Hayatınızdaki en vazgeçilmez icatlar
Abone olHayatınızın olmazsa olmazları olan ve en çok ihtiyacınız olan icatların ne olduğunu düşündünüz mü hiç?
Hayatınızda olmazsa yaşamınızı sürdürmenizin
zorlaşacağı, en çok ihtiyacınız olan icatların ne olduğunu
düşündünüz mü hiç? Soruyu cevaplamadan, evde ya da işyerinde
geçirdiğiniz bir günü hayal edin.
Saatinizin alarmı bu sabah sizi uyandırdı mı? Duş
aldınız mı ya da dişlerinizi fırçaladınız mı? Buzdolabından
birşeyler içtiniz mi? Sobanız ya da klimanız rahat etmeniz için
odanızı ısıttı ya da serinletti mi? Çamaşır makinenizin yıkadığı
mis gibi kokan elbisenizi giydiniz mi?
populergazete.com sitesinin derlediği habere göre modern yaşamın
hızlı koşuşturmasına rağmen, bu aletler bilim insanlarının çabaları
sonucu icat edildi. Tüm bu cihazların arkasında yatan bir hikaye
bulunuyor. İşte hayatımızın vazgeçilmezi olan 10 icat:
Saat: İster dijital, ister analog saati tercih
edin, sınıfınızın duvarında, ofisinizde masada, bankada, hastanede
ya da işe, okula giderken duvarda mutlaka bir saatle
karşılaşırsınız. Eğer bunlar yetmezse, arabanızda, DVD
oynatıcılarda, uydu cihazlarında, televizyonlarda, mikrodalga
fırında, kahve makinesinde ve fırınlarda da saat görebilirsiniz.
Zaman her yerde karşınıza çıkıyor. İlk saat toprağa kısmen gömülü
bir çubuk parçasıydı. Güneş gökyüzünde dönüşünü tamamlarken çubuğun
gölgesinin mesafesi ölçülebilir artışlar şeklinde hareket ediyordu.
Bu zamanı söylemenin akıllı bir yoluydu. Güneş büyük bir
göstergeydi, ancak sistem gece ya da hava bulutlu olduğunda
çalışmıyordu. Diğer problem ise günün uzunluğu yıl boyunca
değişiyordu, zamanı belirlemek zor oluyordu. İkinci yüzyılda,
Yunanlı bir gökbilimci, eğik nesneleri dünyanın eksenine paralel
yerleştirmenin mevsime bakmaksızın tutarlı artış ölçümleri
sağladığını anladı. Bu zaman ölçümlerini standartlaştırıyordu.
Güneş olmadığında ise genellikle mumlar kullanıldı. 14. yüzyılın
başlarında mekanik saat sahneye çıktı. Hiç kimse bu saati kimin
icat ettiğini bilmiyor. Dünya değişmeye başlıyordu. Daha hızlı bir
koşuşturma vardı ve insanlar işlerini organize etmek için saati
kullanıyorlardı.
Tuvalet: Tesisat sisteminin Mezopotamya'ya gelişi
M.Ö 2500 yıllarında oldu. Bu Romalılar'ın uyguladığı geniş tesisat
planıydı. Orta Çağ'a kadar, Avrupalılar çöplerini pencereden
dışarıya atıyorlardı ve her evde oturak bulunuyordu. Londra
caddelerindeki kuvvetli pis koku korkunçtu ve etkili bir kolera
salgınından sonra, kapsamlı bir kanalizasyon sistemi yapılması
öncelik kazandı. Sonra alaturka tuvalet sistemi geldi. İlk kez
sifonu bulan ise John Harrington idi. Thomas Twyford ise, 1885
yılında ilk seramik ve sifonlu tuvaleti icat eden kişi oldu.
