Son yarım yüzyıl içerisindeki gelişmeler ne yazık ki dünyanın doğal bitki örtüsüne büyük zarar verdi: ekilebilir alanların 5’te biri tarım politikaları nedeniyle kaybedildi. Hızlı ve dengesiz kentleşme ormanlık alanların yaklaşık olarak üçte birini yok etti. Dünyanın akciğeri olan ormanların kaybı ise atmosferdeki karbon diyoksit miktarı yüzde 15 oranında yükseltti. Ozon tabakası erimeye başladı. Dr. Raven’ın sözleriyle, insanoğlu “dünyanın kendini yenileme sistemlerini geri dönülemez bir hızla yokediyor; giden tropik ormanların tekrar tamiri ne yazıki ki mümküm değil.” Dünya atmosferindeki değişimler ilk olarak mikro organizmaları yok ediyor, buna bağımlı olarak canlıların yok olması süreci başlıyor. Canlılar zincirinin en sonunda yer alan insan ve yine bu yoketme sürecini başlatan da insan. 1992’deki Rio Zirvesinde dünya liderleri sürdürülebilir kalkınma için protokollere imza atmıştı, ne yazık ki son on yılda sürdürülebilir kalkınma konusunda eyleme geçilemedi. Dr. Raven ve birçoklarına göre, eğer dünyadaki tüm ülkeler kalkınmış ülkelerin saviyesinde yaşasaydı iki tane Dünya’ya ihtiyacımız olacaktı. Dr. Raven’ın Dünya’nın zenginliklerinin yokolmasına karşı reçetesi şöyle: kontrol altına alınmış nüfus artışı, sürdürülebilir düzeylere çekilen tüketim (özellikle petrol ve benzeri yeraltı madenlerinin) ve kalkınmanın normu olarak sosyal adalet. Afrika aslanları Oxford Üniversitesi’nin liderliğindeki Wildlife Conservation Reseach Unit (Vahşi Yaşamı Koruma Araştırmaları), Zimbabve’de nesli tükenen aslanların korunması ile uğraşıyor. Proje Direktörü Profesör David McDonald şöyle dedi: “İnsanların kafasında Afrika kıtasının aslanlarla dolu olduğu izlenimi var, halbuki gerçek çok farklı; Afrika kıtasında sadece 20 bin aslan kalmış durumda. Bizim Afrika’da korumaya çalıştğımız aslanları ya toprak kazanmak isteyen çiftçiler öldürüyor, ya da safariciler, ve genelde öldürdükleri de erkek olanları”. Aslanların kendi kültürleri şaşırtıcı bir şekilde karmaşık; örneğin bir erkek aslan öldüğünde onun yerine geçen aslan, kendi soyunu yürütmek için öncekinin tüm çocuklarını da öldürüyor. Bu durumda bir erkek aslan öldüğünde bu tek ölüm bir çok ölümü beraberinde getiriyor. Proje aynı zamanda, soyları hemen hemen tükenmekte olan And Dağları tepelerinde yaşayan bugünkü Lama’nın atası sayılan guanoko, Malezya orangutanı, Güney Afrika pengueni ve Madagaskar yarasaları üzerinde de koruma çalışmalarını sürdürüyor.

Günün Önemli Haberleri