Hayat pahalılığı ailelerin huzuru bozdu! TÜİK araştırmasından çarpıcı sonuçlar...
Abone olTÜRKİYE İstatistik Kurumu (TÜİK), Türkiye Aile Yapısı Araştırması 2021 sonuçlarını açıkladı. Rapora göre eşler arasında en fazla harcamalar konusunda sorun yaşandı, en önemli boşanma nedenleri arasında yüzde 9.8 ile evin ekonomik olarak geçimini sağlayamama yer aldı.
TÜİK, Türkiye Aile Yapısı Araştırması (TAYA) 2021 raporunu
açıkladı. TAYA’nın soru formu, Aile ve Sosyal Hizmetler
Bakanlığı tarafından oluşturuldu ve alan uygulaması, 16
Ağustos-15 Kasım 2021 tarihlerinde TÜİK tarafından
gerçekleştirildi. Araştırmanın sonuçları şöyle:
Ev işlerini bir kişi yapıyor
Hanedeki ev işlerinin genellikle kim tarafından yapıldığı
incelendiğinde; evin badana/boyası hariç tüm işlerin genellikle bir
hanehalkı ferdi tarafından üstlenildiği görüldü. Hanehalkı ferdi
tarafından yapılan ev işleri cinsiyete göre incelendiğinde, ev
işlerini genellikle kadınların üstlendiği görüldü. Kadınlar en
fazla yüzde 94,4 ile çocuk bakımı, yüzde 85,6 ile çamaşır ve
bulaşık yıkama (makineyle bile olsa), yüzde 85,4 ile yemek yapma ve
evin günlük toplanması ve temizlenmesi işlerini üstlendi.
Bir çok karar ortak olarak alınıyor
Hanede ortak karar verilen seçilmiş konular incelendiğinde, en
yüksek oranın sırasıyla yüzde 94,7 ile tatil biçimi ve yeri
konusunda, yüzde 94,2 ile ailece ev dışında yapılan yeme içme ve
eğlence gibi etkinliklerde ve yüzde 93,3 ile akrabalarla
ilişkilerde olduğu görüldü.
Hanede seçilmiş konularda tek başına karar veren fertler cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerin tek başına kadınlara göre daha fazla oranla karar verdiği konular yüzde 8,2 ile harcamaların önceliklendirilmesinde ve yüzde 2,9 ile tatil biçimi ve yeri konusunda olduğu görüldü.
Kadınların erkeklere göre tek başına daha fazla oranla karar
verdiği konuların ilk üçünün yüzde 27,7 ile evde ne
pişirileceği/yeneceği konusunda, yüzde 14,7 ile günlük alışveriş
konularında ve yüzde 11,7 ile çocukların kılık kıyafet gibi
ihtiyaçları konusunda olduğu görüldü.
Haftasonu akşam yemeklerinde buluşuldu
Hanehalkı fertlerinin hafta içi ve hafta sonu öğünlerde hangi
sıklıkla bir araya geldikleri incelendiğinde, en fazla hafta sonu
ve hafta içi akşam yemeklerinde bir araya geldikleri görüldü.
Hanehalkı fertlerinin hafta sonu akşam yemeğinde bir araya gelme
oranı yüzde 81,9 iken hafta içi akşam yemeğinde bir araya gelme
oranı yüzde 77,1 oldu.
İlk evliliklerin üçte biri 20-24 yaş
aralığında
Evli, eşi ölmüş ve boşanmış bireylerin ilk evlenme yaşları
incelendiğinde, ilk evliliklerin yüzde 36,9’unun 20-24 yaş
aralığında, yüzde 23,5’inin 25-29 yaş aralığında ve yüzde 16,5’inin
18-19 yaş aralığında gerçekleştiği görüldü.
İlk evlenme yaşı cinsiyete göre incelendiğinde, kadınların erkeklere göre daha erken yaşlarda evlendiği görüldü. Evliliğini 18 yaşından önce yapan erkeklerin oranı yüzde 4,4 iken kadınların oranı yüzde 24,2 oldu. İlk evliliğini 18-19 yaş aralığında yapan erkeklerin oranı yüzde 8,9 iken kadınların oranı yüzde 23,0 oldu. İlk evliliğini 20-24 yaş aralığında yapan erkeklerin oranı yüzde 39,6 iken kadınların oranı yüzde 34,6 oldu.
Kadınlar için en uygun evlenme yaşı
Bireylerin kadın ve erkek için uygun gördükleri ilk evlenme yaşları
incelendiğinde, erkekler için uygun görülen ilk evlenme yaşı yüzde
51,0 ile, kadınlar için uygun görülen ilk evlenme yaşı yüzde 47,8
ile 25-29 yaş aralığı olarak belirtildi.