Buzdolabı: Buzdolabınız olmasaydı içeceğiniz için
buzunuz olmayacak ve yiyecekleri taze tutamayacaktınız. Yumurta,
süt, peynir, et ve yağ gibi birçok temel yiyecek maddesini az
miktarlarda almak zorunda kalacaktınız. Modern buzdolaplarının
babası, Carl von Linde, doğrudan buzdolabını icat etmedi.
Borulardaki gazın yoğunlaşarak sıvı hale geçmesini sağlayan bir
süreç geliştirdi. Bu sürecin ilginç bir yan etkisi vardı: sistem
ısıyı emiyordu. Yiyecekleri korumak için geliştirilen ilk buzdolabı
1911 yılında yapıldı. Daha pratik, bağımsız olan model ise 1923
yılında Frigidaire tarafından toplu üretimi yapıldı.
Çamaşır makinesi: İnsanlar çamaşırlarını yıkamak
için değişik yollar buldular. Romalılar'ın yaptığı gibi
çamaşırlarını nehirde bir taşın üzerinde döven kadınları
görmüşsünüzdür. Birkaç yüz yıl sonra, taşın yerini çamaşırları
fırçalamak için geliştirilen tahtalar aldı. Fakat, süreç halen
yavaş ve yorucuydu. Çalkalama makinesi geliştirildiğinde, her şey
değişmeye başlamıştı. Bu pedallar ya da dingiller, kirli
çamaşırlarla birlikte su borularının içine asıldı. Ve sonra elle
ileri geri çevrildi. Bu kas gücü gerektiriyordu. Fakat, süreç bugün
çamaşırları temizlemede kullandığımız sisteme benziyor. 1908
yılında, Alva J. Fisher modern çamaşır makinesini icat etti. "Thor"
ismi verilen makine, elektrik motoruyla çalışan ilk çamaşır
makinesiydi. Modern çamaşır makineleri ikili tambur sistemini
kullanıyor. Dış tambur suyu makinenin içinde tutarken, iç tambur
çamaşırları çalkalayıcının yakınında tutuyor. Yıkama başladığında,
iç tambur dönüyor, yüzlerce delik sayesinde suyu akıtıyor. Son
turda, çamaşır makinesinin iç tamburu yaklaşık saatte 130 kilometre
hızla dönüyor.
Telefon: Bundan 150 yıl kadar önce Alexander
Graham Bell, telefonun icadına inanmasına rağmen, İtalyan göçmen
Antonio Meucci bu onuru hak etti. Meucci, icat ettiği ''konuşan
telgraf"a patent almak için gerekli parayı bulamadı, kendisiyle
aynı laboratuarı kullanan Graham Bell kendi telefon versiyonu için
1876 yılında patent aldı. Bugün cep telefonları sabit hatlı
telefonların yerini çok hızlı aldı.
Ses kayıt cihazı: MP3 çalarınız, cebinize
girebilecek kadar küçük, taşınabilir müzik makinesidir. Bu cihazda
binlerce şarkı saklayabilir ve istediğinizde dinleyebilrsiniz.
Basit bir klikle seçimlerinizi değiştirebilir, ruh halinize göre
istediğiniz şarkıyı dinlersiniz. İlk gramafonda silindir şeklinde
taş plaklar kullanılıyordu. Gramofonun tarihi 1877'de Edison'un
keşfettiği aletle başlar. Bu aletle bir diyafram, iğne ve iğnenin
üzerinde gezdiği kalay yaprağı kullanıldı. Kaydetme ve dinleme
işleri için iki ayrı sistem vardı. Bu zamana kadar fonoğraf olarak
adlandırılan alet, 1885'te telefonun kaşifi Bell'in kaydetmede
balmumu kullanarak geliştirdiği makina ile birlikte gramafon adını
aldı. MP3 çalarınız ise, hard disk ve müzikleri depolamak için
karmaşık sıkıştırılmış dosyalar kullanıyor. Dijital ses kayıt
cihazları ise daha karmaşık kayıt yöntemleri kullanıyorlar.
