Hava süper…
Bayılıyorum böyle
havalara…
Üşütmüyor da terletmiyor
da…
Hafif bir lodos esiyor
yüzüme yüzüme…
Manzaram çok iç açıcı
değil ama balkondan seyrederken sokakları, rüzgârın kollarına
bırakıyorum kendimi ve kapatıyorum gözlerimi…
Gören olursa olsun, ne
derlerse desinler…
Rüzgârla
sevişiyorum…
Yalıyor geçiyor
yüzümü…
Açtım gözlerimi, gökyüzü
bana bakıyor ben ona…
Bulutlarla oyun
oynuyorum…
Hepsini bir şeylere
benzetip sonra dağılıp başka şekil almalarını izliyorum…
Kötü bir alışkanlık
biliyorum ama içime çekiyorum dumanı ve hayatı…
Ben bir küçük kız
çocuğuyum ve hayat, benim hem annem hem babam şimdi…
Hani minicik bir bebeği
kollarının altından tutup havaya kaldırırsınız ya, hani bebek o
minicik elleriyle yüzünüze ulaşmaya çalışır, ağzınızı burnunuzu
tutmaya çalışır ya öyle işte…
Minicik ellerimi
gezdiriyorum hayatın üzerinde…
Yakalamaya çalışıyorum,
oynuyoruz keyifle…
İçim huzurla doluyor,
huzur dolu rüzgârla…
Sanki söküp alıyor
içimdeki yaraları, kabukları, acıları, özlemleri,
ayrılıkları…
Hep iyi şeyler düşünüyorum
şimdi, benim olan iyi şeyleri…
Beni düşünenleri, beni
sevenleri, benim için her şeyi göze alabilecekleri…
Aldığım her nefes için
açıyorum gözlerimi gökyüzüne…
Ve içimden geçen ve dışa
vurmak istediğim tek kelime;
“Hayat…”
Çektim seni dolu dolu
içime…