Hayatı kutlamak

Hayatımızda kutlanacak o kadar çok şey vardır ki inanın saymakla bitiremeyiz. Bitiremeyiz ama oturup da bunları sayan, saymaya çalışan hemen hemen hiç yok gibidir.

Mustafa Sadık İNCEDEMİR sadiki@internethaber.com

Hayatımızda kutlanacak o kadar çok şey vardır ki inanın saymakla bitiremeyiz. Bitiremeyiz ama oturup da bunları sayan, saymaya çalışan hemen hemen hiç yok gibidir.

Çünkü insanoğlu iyinin, kendisini mutlu edecek olanların değil de genelde kötünün, kendisini iyi hissettirmeyecek olanın etrafında dolaşır.

Herkes tersini iddia ederek, mutlu olmak için çırpındığını söyler ama aslı bu değildir. Çünkügenelde mutlu olmayı mutsuz olmamak sanırız.

O yüzden de bizi mutsuz edecek şeylere odaklanır, onları hayatımızdan bertaraf etmeye çalışırız.

Oysa asıl yanlışımız işte buradadır.

Tam gözümüzün önünde, tam elimizin ucunda hatta avucumuzdadır.

Avucumuzun sıcaklığındadır.

Mutsuzluktan kurtulmak için mutsuzluğa neden olanlara odaklanmak; aslında bir türlü mutlu olmamanın asıl nedenidir.

Bu bakış açısı; mutlu olmak için ne kadar çok şeyimizin olduğunun farkında olmamaktır. Aslında bilerek bizi mutlu edecek olanlardan uzak kalmak, yani kendi kendimizi mutsuz etmektir.

Üstelik tam tersini yapmak isterken.

O yüzden yıllar geçince elimizi hangi cebimize atsak; farklı bir pişmanlığın hatıralarda kalmış kırıntısı avucumuza gelir.

Ve anlarız ki yıllar öncesinde mutluluğu hissettiğimiz avucumuzdaki sıcaklık; yerini belki de hiç hak etmediğimiz keşkelere terk etmiştir.

Ben nerede yanlış yaptım diye sormayı unutanları boş verin, geç de olsa bunu kendilerine soranların bile çok geç tanıştıkları mutluluk reçetesidir.

Yılların sararttığı ve bir daha asla saf ve temiz olmayacak mutluluk reçetesi…

Hayatı kutlamak için geç kalma yazan silik bir reçete…

Hayatı kutlamak için ne çok şeyimiz olduğunu; kutlamayı unuttuğumuz yaşamımızın sonunda hatırlatacak olan bir reçete…

Belki de yanağımızda kalmış bir avuç sevdanın içinde kaybolmuş mutluluğun reçetesidir bulduğumuz…

Yıllar sonra yaşlı gözlerimize gözyaşını bile yakıştıracak bir kutlamayı hatırlatan birkaç kelimelik; unuttuğumuz, unutarak mutluluğu teğet geçtiğimiz bir yaşamın ardından, içimizdeki geç kalmış sessiz kutlamadır.

Hayatı kutlamak…