Televizyon: Televizyon fikri 19. yüzyılın
sonlarında doğdu. Başlangıcından aydaki ilk yürüyüşün televizyonda
gösterilmesine kadar 90 yıl geçti. Televizyondan önce, insanlar
haberleri ve eğlence programlarını dinlemek için radyo
kullanıyordu. Bundan önce ise, gazetelere ve arkadaşların,
komşuların bilgilerine güveniyorlardı. 2. Dünya savaşının sonunda
ilginç ve önemli bir gelişme olarak televizyon ortaya çıktı.
Dünyada bugün 1,5 milyardan fazla televizyon alıcısı var ve bu sayı
her geçen gün artıyor. Yeni televizyon teknolojileri birbirleriyle
yarışıyor.
Klima: Sıcak hava dalgasının ortasında, klimanızın
olması harikadır. Willis Carrier, içerdeki havayı serinletme
yöntemini icat etmeden önce, sıcak havada rahat etmek çok zordu.
Güzel, soğuk bir içecek yardımcı olabilir ve ancak ısı kontrollü
bir evin yerini tutamaz. 1902 yılında, bir basım fabrikasındaki
işlem kontrolünü geliştirmek için tasarlanan icadı sadece sıcaklığı
kontrol etmekle kalmıyor aynı zamanda nemide kontrol ediyordu.
Düşük ısı ve nem uygun kâğıt ölçülerini yakalamayı ve mürekkep
hizalamasını sağlayacaktı.Daha sonra Carrier'in teknolojisi,
işyerlerindeki verimliliği arttırmak için kullanıldı. 1906 yılında
patent aldıktan sonra ticari cihaz olarak satıldı. Ancak ev tipi
klimalar 1928 yılında piyasaya çıktı.
Mikrodalga fırın: Evlerde kullanılan mikrodalga
fırın 1967 yılında piyasa çıktığında, yemekler birkaç dakika içinde
hazırlanmaya başlandı. Ortalama düzeydeki bir mikrodalga fırın, eti
geleneksel fırınlardan 6 kat daha hızlı pişiriyor. Mutfakta
geçireceğiniz zaman azalıyor. Mikrodalgalar, 2. Dünya Savaşı'nda
radar keşfi için kullanıldı, bu dalgaların fırınlarda uygulanması
şans eseri 1940'ların ortasında oldu. Percy LeBaron Spencer'ın
mikrodalgaların mutfakta kullanım potansiyelini, cebindeki
çikolatalı fıstıklı gofreti erimiş halde bulduğunda keşfettiği
söylenir; mikrodalga yayan ve magnetron adı verilen bir aygıtın
önünden az önce geçen bilimadamı çikolatayı eriten şeyin o olup
olmadığını araştırmaya karar verdi. 1946 yılında Boston'daki bir
restorana mikrodalga fırının ilk prototipini yerleştirdi. Prototip
başarılı olunca, Raytheon firması ilk ticari mikrodalga fırınını
Radarange adıyla 1967 yılında üretti.
Bilgisayar: Avrupa'da modern bilgisayarların
başlangıç çalışmalarını yapan matematikçi, İngiliz bilim adamı
Charles Babbage, 1840 yılında mekanik "Analitik Makine"yi
tasarlamıştı. 2. Dünya savaşında Amerikan ordusu tarafından
kullanılan bilgisayar yaklaşık 16,7 metre uzunluğunda, 2,4 metre
yüksekliğindeydi. Bu elektronik bilgisayarlar vakum lambası
teknolojisini kullanıyordu ve çok büyük pahalıydı. Transistörlerin
ve entegre devrelerin kullanımıyla elektronik bilgisayarların daha
da küçüldü. 1977 yılında, Apple II kişisel bilgisayar piyasaya
çıktı ve bunu birkaç yıl sonra IBM PC takip etti. 30 yıl içinde
bilgisayarlar, iş dünyası, eğlence ve dünya ileşitimi yolunda
tamamıyla değiştirildi.