Hatay'da IŞİD ve Jandarma için sarsıcı iddialar!
Abone olSuriye sınırının sıfır noktasında bulunan Çandır Köyü Muhtarı Şakir Altaş, jandarmanın IŞİD militanlarına sınırdan geçiş kolaylığı sağladığını ve militanların da köyleri dolaşıp kafa kesme görüntülerini izlettiğini öne sürdü.
Suriye sınırına sıfır noktasında bulunan Hatay’ın
Yayladağı ilçesine bağlı 74 haneli Çandır Köyü Muhtarı Şakir Altaş,
jandarmanın IŞİD militanlara sağladığı 'geçiş kolaylığı'nı
anlattı.
Muhtar ayrıcı IŞİD militanlarının köy köy dolaşıp kafa kesme
görüntüleri izlettiklerini söyledi. Cumhuriyet'ten Meltem Yılmaz'a
konuşan Çandır Köyü muhtarı Şakir Altaş, köylerinin hemen
karşısında, Suriye tarafındaki Keseb Köyü ile geçmişten bu yana
ilişkilerinin her zaman çok iyi olduğunu anlatarak
“Ermenilerin yaşadığı bir köydür burası. İlişkilerimiz o kadar
iyiydi ki, onlar düğünlerinde çalgı çalar biz kendi tarafımızda
oynardık. Bize yer yer kaçak da olsa hediye gönderirlerdi” dedi.
Bir sabah silah sesleriyle uyandıklarını anlatan Muhtar
Altaş, "21 mart sabahı saat 05.30 sularında silah sesleriyle
uyandık. Evlerimizden dışarı fırladığımızda insanları katletmek
için yanıp tutuşan sakallı, silahlı insanların bizim sınırımızdan
Suriye istikametine doğru ilerlediğini gördük” diye konuşuyor.
SINIRDAN GEÇİŞLERE İZİN
VERİLDİ
“Her şeyi çıplak gözle, naklen izliyorduk” diyen muhtar, ilerleyen
saatlerde yaşananları şöyle anlatıyor: “4 araçlık konvoy halinde
sınıra geldiler. Jandarma yollarını kesti. Birkaç dakikalık
görüşmenin ardından, arabadan silahlı biri çıktı. Elindeki telsizle
bir görüşme yaptı. 10 dakika sonra da jandarmaya haber geldi,
sınırı açtılar. Sınırın açılmasıyla birlikte silahlı kişilerin
Keseb köyüne gittiğini ve burada katliam yaptığını anlatan muhtar,
“Keseb’te karakolun basıldığı, askerlerin katledildiği, bayrağın
indirildiğini an be an izliyorduk. İnsanlar öldürülüyordu.
Teröristlerin Allahu Ekber nidaları eşliğinde, kurşun yiyen
hayvanların dahi böğürmelerini duyuyorduk. Büyük bir vahşet
yaşanıyordu.”
Olayın ertesi günü yine silahlı ve sakallı kişilerin bulunduğu
araçların sınıra dayandığını söyleyen Altaş, “Bu kez araçlarda
mühimmat ve erzak vardı, sevkiyatının yapıldığını gözlerimizle
gördük. O tarihten sonra da ne tel örgü kaldı sınırda ne de asker.
Bu süreçte köyümüze 4 tane bomba düştü, şans eseri ölen olmadı”
ifadelerini kullanıyor. Muhtar Altaş ayrıca, o günlerde bu sakallı
ve silahlı kişilerin IŞİD militanı olduğunu bilmediklerini, rehine
olayından sonra IŞİD olduklarını öğrendiklerini söylüyor.
KÖYÜMÜZÜ BOŞALTMAK
İSTEDİLER
Çatışmalar sırasında camiden “dışarı çıkılmaması” anonsu
yapıldığını, bir süre sonra da Kaymakam ve beraberindeki polis
güçlerinin, kendilerine “köyün boşaltılması gerektiğini”
söylediklerini anlatan muhtar, “bunu asla kabul etmedik,
etmeyeceğiz. Bizim canımız, malımız, evimiz, barkımız, tüm
hayatımız o köy. Neden boşaltacakmışız” diyor. Bir süre sonra
Suriye tarafından geri dönen teröristlerin, orada çektikleri kafa
kesme videolarını köy halkına izlettiğini anlatıyor muhtar,
“Yalnızca bizim köy değil, çevre köylerin hepsini gezmişler, içi
kesik kafa dolu bir kovanın videosunu köylülere izletmiş, gözdağı
vermişler” diye konuştu. Muhtar, köylerinde okul, yol ve temiz su
olmadığını, buna karşılık köyün üzerindeki 1750 rakımlı Kel Dağı’na
yapımı devam eden üs için tüm olanaklar olduğunu söyleyerek, “Kel
Dağı’na yol da yapıldı temiz su da çekildi. Savaş için olağanüstü
bir hazırlık var. Hiçbir imkan esirgenmiyor” dedi.