Hava kirliliği bu hastalar için daha da tehlikeli
Abone olAstım, KOAH, hipertansiyon, kanser gibi kronik hastalıkları olan bireylerin hava kirliliğin arttığı dönemlerde dışarıya çıkmaktan sakınmalar...
Astım, KOAH, hipertansiyon, kanser gibi kronik hastalıkları olan
bireylerin hava kirliliğin arttığı dönemlerde dışarıya çıkmaktan
sakınmaları gerektiği belirtildi.
Hava kirliliğinin başta insan sağlığı olmak üzere hayvanların,
bitkilerin ve dolayısıyla çevreyi de olumsuz etkilediğini belirten
Özel İmperial Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Nihat
Cihanyurdu, hava kirliliğinin yoğun olduğu günler yaşadıklarını
belirtti. İçinde bulunduğumuz bu mevsimin olumsuz etkilerini
özellikle hastaların yoğun şekilde hissettiğini kaydeden Cihanyurdu
“Doğanın temel unsurları olan hava- su ve toprağın temiz ve
kullanılabilir olması, canlıların sağlıklı, rahat ve huzurlu
yaşamalarını sağlar. Bu temel unsurlardan olan havanın kirlenmesi,
kirletilmesi veya buna engel olunmaması çevresel ve sağlıksız
felaket ve sorunları birlikte getirir. Atmosferde toz, duman, gaz,
koku ve saf olmayan su buharı şeklinde bulunan hava kirleticilerin,
insanlar ve diğer canlıların sağlığını olumsuz yönde
etkilemektedir. ir insanın günde yaklaşık 2.5 lt. su, 1.5 kg besin,
10-20 m³ hava gereksinimi vardır. Açlığa 60 gün, susuzluğa 6 gün
dayanabilen insan, havasızlığa ancak 6 dk. dayanabilir. Atmosferde
azot, oksijen, asal gazlar, karbondioksit, subuharı ve ozon
bulunur. Hava kirliliğinin yanardağ faaliyetleri orman yangınları
ile bitki örtüsünün ve doğanın tahrip edilmesi gibi doğal nedenleri
yanında; yapay kaynaklı insanların faaliyetleri ile konutlarda
yakıt kullanımı, sanayi faaliyetleri, trafik kaynaklı hava
kirlilikleri olabilir. Hava kirliliği sadece hasta olanları değil,
sağlıklı bireyleri de tehdit etmektedir. Sanki bir proflaxi
(koruyucu tedbir) gibi öncelikle yapılması gereken hasta olunmasını
engelleyici tedbirler almak olaya kökten el atmaktır. Özellikle
çocuklar ve erişkinler için astım, KOAH, hipertansiyon, kanser vs.
kronik hastalıkları olan bireylerin hava kirliliğin arttığı
dönemlerde dışarıya çıkmaktan sakınmaları, ilaçlarını kullanmaları,
gribal enfeksiyonlara maruz kalmamaları, bulaşıcı olan diğer
solunum yolları, ayrıca el ve ağız yoluyla bulaşan hastalıklara
karşı özellikle tedbirli olmaları gerekir” dedi.
Isınmada doğalgazın önemine değinen Dr. Nihat Cihanyurdu “Isınmada
kalitesiz yakıtlar kullanmamalı, konutlarda ve işyerlerinde doğru
yakma tekniklerinin ilgili kurumlarca denetlenmesi ve hava
kirliliğinin engelleyici tedbirlerden birkaçıdır. Tabii ki esas
olan ısınmada doğalgaza geçilmesi en önemli tedbir olsa gerek. Hava
kirliliği demek; öncelikle öksürük, balgam, nefes darlığı, kalp
krizi, mide barsak şikayetlerini de tetikleyebilir. Trabzon
şehrimiz yerleşimi itibariyle özellikle merkez ve sahil kesimleri
üzerinde kalan sis, duman, egzos gazları vs. hava akımının az
olması nedeniyle şehrin üzerine çökmekte , sahilde yürüyüş ve
egzersiz yapan insanların hem bu aktivitelerini engellemekte,
yapanlarında sağlığını tehdit etmektedir. Kaloriferlerin yoğun
yandığı öğleden sonraları ve akşam saatlerinde dışarıya fazla
çıkmamak, özellikle kronik hastalığı olanlarda ve çocuklarda önem
arz eder. Tüm sağlıklı ve hasta insanların sıvı ihtiyaçlarını
karşılayıp, ilaç kullanmaktansa sebze ve meyve ağırlıklı
beslenilmesi uygun olacaktır. Trabzon şehrimiz büyüdükçe sorunları
da büyümektedir. Ne kadar erken tedbir alınırsa ; gerek bireysel
sorumluluklar gerekse kurumsal sorumluluklar yerine getirilerek
sağlıklı ve huzurlu yaşanılabilir bir şehir sağlayabiliriz”
şeklinde konuştu.
(İHA)