Hayata Dönüş Davasına beraat
Abone olÇANAKKALE E Tipi Cezaevi'nde 19- 22 Aralık 2000 tarihinde yapılan `hayata dönüş operasyonu' sonrasında Ağır Ceza Mahkemesi'nde 154 hükümlü ve 563 güvenlik görevlisi hakkında açılan dava 7 yıl sonra tamamlandı.
ÇANAKKALE E Tipi Cezaevi'nde 19- 22 Aralık 2000 tarihinde
yapılan `hayata dönüş operasyonu' sonrasında Ağır Ceza
Mahkemesi'nde 154 hükümlü ve 563 güvenlik görevlisi hakkında açılan
dava 7 yıl sonra tamamlandı. Bir askerin şehit olduğu, 3 hükümlünün
yaşamını yitirdiği, 1 hükümlünün de kendisini yaktığı olayla ilgili
olarak yargılanan güvenlik görevlileri ile hükümlüler hakkında
beraat kararı verildi.
Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün yapılan duruşmada
hükümlüler Sultan Sarı, Fahri Sarı ve İlker Babacan'ı görevin ifası
sırasında faili belli olmayacak şekilde öldürdükleri ve 83
hükümlüyü yaraladıkları iddiasıyla açılan kamu davasında 563
güvenlik görevlisi hakkında, sanıkların bu suçları işlediğine dair
mahkumiyetlerine yeter, kesin ve inandırıcı deliller elde
edilemediği gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlerine karar verildi.
HÜKÜMLÜLERE 9 AYRI KARAR
Yargılanan 154 hükümlü hakkında ise 9 ayrı karar çıktı. Faili
meçhul olacak şekilde Jandarma Eri Mustafa Mutlu'yu öldürdükleri,
ayrıca yanarak ölen hükümlü Fidan Kalşen'i intihara azmettirdikleri
iddia edilen hükümlüler hakkında sanıkların bu suçu işlediklerine
dair mahkumiyetlerine yeter, kesin ve inandırıcı deliller elde
edilemediğinden beraatlerine karar verildi. Ruhsatsız patlayıcı
imal etmek ve bulundurmak suçlarından açılan kamu davasında da
sanıklar aynı gerekçeyle beraat etti. Hükümlüler Fahri Sarı ve
Sultan Sarı'yı faili belli olmayacak şekilde öldürdükleri iddia
edilen hükümlüler de bu suçu işlediklerine dair kesin ve inandırıcı
deliller elde edilemediğinden beraat etti. Sanık hükümlü İnan
Eren'in hükümlü Fidan Kalşen'i yakarak öldürdüğü iddiasıyla açılan
davada ise Eren'in suç işlediğine dair yeterli delil elde
edilemediğinden beraatine karar verildi. Mahkeme, dava sürecinde
hayatını kaybeden 11 sanık hakkında açılan dava, 6136 sayılı Ateşli
Silahlar Kanununa Muhalefet ettikleri gerekçesiyle hükümlüler
hakkında açılan 2 dava ve cezaevi idaresine karşı silahlı isyan
gerçekleştirdikleri iddiasıyla hükümlülerle ilgili açılan dava
zaman aşımı nedeniyle ortadan kalktı. Ayrıca, adresleri tespit
edilememesi nedeniyle savunmaları alınamayan 61 sanığın ayrı bir
dosya ile yargılanmasına karar verildi.
Duruşmalara hükümlü ve tutuklulardan 11 kişinin vekili olarak
katılan Çanakkale Barosu Avukatlarından Hilmi Baydar, DHA
muhabirine yaptığı açıklamada, "Dava sonucunda hem güvenlik
görevlileri, hem de sanık olarak yargılanan hükümlü ve tutuklular
hakkındaki davalardan bir kısmı delil yetersizliğinden ve zaman
aşımından ortadan kaldırıldı. Bir kısmı da beraatle sonuçlandı. Bu
aşamadan sonra kararı uygun görmeyen taraflar temyize gidebilir"
diye konuştu.
YARGITAYIN KARARINI BEKLEYECEĞİZ
Davaya hükümlü ve tutukluların vekili, güvenlik güçleri aleyhine de
müdahil olarak katılan Avukat Gül Kireçkaya ise "(İki tarafa da
beraat verelim davayı kapatalım) anlayışına kesinlikle izin
vermeyeceğiz. Biz bu gerçeğin arkasında duracağız ve hakkımızı
arayacağız. Gerçekte bizim açımızdan Fahri Sarı, Sultan Sarı ve
İlker Babacan'ın operasyon sırasında öldürüldüğüdür. Zaten
operasyonun sadece ölüm oruçlarını bitirmek gibi bir maksatları
yoktu. Kararı askerler aleyhine temyiz edeceğiz. Hükümlülere
operasyonun ardından sevkleri sırasında kötü muamele ve insanlık
dışı muamele yasağına aykırı davranıldığı gerekçesiyle 2002 yılında
bir dosyayı AİHM'e göndermiştik. Askerler suçlu bulunmazsa bu karar
için de AİHM'e gideceğiz" dedi.
NE OLMUŞTU
Ölüm oruçlarını sona erdirmek için tüm cezaevlerinde eşgüdümlü
olarak başlatılan Hayata Dönüş Operasyonu, Çanakkale E Tipi
Cezaevi'nde 19 Aralık 2000 tarihinde başlatıldı. Hükümlülerin
direnişi sonucu operasyon ancak 22 Aralık'ta tamamlanabildi.
Operasyonda, jandarma er Mustafa Mutlu şehit olurken, cezaevindeki
hükümlülerden Fahri Sarı, Sultan Sarı ve İlker Babacan yaşamını
yitirdi. Hükümlü Fidan Kalşen ise kendisini yaktı. Operasyonun
ardından 154 hükümlü hakkında, `Faili Belli Olmayacak Şekilde Adam
Öldürmek, Cezaevi İdaresine Karşı Silahlı İsyan, İntihara
Azmettirmek, 6136 Ateşli Silahlar Kanuna Muhalefet, Patlayıcı Madde
İmal Etmek, Bulundurmak ve Kullanmak' suçlarından dava açıldı.
Hükümlülerden 18'i, ellerinde barut izi çıktığı ve jandarma er
Mustafa Mutlu'yu öldürdükleri iddiasıyla müebbet hapis istemiyle,
diğer hükümlüler ise 10 yıldan az olmamak üzere ağır hapis cezası
istemiyle Çanakkale Ağır Cezaevi'nde yargılandı. Duruşmalar
birbirini izlerken hükümlü avukatları çeşitli iddialarla bu kez
operasyona katılan 563 güvenlik görevlisinden şikayetçi oldu. Bunun
üzerine güvenlik görevlileri hakkında, `Görevi Sırasında Faili
Belli Olmayacak Şekilde Birden Fazla Kişiyi Öldürmek ve Yaralamak'
suçlarından 20 yıldan az olmamak üzere ağır hapis cezası istemiyle
kamu davası açıldı. Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi'nde ayrı ayrı
görülen davalar daha sonra mahkeme tarafından birleştirildi ve
birlikte görülmeye başlandı. Taraflar 7 yıl boyunca bir çok kez
görülen duruşmalar için Adliye koridorlarını doldurdu.