Evliliklerin yarısından çoğu görücü usulü
Evliliklerin yüzde 46,1’i görücü usulü ve kendi rızasıyla, yüzde
34,9’u kendi kararı ve ailesinin rızasıyla, yüzde 10,7’si görücü
usulü ve kendi görüşü sorulmadan aile kararıyla, yüzde 5,3’ü
kaçma/kaçırılma ve yüzde 2,7’si kendi kararı ve ailesinin rızası
dışında gerçekleştiği görüldü.
Bir okul bitirmeyenlerin içinde kendi kararı ve ailesinin rızası ile evlenen bireylerin oranı yüzde 10,3 iken yüksekokul, fakülte, üniversite, yüksek lisans/doktora mezunu bireylerin içinde kendi kararı ve ailesinin rızası ile evlenen bireylerin oranı ise yüzde 71,7 oldu.
Evlilik sözleşmesi oranı yüzde 1.4
Evlenirken yapılan törenler incelendiğinde, kız isteme yüzde 89,9,
söz kesme yüzde 86,1, nişan yüzde 81,8, kına gecesi yüzde 84,4,
gelin alma yüzde 84,0, gelin/damat hamamı yüzde 8,4, başlık parası
verme/alma yüzde 13,3, düğün yüzde 87,7, bekarlığa veda partisi
yüzde 3,0, çeyiz serme yüzde 60,3 ve bohça hazırlama yüzde 64,5
oranında yapıldı. Evlilik sözleşmesi oranı ise yüzde 1,4 oldu.
Eşler en fazla harcamalar konusunda sorun
yaşadı
Eşi ile sorun yaşadığını belirten evli bireylerin sorun yaşadıkları
seçilmiş konular incelendiğinde, bireylerin yüzde 5,6’sı
harcamalar, yüzde 5,5’i ailece birlikte vakit geçirmeme, yüzde
4,9’u gelirinin yeterli olmaması, yüzde 3,7’si ev ile ilgili
sorumluluklar ve yüzde 3,6’sı sigara alışkanlığı ile ilgili
konularda sıklıkla veya her zaman sorun yaşadı.
En önemli boşanma nedenleri
En az bir kez boşanmış bireylerin (görüşme sırasındaki medeni
durumuna bakılmaksızın ve birden fazla boşanmış bireylerin son
boşanma olayına göre) boşanma nedenleri incelendiğinde, yüzde 32,2
ile sorumsuz ve ilgisiz davranma ilk sırada yer aldı. Bu boşanma
nedenini yüzde 14,1 ile aldatma, yüzde 9,8 ile evin ekonomik olarak
geçimini sağlayamama ve yüzde 8,1 ile dayak/kötü muamele
izledi.
Erkekler daha çok ilgi istiyor
Boşanma nedenleri cinsiyete göre incelendiğinde, boşanmış erkeklere
ve kadınlara göre en önemli boşanma nedeni eşlerinin sorumsuz ve
ilgisiz davranması oldu. Bu oran, erkeklere göre yüzde 41,2,
kadınlara göre yüzde 24,2 oldu. Erkeklere göre sorumsuz ve ilgisiz
davranmadan sonra en önemli boşanma nedenleri yüzde 11,0 ile aile
büyüklerinin aile içi ilişkilere karışması ve yüzde 9,7 ile evin
ekonomik olarak geçimini sağlayamama oldu. Kadınlara göre sorumsuz
ve ilgisiz davranmadan sonra en önemli boşanma nedenleri ise yüzde
19,3 ile aldatma ve yüzde 14,6 ile dayak/kötü muamele oldu.
İstediği halde okuyamayan kadın oranı yüzde
10.6
Eğitime devam etmek istemesine rağmen (üniversite dahil) eğitimini
yarıda bırakan bireylerin oranı yüzde 11,6 oldu. Erkeklerde bu
oranın yüzde 12,7, kadınlarda ise yüzde 10,6 olduğu görüldü.
Çocuklar yaşlanınca anne babaya bakmalı
Çocuk ile ilgili bireylerin algıları incelendiğinde, bireylerin
yüzde 83,1’i çocukların anne ve babasına yaşlılıklarında bakması
gerektiğini düşündü. Çocuğun anne ve babanın itibarını artırdığını
düşünen bireylerin oranı yüzde 80,4, çocuğun bir işi olduğunda anne
ve babasına maddi katkı sağlaması gerektiğini düşünen bireylerin
oranı yüzde 66,9 ve neslin (soyun) devamının sadece erkek çocuk ile
sağlandığını düşünen bireylerin oranı ise yüzde 28,8 oldu.
Çocukları ile aynı evde yaşamayan 60 ve daha yukarı yaştaki bireylerin çocukları tarafından ziyaret edilme sıklığı incelendiğinde, haftada birkaç kez ziyaret edilme oranı yüzde 56,7 iken hiçbir zaman ziyaret edilmeme oranı yüzde 1,4 oldu.