İşte ilk gençlik yıllarında şöhret olmak için evlerinden kaçan ünlüler ve anlattıkları... Seda Sayan: Müzik ve televizyon dünyasının ünlülerinden Seda Sayan da geçmişte evinden kaçmış. İstanbul Kadırga'da fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Sayan okurken bir yandan da fabrika işçiliği yaptı. Liseye gittiği dönemde de bir yandan düğün salonlarında şarkı söylüyordu. Sayan henüz 15 yaşındayken şöhret olmak için evinden kaçtı. Başka çıkış yolu bulamadığı için böyle bir yol izlediğini söylüyor Sayan. Ama genç kızlara üstüne basa basa "Sakın kimse benim yaptığımı yapmasın. Asla tavsiye etmiyorum" diye konuşuyor. Nurgül Yeşilçay: İkinci Bahar ve Asmalı Konak dizileriyle şöhreti yakalayan Yeşilçay, 16 yaşında yanında sevgilisiyle birlikte evden kaçmış. Amacı da tiyatro oyuncusu olan sevgilisinin mesleğini yapabilmekmiş. Sonuçta konservatuar sınavına girip kazanmış Yeşilçay o zamanlar sevgilisiyle evlenmeyi düşünüyormuş. Yine ailesinin yaşadığı izmir'de sevgilisiyle birlikte ev tutup gemici düğümü yapıp satarak hayatlarını sürdürmeyi planlamışlar. 1976 yılında Afyon'da doğan Yeşilçay, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı'nı bitirdi. Mezuniyetinin ardından da çeşitli tiyatro oyunlarında rol aldı. Kamera karşısına ilk kez Her Şey Çok Güzel Olacak filmindeki kısacık rolüyle geçen Yeşilçay asıl büyük ününü İkinci Bahar dizisiyle kazandı. Onun ardından rol aldığı Asmalı Konak dizisi Yeşilçay'ın şöhretin doruğuna ulaştığı yapım oldu. Daha sonra kısa bir süre yayında kalan 90- 60-90 adlı dizide rol aldı. Ardından eşi Cem Özer'le tanıştığı Melekler Adası adlı dizide rol aldı. Atıf Yılmaz'ın Eğreti Gelin, Anlat İstanbul, Mumya Yeşilçay'ın rol aldığı filmlerden bazıları. Şerif Gören'in Vicdan filmindeki rolü ona yıllardır beklediği Altın Portakal'ı kazandırdı. Başak Sayan: Almanca öğretmeni bir anne ile asker kökenli bir babanın kızı olan Başak Sayan daha küçük bir çocukken ünlü olmayı kafasına koymuş. Bunun için de liseyi bitirir bitirmek harekete geçmiş. Sayan ailesine bir mektup yazarak İstanbul'a kuzeninin yanına gelmiş. Aylarca onun evinde kalmış Sayan. Ama bunun bedeli de ağır olmuş. Her ne kadar istediği gibi kendisini şöhrete götüren yolu açsa da bu kaçış yüzünden babası onunla uzun süre konuşmamış. 977 yılında Ankara'da doğan Sayan, ilk omarak Derman Bey adlı TV dizisinde kamera karşısına geçti. Bunu Gurbet Kadını, Gece Yürüyüşü gibi diziler izledi. Bir Dilim Aşk, Hacı, Geniş Zamanlar Sayan'ın rol aldığı dizilerden bazıları Genç oyuncu şu sıralar çok izlenen Yaprak Dökümü dizisinde rol alıyor. Aslı Zen: Fatih Ürek'in söylediği Hadi Hadi ve Ferhat Göçer'in yorumladığı Cennet parçalarıyla tanınan Aslı Zen de geçmişinde evden kaçıp sokaklarda yaşamış Şarkıcı olabilmek için henüz 15 yaşındayken evinden kaçan Zen, tam 2 yıl boyunca parklarda yaşamak zorunda kalmış. Hatta elbiselerini bile Bebek'teki bir fast food lokantasının tuvaletinde yıkamış. Zen, kimseye ne için olursa olsun evden kaçmayı önermiyor. Lal: Yaptığı müziği "oryantal rock" olarak tanımlayan Lal de tam beş kez evinden kaçmış. Genç şarkıcı iki keresinde Ankara'ya bir kez Mersin'e bir kez de Eskişehir'e gitmiş bu kaçışlarında. Kaçtığı yerde 15 ya da 20 gün kalan Lal, elindeki para bitince ailesinin yaşadığı Adana'ya geri dönüyormuş. Lal'in amacı müzik dünyasına atılmak ve bu alanda isim yapmakmış. Genç şarkıcı son olarak İstanbul'a kaçmış ve ağabeyinin de yardımıyla amacıma ulaşmış. Ama şimdiki aklı olsa asla evden kaçmayacağını da söylemeyi ihmal etmiyor Lal. Rojin: Rojin'in kaçma sebebi ise aile baskısı ve babasından gördüğü şiddet. Müzik dünyasına atılmasına annesi de babası da karşıymış Rojin'in... Annesi sürekli onun öğretmen olmasını istiyor ve kızına "Yapma kızım bu işler bize göre değil" diyormuş. Konservatuar sınavına girmek istediği için babasının onu zincirle dövmesi ise bardağı taşıran son damla olmuş. Müzik bilgisini arttırmak için kurslara gitmiş önce. Sonra da babasının baskısına dayanamadağı için evden kaçmış. Mardinli bir baba Suriyeli bir annenin kızı olarak Adana da doğdu beş çocuklu ailenin çocuğu. İlk ve orta öğrenimini Adana da tamamladı sonrasında Adana Belediye Konservatuar'ına devam etti. Ailesinin karşı koymasına rağmen sanatla bağını koparamadı. Dört yıl boyunca gittiği karate kursları ona savunma ve denge tekniğini öğretti bu arada amatörce müzikle uğraşıyor, şan dersleri alıyordu.. 1990 yılında Ankara Devlet konservatuarına girdi aynı yıl Erlangen Tiyatro Festivaline katıldı. Taziye adlı oyun ile, bölümü iyi derece ile bitirdi öğrenimini tamamladıktan sonra Ankara Devlet tiyatrosunda çalışmaya başladı. Yurt dışında çocuk ve gençlik tiyatrosu yaptı. İlk albümünün sözleşmesini 1996 yılında yaptı ancak 2000 yılında albüm tamamlandı. Rojin o günden bu yana müzik piyasasında emin adımlarla ilerliyor.