Haydar Baş'ın konutuna taciz

BTP Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Terzi, milletin BTP kadrolarına olan alakasından telaşlananların 28 Şubat sürecini hatırlatan baskınlara tevessüle başladığına işaret ederek, “BTP üst düzey kadrolarına yönelik, organizeli ve planlı askın ve yıldırma operasyonları, şimdide Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş’a yöneltilmiştir. Prof. Baş’ın İstanbul’daki konutuna, yangın merdiveninden tırmanarak girilmeye teşebbüs edilmiş, farkedilmeleri üzerine şüpheliler kaçmışlardır.” Saldırganlar Trabzon’da da işbaşında “Bunu müteakiben birkaç gün önce Genel Başkanımızın Trabzon’daki konutunun etrafında şüpheli şahıslar görülmüş ve tacizleri tespit edilmiştir” diyen Dr. Abdullah Terzi, “Genel Başkanımıza kadar uzanan bu tahrik edici, yıldırmaya ve baskı kurmaya matuf planlı ve organizeli eylemleri ibretle izliyor ve kınıyoruz. Hukuk yolunu sonuna kadar kullanmaya kararlıyız” şeklinde konuştu. Gerçek muhalefeti BTP yapıyor Terzi, iktidarın yanı sıra muhalefetin de kan kaybettiğine işaret ederek, “ABD, en yetkili ağızlardan hükümete talimat vererek ABD aleyhtarlığının önlenmesini istemektedir. Mevcut iktidar bunu vazife edinerek, milli duruşu temsil eden Kuvay-ı Milliye kadrolarına, BTP üst düzey yöneticilerine ev ve işyeri baskınlarıyla baskı kurmaktadır. Ve yıldırma siyaseti izlemektedir” dedi. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenleyen genel başkan yardımcısı Dr. Abdullah Terzi, parti üst yönetiminin ardından Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş’a da taciz ve baskı kurmaya yönelik planlı ve organizeli eylemler yapıldığını söyledi. Son birkaç ay içinde parti üst düzey yöneticilerinin ev ve işyerlerine baskınlar, arama–tarama çalışmaları ve sindirme operasyonları düzenlendiğini belirten Terzi, hırsızlık süsü verilen baskınlarda, kıymetli hiçbir şey alınmadan evrak ve bilgisayarların karıştırıldığını bildirdi. Organizeli ve planlı olduğu açıkça belli olan bu baskınlara hukuk kılıfı uydurulmaya çalışılarak, e–mail yoluyla ve isimsiz telefonlar delil kabul edilerek ev ve işyerlerine arama emirleri çıkarıldığını vurgulayan Terzi, yapılan aramalar sonucu savcılığın bu ihbarlar hakkında ‘takipsizlik’ kararı verdiğini belirterek, “Bu konuda hukuk süreci sonuna kadar işletilecektir” diye konuştu. ABD talimatıyla baskınlar yapılıyor BTP üst düzey kadrolarına yönelik bu baskın ve yıldırma operasyonlarının şimdi de Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş’ı hedef aldığını bildiren Terzi, “Genel Başkanımıza kadar uzanan bu tahrik edici, yıldırmaya ve baskı kurmaya matuf planlı ve organize eylemleri ibretle izliyor ve kınıyoruz” dedi. Mandacı bir anlayışla siyaset yapan Hükümete karşı en etkin ve en güçlü muhalefeti kendilerinin yaptığını ifade eden Terzi, sözlerini şöyle sürdürdü: “ABD, en yetkili ağızlardan hükümete talimat vererek ABD aleyhtarlığının önlenmesini istemektedir. Mevcut iktidar bunu vazife edinerek, milli duruşu temsil eden Kuvay–i Milliye kadrolarına, BTP üst düzey yöneticilerine ev ve işyeri baskınlarıyla baskı kurmaktadır. Ve yıldırma siyaseti izlemektedir. Genel Başkanımıza, üst düzey yöneticilerimize ve parti mensuplarımıza yönelik bu hareketler güvenliği sarsmakta, 28 Şubat günlerini hatırlatmakta, hukuk Devleti anlayışından hükümeti uzaklaştırmaktadır. İçişleri Bakanlığını ve Sayın Başbakanı uyarıyoruz. Hukuki yollarla gereken yapılsın; ancak bu baskınlara ve iftiraya dayalı haksız uygulamalara tevessül edilerek, hukuk yolundan ayrılmasın.” Milletin BTP’ye alakasından telaşlanıyorlar BTP’nin açık ve net bir milli duruşu olduğunu, çözümü, planı ve projesi bulunduğunu ifade eden Abdullah Terzi, “Partimizin gerçek muhalefetinden mandacılığa karşı duruşundan, milletin BTP kadrolarına olan alakasından telaşlananlar baskın girişimlerinde bulunuyorlar. Bu saldırılar, BTP üst düzey yöneticilerinin şahsında, partimize, Kuvay–ı Milliye anlayışına ve milli duruşu temsil eden siyasi düşüncemize yöneliktir. Baskınlar Genel başkanın evine kadar uzandı “Benim evim, korsan ve pornografik CD satışı iddiası ile hedef alınmıştır” diyen Terzi, son olarak BTP Genel Başkanı Prof Haydar Baş’ın İstanbul’daki evine 27 Mart’ta Ankara’da gerçekleştirilen “Kıbrıs Türkün vatanıdır” mitinginden birkaç gün önce yangın merdiveniden girilmeye çalışıldığını ve farkedilmeleri üzerine şüphelilerin kaçtığını, Trabzon’da bulunan evinin etrafında da şüpheli kişiler görüldüğünü ifade ederek, tahrik edici yıldırma eylemlerini izlediklerini, hukuk yolunu sonuna kadar kullanacaklarını bildirdi.