Hava tam kriz tacirlerine göre

Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın Harp Akademileri'nde yapacağı konuşma merakla bekleniyor. Hükümüte karşı olanlar sert mesajlar beklerken karşı cephe daha sağduyulu bir konuşma bekliyor. Büyükanıt'tan sert bir mesaj bekleyenlerin umudu da üç kuvvet komutanının birbiri ardına yaptıkları konuşmalar oldu.

Öyle ya da böyle Büyükanıt'ın konuşması iki üç gün gündemde kalacak. Gazeteler bunu farklı değerlendirecek. Kimileri "sert uyarı", "Paşa'dan sert mesajlar" şeklinde manşetler atarken, kimileri de daha sakin "sağduyulu" bir gözle bakacak. Konuşmaya farklı anlamlar yüklenecek ve hükümete karşı uyarı niteliği taşıyan cümleler ön plana çıkarılacak.

Özellikle Hürriyet gazetesi 6 gün önceden Büyükanıt'ın konuşmasını anons etmesi ve canlı yayınlanacağını duyurması ilginç bulundu. İşte bu ortamda Sezer'in Meclis'teki son konuşması eksik olan kareyi tamamladı. Erdoğan'ın "Gerilim yaratacak sözler söylemeyelim" sözlerini Sezer dinlemedi ve Meclis'te çok sert konuştu. "laiklik için gerekirse özgürlükler kısıtlanabilir" sözü şok etkisi yarattı. Sezer'in rejim uyarıları zaten biliniyordu. Ancak bu denli de sert ve açık konuşmamıştı. Yani Sezer de uyarı tonunu yükseltti.

Aslında sürekli konuşulan irtica ve laiklik sorunu hep vardı. Ancak Özkök döneminde belirli aralıklarla ve belli tonlarda dile getiriliyordu. Daha doğrusu yeni dönemde bu tonunun farkının nasıl olacağıydı. Kara, Hava ve Deniz Harp Okulu'nun açılış törenlerinde "üslup farkı" net biçimde ortaya çıktı. Kuvvet komutanları birbiri ardına konuştu. Ortak mesaj ise irtida tehdidi oldu.

Kara Kuvvetleri Komutanı Org. İlker Başbuğ, Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Faruk Cömert ve Oramiral Deniz Kuvvetleri Komutanı Yener Karahanoğlu'nun vurgulu uyarıları dikkat çekti. Komutanların Avrupa Birliği'ne karşı sert demeç vermeleri uzun süredir görülmemişti.

Askerin bu kadar ön plana çıkarılması yine akıllara 28 Şubat tekralanıyor mu sorusunu gündeme getiriyor. Askere yakınlığı ile bilinen Radikal'den Mehmet Ali Kışlalı'nın şu sözleri hayli çarpıcıydı: "Sanıyorum bugünden Mayıs'a kadar çok şey değişecek. Uykuda olanlar yavaş yavaş uyanacaklar. Emekler boşa gitmeyecek."

Yine Vatan'dan Bilal Çetin'in yazısı da ilginçti. Çetin, Paşaların stratejisinin aylar öncesinden planlandığını iddia etti. Çetin Büyükanıt'ın yöntemini şöyle özetledi: "İlgili resmi platformlarda görüş ve öneriler yetkili mercilere ve hükümete iletilir ve önlem alınması beklenir."

İşte bu havayı sezen Başbakan Erdoğan, yeni Müslüm Gündüzlerin ortaya çıkmasından endişeli. Erdoğan, Büyükanıt'a bazı önerilerde bulundu. ABD gezisinde gazetecilerin bu yöndeki sorularını cevaplandıran Erdoğan, Ankara'da Genelkurmay Başkanı ile yaptıkları görüşmeyi anlattı:

Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ile görüşmemizde irtica konusu gündeme gelmedi. Bizim ısrarla üzerinde durduğumuz konu şu: ‘Gerilime sebebiyet verecek açıklamalardan kaçınılmalı ve hassasiyet gösterilmeli.’ Bunu Genelkurmay Başkanı’mıza da söyledim. Piyasalar bunlardan olumsuz etkileniyor. ‘Ben açıklamamı yaparım, batarsa batsın’ denemez. Hassasiyetin olması lazım piyasalar konusunda. Yaşar Paşa bu konuya olumlu yaklaştı. Bu konularda zaten hassasiyeti var.

Sezer, Erdoğan'ın "sağduyu" çağrısını dün Meclis'teki konuşmasıyla dinlemedi. Bakalım Büyükanıt'a piyasaları hatırlatan Erdoğan'ın tavsiyesini tutacak mı? Hep birlikte bugün göreceğiz.

Oktay Sağlam