Defne ilçesine bağlı Harbiye Mahallesi’nde babası ve dedesinden öğrendikleriyle mermer, kalker, turkuaz, oniks ve gümüş cevher taşlarını kullanarak binlerce yıllık düşünürlerin heykellerini yapan heykeltıraş Abdullah Özalp, tarihin izlerini objelere yansıtıyor. İnsanlık tarihinde iz bırakmış düşünürlerden imparatorlara, tarihi objelerden mitolojideki tanrı ve tanrıçalara kadar birçok değeri işleyen Özalp, kendisini Antik Roma heykelciliğinin son temsilcisi olarak tanımlıyor.10 yaşında merakla başladığı heykelcilikte kendisini her geçen gün geliştirdiğini belirten Özalp, "Anadolu’da, antik çağda yaşamış medeniyetlerden objeler, imparatorlar, düşünürler, tanrılar ve tanrıçalar üzerinde heykeller yapıyorum. " dedi. Özalp sözlerinin devamında "Bu işi severek yaptığım için bazen bir heykel için iki saat harcarken bazen bir heykel yapmam iki ayımı alıyor. Evimi aynı zamanda atölyem olarak kullanıyorum. Buradan başka bir yerde, Aristo, Sokrat ve Plato olmazsa uyuyamam" şeklinde konuştu. Birçok ülkeden ve şehirden konukların kendisi ziyaret ettiğini söyleyen Özalp, "Bunların yanında spor, sanat, siyaset dünyasının kıymetli isimlerini de atölyemde ağırladım. Hatta Bedri Rahmi Eyüboğlu son şiirini bana ithaf etti." şeklinde ifade etti. Ürünlerini birçok ülkeye sattığını ifade eden Özalp " Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Japonya gibi ülkelere Hitit, Asur, Roma, Bizans ve daha birçok döneme ait baş heykellerin kopyasını sattım ve satıyorum." dedi. Özalp insanların kendisini ziyaret ettiğini belirterek "O ülkelerden gelerek müze olarak gördükleri evimi gezip burada zaman geçirip ürün alan insanlar da oluyor. Şehrimizde heykelden anlayan insanların gelerek ziyarette bulunması da beni mutlu ediyor" diye konuştu. Eserlerini, büyüklüğüne ve harcadığı emeğe göre 10 lira ile 7 bin lira arasında değişen fiyatlarla sattığını belirten Özalp, heykel yapımının yanı sıra talep üzerine mozaik pano çalışmaları üzerinde de emek harcadığını aktardı.