Mutlaka okumuşsunuzdur pozitif düşünmenin hayallerin
gerçekleşmesine olan katkısını…
Ve aslında hayal etmenin o hayali yaşayabilmenin gerçekliğine
hiç durmadan yol alışını…
Hayal kurmak iyidir bu yüzden…
Ama olacağına inanarak, hani tabiri caizse gereken en önemli
şey, yürekten hayal kurmak…
Ve kurduğun hayal için endişelenmemek…
Olmayacağını düşünüp korkuya kapılmamak…
Kurallar bunlar…
Etrafınıza bakın, yaşanmış hikâyeleri okuyun…
Başarılı ve mutlu olanların hepsi istediği için başarıyı ve
mutluluğu elde etti…
Onlar gerçekleşebileceğine inandıkları hayaller
kurdular...
Hiç mutsuz olmadı bu kurallara uyanlar…
Uğur gibi…
Ahmet Kaya’nın yüzüyle yeniden doğan Uğur Acar…
“Bir gün traş olacağımı hayal ettim hep” dedi…
“İşte hayal etmenin gücü” dedim, Uğur belki de farkında olmadan
uygulamıştı kuralı…
Başarmıştı…
İlk traşını dünyanın gözü önünde oldu!
Hayal etmenin gücüne bakar mısınız?
Müthiş…
***
Uğur Acar’ın yüzüne bakıyorum ekrandan, daha doğrusu Ahmet
Kayanın yüzüne…
Ahmet’in ailesinin gül yüzünü görüyorum Uğur’un cemalinde…
Ben çok anlamam ya bana göre en büyük sevaplardan birini
işlediler, bir insanın hayaline gerçeklik katarak…
Hani dualarım değiyorsa ruhlarına…
En içten, çok hissederek dua ediyorum onlara…
Bir kişiydi Ahmet giderken, çoğalarak geldi sanki ölümle kavga
eder gibi…
Kaç insan Ahmet şimdi?
Uğur Acar çok mutlu, daha mimiklerini kullanamıyor ama gözleri
çok şey anlatıyor…
Sevincini, hayata sıkı sıkı sarılışını…
Minnettarlığını…
Ama şaşkın değil sanki…
Bir gün bunun gerçekleşeceğini biliyormuş gibi…
Evet, hepimiz zaman zaman olanaksızlığın pençesine takılıp
umutsuzluğa kapılıyoruz…
Hepimiz bile bile işe yaramadığını geceleri karamsarlığı alıp
koynumuza yatıyoruz…
Ya kaybetmekten korkuyoruz, ya ulaşamamaktan…
Oysa sadece hayal kurmak yetiyor inanarak…
Ne kadar kolay!
Ama sakın vazgeçmeyin, “inanmıyorum bu saçmalıklara” demeyin
sakın…
İnanmıyorsanız defalarca Uğur’a bakın…
twitter.com/nsrnylmz