Hayatının baharında aşırı narkoz mu öldürdü ?
Abone olKayseri’de kulak operasyonu geçiren 19 yaşındaki genç hayatını kaybetti. Ailesi, çocuklarının "aşırı narkoz verilmesi sonucu öldüğünü" öne...
Kayseri’de kulak operasyonu geçiren 19 yaşındaki genç hayatını
kaybetti. Ailesi, çocuklarının "aşırı narkoz verilmesi sonucu
öldüğünü" öne sürdü.
Kayseri’de 19 yaşındaki Tunahan Karakaya, 1 Kasım’da Devlet
Hastanesi kulak burun boğaz servisinde, doktor R.G.’nin yönetiminde
kulak ağrısı şikayeti ile ameliyata girdi. Ameliyatın ardından
servise alınan Karakaya’nın durumu burada ağırlaştı. Ailesi
tarafından serviste aşırı narkozdan dolayı kalbinin durduğu iddia
edilen Karakaya, yapılan müdahaleler sonrasında Erciyes
Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne sevk edildi.
Tunahan Karakaya’nın babası Faik Karakaya, çocuğunun kulak zarının
delik olmasından dolayı ameliyata alındığını dile getirerek
operasyonun 2 saat sürdüğünü söyledi. Ameliyattan sonra çocuğunun
durumunun iyi olduğunu anlatan acılı baba, şu iddialarda
bulundu:
“Çocuğumuzun kulak zarı delikti. Annesi tarafından hastaneye
götürüldü. Cuma günü 11.00 sıralarında ameliyata girmiş. Doktor
R.G.’nin dediğine göre ameliyat 1-2 saat sürmüş. 2 saat sonra
çocuğu odasına almışlar. Odasında annesi, teyzesi, teyzesinin oğlu
çocuğun başında duruyormuş. Çocuk orada birkaç kelime konuşmuş.
‘Annem başımı azıcık kaldır’ demiş. Orada hemşire varmış. Hemşire
hanım orada nabzını kontrol etmiş. Tansiyonunu ölçmüş. Tamam, her
şey normal demiş. Hemşirelerin ve doktorlar yemek saatinde terk
etmiş gitmiş. Hemşire gittikten 2 dakika sonra çocuk gözlerini
kapatmış. Benim eşim ve baldızım, çocuğu narkozun etkisi ile uyuyor
zannetmişler. Çocuğun o anda kalbi durmuş. Telefonda önce
görüştüğümde dedikleri kelime, ‘Çocuk ameliyattan çıktı, şu anda
uyuyor’ oldu.”
“ÇOCUĞUMUN CESEDİNE 10 GÜN EZİYET ETTİLER”
Ameliyatın ardından çocuğunun kalbinin durduğunu iddia eden Faik
Karakaya, “Demek ki gözlerini kapattığı anda çocuğun kalbi durmuş.
Tabii bunlar doktor olmadıkları için, hemşire oldukları için
bilmiyorlar. Çocuğun kalbi 15 dakika çalışmamış. Bu arada çocuğuma
müdahale etmişler ama nefesi durmuş. Kalp atışı yok. O sırada
feryatlar başlamış, içeri bir sürü insan girmiş. Ben de tam o
olayın üstüne içeri girdim. Ortalık ana baba günüydü. Çocuğuma kalp
masajı yapıyorlardı ama ben orada çocuğumun öldüğünü bildim. Benim
çocuğum o gün öldü. Doktoruna şu ana kadar hiçbir sitem etmedim ama
şuan ona da sitem ediyorum. Hemşireleri başında tutmadı. Çocuğumun
kalbi 15 dakika durmuş, çocuğum oradan ölü olarak yoğun bakıma
çıkarıldı. Akşam ilerleyen saatlerde benim çocuğum sürekli
reaksiyon gösterdi. Biz havale geçiriyor diye tahmin ediyorduk ama
orada çocuğun vücudu sürekli zıplıyordu. İlerleyen saatlerde bu
olay saniyede bir olmaya başladı. İçeride çocuğun fişini
çekeceklermiş, benden korktukları için çekmemişler. Bizi 10 gün
oyaladılar sinirimiz geçsin diye, acımız dinsin diye. Çocuğumu
fakülteye sevk etmek istediler. Ben de, ’Çocuğumun sarsılmamasına
garanti veriyorsanız götürelim’ dedim. Meğer çocuğumun cesedini
götürüyormuşuz. Ben bunun haberlerini aldım. Orada bir hemşireden
de aldım ama şahit olmuyorlardı. Çocuğum fakülteye ölü olarak
gitti. Oraya gittiğimizde, ’Başınız sağ olsun’ dediler” ifadelerini
kullandı.
