Hayrettin Karaman'dan Çankaya fetvası
Abone olYeni Şafak gazetesi yazarı Hayrettin Karaman, Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığını neden desteklediğini açıkladı.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlanmasına artık
sayılı saatler kala, İslam Hukuku Profesörü ve Yeni Şafak gazetesi yazarı Hayrettin Karaman, Recep Tayyip
Erdoğan'ı neden desteklediğini yazdı.
Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasıya Çankaya Köşkü'nün
sevabının artacağını belirten Karaman, şöyle yazdı: "Erdoğan'ın
cumhurbaşkanlığında da devam edecek, gittikçe tecrübesi ve ustalığı
artan iktidar ile Çankaya hatası daha az, sevabı ve savabı daha çok
bir dönemi yaşayacak ve yaşatacaklardır (inşallah)."
Hayrettin Karaman'ın bugünkü yazısı şöyle:
ERDOĞAN DEVRİM YAPTI
Tarafsız ilim ve hikmet adamları ile insaflı
siyasetçilerin kabul ve ifade ettikleri gerçek şudur: Recep Tayyip
Erdoğan'ın liderliğindeki iktidar Türkiye'nin maddesine ve manasına
çok önemli ve müspet katkılarda bulunmuş, ekonomiden imara,
demokrasiden huzur ve barışa, din ve düşünce hürriyetine kadar
birçok konuda reform, hatta devrim sayılacak değişim ve ıslahata
imza atmıştır. Kul kusursuz olamaz, bu iktidarın da eksikleri,
kusurları olabilir, ama yıkıcı değil, yapıcı muhalefet, iyi niyetli
ve yerinde tenkitlere bu kadronun tecrübesi de eklenince kusurun
asgariye inmesi hayal değildir.
YİNE
KAZANACAKLAR
Eğer bu günden tahmin edemediğimiz önemli bir iç veya dış değişim/olay olmazsa önümüzdeki yıllarda yapılacak yerel ve genel seçimleri de bu kadronun kazanacağı anlaşılmaktadır.
Geçtiğimiz dönemde yıkıcı muhalefete ve ülke düşmanlarının yoğun
faaliyetlerine rağmen Çankaya ile iktidar arasındaki ahenk, ülkede
huzur ve istikrarın varlık ve devamını sağladı.
İKTİDAR-ÇANKAYA UYUMU ÜLKENİN
YARARINA
Kuvvetler ayrılığı ilkesinden maksat çok başlı, birbirini
engelleyen, sonuçta ülkede işlerin sarpa sarmasına sebep olan bir
düzen/yönetim kurmak değildir; kuvvetlerden herhangi birinin
hukukun dışına çıkmasını ve gücünü kötüye kullanmasını
engellemektir. Geçmiş zamanlarda yargı ve Çankaya ile yürütme ve
yasama arasındaki çatışmalardan ülke zarar gördü. Bu iktidar
döneminde de erkler arasında bazen çatışmalar oldu, fakat güçlü
iktidar ile Çankaya arasındaki uyum işlerin daha kötüye gitmesine
mani oldu.
ADAYLARIN 3'Ü DE BAĞIMSIZ
DEĞİL
Cumhurbaşkanlığı seçimine ve adaylara, yukarıda özetlediğim
durum çerçevesinde baktığımda şunu görüyorum:
Mevcut adayların üçü de bağımsız değil, bir veya daha fazla
partinin adaylarıdır. Üçüncüsüne fazla şans tanımadığım için diğer
ikisine baktığımda Sayın Erdoğan'ın 'iktidar partisinin', Sayın
İhsanoğlu'nun ise yıkıcı muhalefetin adayları olduğunu görüyorum.
Yıkıcı muhalefetin adayı cumhurbaşkanı olsa, aday gösterenlerin onu
kendi haline bırakmayacakları, güdüme alacakları güneş kadar
aşikârdır. Böyle olunca da 'al sana yeniden bir Sezer-Ecevit
kavgası!'. Huzursuzluk, istikrarsızlık, ülke yararına olan
faaliyetlerde duraklama, ekonominin ya çökmesi veya derin yara
alması… say sayabildiğin kadar.
DEMOKRASİDEN UZAKLAŞMA
OLMAZ
Peki bir iktidar ve onun adayı olan bir cumhurbaşkanı olunca ülkede diğer erkler üzerinde bir baskı, demokrasiden uzaklaşma, halkın bir kesiminin ayrımcılığa tabi tutulması, hakların çiğnenmesi gibi sakıncalar olmaz mı?
Olmaz!
Nereden biliyorsun?
Gözümle görüp elimle tuttuğum geçmiş tecrübeden biliyorum.
Bu ülkeyi yıllardan beri Ak Parti idare etmiyor mu?
Sayın Gül Ak Parti'nin kurucularından değil miydi?
İNŞALLAH ÇANKAYA'NIN SEVABI
ARTACAK
Simsiyah gözlüklerini çıkaramadıkları için her şeyi kara gören ve gösterenlerin asılsız ve ölçüsüz iddiaları bir yana bırakılırsa 2002'den bu yana ülkemizde gerçekleşen güzellikler, Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığında da devam edecek, gittikçe tecrübesi ve ustalığı artan iktidar ile Çankaya hatası daha az, sevabı ve savabı (doğruluğu) daha çok bir dönemi yaşayacak ve yaşatacaklardır (inşallah).