Hayata yeniden dönüş için FTR
Abone olTravmalara bağlı fiziksel engeller ancak "fizik tedavi ve rehabilitasyon" ile iyileştirilebiliyor.
Yaşamsal fonksiyonları engelleyen her türlü sakatlık
durumunda fizik tedavi ve rehabilitasyona, yani FTR’ye ne kadar
erken başlanırsa hayata dönüş şansı o kadar artıyor
Dünya nüfusunun yüzde 10’u çeşitli hastalıklar ya da travmalara bağlı olarak engelli bir yaşam sürüyor. Fiziksel özürlülük oranı gençlerde yüzde 1-2 iken, 75 ve daha yukarı yaşlarda bu oran yüzde 30’ları aşıyor. Tıp ve teknolojideki gelişmeler sonucu çeşitli hastalıklardan kurtarılanlar hayatlarını engelli birer birey olarak sürdürüyor. Bu nedenle de fizik tedavi merkezlerin ve uzmanlığının önemi de gittikçe artıyor.
GENEL TIBBA BENZEMEZ
Avrasya Hospital Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Dr. Şenay Sıldır fizik tedavi ve rehabilitasyon alanının ‘genel tıbba benzemediğine’ de dikkat çekerek şunları söylüyor: Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon yani FTR, sadece bedensel bir hastalığa odaklanmaz. Kişi bütünüyle ele alınır. Başarılı bir FTR’nin ölçütü de hastanın bağımsızlığının artması, hastanede kalma süresinin kısalması ve yaşam kalitesinin yükselmesidir. Bir FTR ekibinde mutlaka fiziatris (fizik tedavi rehabilitasyon uzmanı), fizyoterapist ile iş ve uğraşı terapistinin bulunması gerektiğine işaret eden Dr. Sıldır, sözlerini şöyle sürdürüyor:
CİDDİ BİR EKİP ÇALIŞMASI GEREKİYOR
Fiziatrist, ekibin lideridir. Teşhis, ilaç tedavisi ve uygulanacak rehabilitasyon programını düzenler. Fizyoterapist hastanın fonksiyonel düzeyine göre gerekli egzersiz tekniklerini planlar ve uygular. Kasları güçlendirmek, eklemlerin fonksiyonlarını kazandırmak, yürüme ve dengeyi sağlamaya yardımcı olur. Hastanın mesleğine dönmesine yardımcı olacak aktivitelerini kazandırır. Ayrıca ortoz ve protezlerin düzenlenmesi için ortotist ve protezist, engelli kişinin direkt tıbbi bakımı ile ilgilenmek için rehabilitasyon hemşiresi, konuşma terapisti, psikolog, sosyal danışman ve mesleki danışmanlar da bu ekibin ayrılmaz parçası olmalıdır.
HER YIL 30 BİN KİŞİ FELÇ OLUYOR
Avrasya Hospital’dan Nöroloji Uzmanı Dr. Türkan Uslu, felçle ilgili şu bilgileri veriyor: Felç, dünyanın birçok yerinde kalp hastalığı ve kanserden sonra en sık ölüm ve sakatlık nedeni. Ülkemizde her yıl yaklaşık 30 bin kişi felç geçiriyor. Hayatta kalabilen hastalarda, psikolojik, mesleki, sosyal ve ekonomik sorunlar gözardı edilemeyecek kadar büyük. Felç için risk faktörleri ise; ilerleyen yaş, cinsiyet, hipertansiyon, diyabet, yüksek kolesterol, sigara, kısa süreli nörolojik (başdönmesi, çift görme, bulanık görme, kol ve bacakta uyuşma, güçsüzlük vb.) semptomlar, ailede felç öyküsü ve aşırı kilo başta geliyor. Teşhisin hızla konması ve tedaviye başlanması çok önemli. Acil tedavi sonrası hastaya koruyucu tedavi planlanır ve felç bulguları için FTR uygulanır. Hastalar 3 ay -1 yıl arasında değişik derecelerde sakatlık bırakarak veya bazen hiç sorunsuz iyileşir.
FTR’NİN OLMAZSA OLMAZLARI
Başarılı bir rehabilitasyon için erken teşhis, tıbbi tedavi ve
bakım ile iyi bir rehabilitasyon ekibinin şart olduğuna değinen Dr. Şenay Şıldır, rehabilitasyon ve amaçlarını ise şu şekilde sıralıyor:
1- Ağrıyı gidermek. (İlaç ve fizik tedavi ile)
2- Eklem hareket açıklığını sağlamak veya korumak. (Egzersiz ile)
3- Fonksiyonları ve devamlılığını sağlamak.
4- Hastanın yürümesini, dengesini, günlük yaşam aktivitelerini geri kazandırmak, bağımsız hareket etmelerini sağlamak, onu topluma, ekonomiye kazandırmak.
5- İyileşemeyecek hastaların ailelerini ve çevresini eğitmek, psikolojik destek vermek.