“ÇOCUĞUM AŞIRI NARKOZDAN ÖLDÜ”
Ameliyat sırasında anestezi uzmanı Ş.B.T. tarafından aşırı narkoz
verildiğini anlatan baba Karakaya, “Bu anestezi uzmanı olan Ş.B.T.
çocuğuma fazla narkoz verdi. Öğle vaktine geç geldiği için bir
bardak çay için o hemşirenin oradan ayrılması benim çocuğuma mal
oldu. Bir bardak çay 25 kuruş. 25 kuruşa benim 19 yaşındaki çocuğum
gitti. Askere gidecekti, cennete gitti” iddialarında bulundu.
Ameliyat sürecinde oğlu ile beraber olduğunu dile getiren Tunahan
Karakaya’nın annesi Nimet Karakaya da oğlunun ameliyata girmeden
önce tedirgin olduğunu söyledi. Ameliyatın ardından yaşanan
olayları anlayan gözü yaşlı anne, şunları kaydetti:
“Çocuğumla beraber hastaneye gittik. Oğlumu 11.00 gibi ameliyata
aldılar. Zaten biraz tedirgindi. Doktor 1 saat falan tedirginliği
geçsin diye bekletmiş. Sonra ameliyata aldı. Ameliyathaneden
çıktıktan sonra yavrum uyanık geldi. Servise inene kadar yavrum
normal geldi. Ayağı falan üşüyordu. Onun için üzerini kapattım.
Ondan önce bir stajyer hemşire geldi ve tansiyonunu ölçtü. O
hemşire tansiyonunun normal olduğunu söyledi. Ben çorabını
giydirirken orta yaşta bir hemşire geldi. Çocuğum ameliyattan
çıktıktan sonra bizden yardım istedi. Ben çorabını giydirirken,
‘Anne yastığımı düzelt’ dedi. Ben de, ’Oğlum hemşire ablana
soralım, onun dediğini yapalım dedim. Ondan sonra yatağı
yükseltmemizi istedi. Hemşire onu da yapmadı. Sonra ortadan
kayboldu. Benim çocuğumla hiç ilgilenmedi. Ben de narkozun etkisi
ile uyuyor zannediyorum. Karşısına geçtim. Ablamla bakıyorduk.
Tunahan’ın yüzü renkten renge girmeye başladı. ’Abla benim
gördüğümü sen de görüyor musun?’ dedim. Yüzü renkten renge
giriyordu ve yanağı hafiften şişti. O zaman şüphelendim. Narkoz
çocuğumun yanağına dolmuştu. Peçeteyle alırken anladım ki çocuğumda
nefes falan kalmamış. Göz göre göre benim çocuğumu öldürdüler. Göz
göre göre benim çocuğumun hayatını mahvettiler. Bunun hesabı
sorulsun istiyorum. Benim yavrumu kim bana geri getirecek şimdi?
Ben kuzumu hastaneye sapasağlam götürdüm. O şekilde
götürmemiştim.”
Çocuklarının 11 Kasım günü vefat ettiğinin haberini aldıklarını
söyleyen acılı aile, ameliyat sırasında ilgisizlikten şikayet
ettikleri doktorlar hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette
bulunduklarını belirtti.
HASTANEDEN CEVAP
Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İbrahim
Özcan ise, "Doktorlar hastaları için çalışırlar ve ellerinden
geleni yaparlar. Doktor olarak hastamızı kaybetmiş olmaktan dolayı
üzüntülüyüz. Olayla ilgili olarak adli bir soruşturma yürütülecek.
Hastane açısından da biz idari bir soruşturma başlattık. İdari
soruşturma bütün yönleriyle yapılacak ve sonucunu kamuoyu ile
paylaşacağız" diye konuştu.
(İHA)