Hatay üstünde İsrail heronu
Abone olHatay’da bulunan İsrail Heronu dört saat boyunca sınırı gözetledi
Hatay’ın Kırıkhan mevkiinde bulunan askerî tesislerin
görüntülerini almak üzere İsrail’in casus amaçlı Heron gönderdiği
ortaya çıktı.
14. Hawk B. Komutanlığı üstünde füze bataryaları ve
radar mevzilerini görüntüleyen heron, bir askerin birlik üzerinde
beyaz bir ışık görmesiyle fark edildi. Radarlarla dört saat boyunca
takip edilen heron için Diyarbakır’dan iki F-16 savaş uçağı
kaldırıldı ancak bir şey yapılmadı.
Taraf gazetesinden Mehmet Baransu olayla ilgili tutulan dört
saatlik kayıtların yanı sıra görüntüsü alınan birlikteki tutanağa
ulaştı. İşte skandal olayın perde arkası.
Olay 20 Eylül 2011 tarihinde Hatay’ın Kırıkhan İlçesi’nde
yaşanıyor. 14. Hawk B. Komutanlığı’nda görevli Hava Savunma
Üsteğmen Barış Erçoban, birliğin üzerinde beyaz ışık yayan bir
cisim fark ediyor. Çıplak gözle gördüğü bu cisim üzerine dinleme
nöbetinde bulunan Hava Savunma Kıdemli Çavuş İsmail Demirel’e
telsizden çağrı yapıyor. Görüntülerin alınmasına yardımcı olan
Skop’ta herhangi bir iz görüp görmediğini soruyor. Demirel,
kendisine görünen bir cisim olmadığı cevabını veriyor. Telsizden
yapılan anonsu duyan Kıdemli Çavuş Emre Özel, bahsedilen cisme
benzer bir cismin üzerlerinde dolaştığını kendilerine bildiriyor.
Bunun üzerine her iki isim de acilen Nizamiye’ye gidiyorlar.
Üsteğmen Erçoban, beyaz ışık yayan cismi ilk gördüğü noktaya
bakıyor ve orada olmadığını görüyor. Ardından başını kaldırdığında
cismin Nizamiye üzerinde olduğunu görüyor.
RADARLAR DÖRT SAAT TAKİP ETTİ
Bunun üzerine Nizamiye’yi terk eden askerler, radar merkezine
gidip, gördüklerini üstlerine anlatıyorlar ve radarları açmak üzere
izin istiyorlar. Alınan izin üzerine saatler 04:38’i gösterdiğinde
tüm radarlar aktif hale getiriliyor. Radarlar çalışmaya başlar
başlamaz, çıplak gözle görünen cismin son noktasına
yönlendiriliyor. Birkaç saniye içinde beyaz ışık yayan cisim tesbit
ediliyor. Cisim çok kısa süreli göründüğü için herhangi bir takip,
o an yapılamıyor. Radarlar cismi taramaya başlıyor. Saatler 04:41’i
gösterdiğinde cisim N 36 34 55 42 E, 36 25 18 62 koordinatında
radara yakalanıyor. Radardan cisme “kilit” atılmaya çalışılıyor.
Ancak, cisim birliğin üzerine doğru geldiği için kilit atılamıyor.
Ateşleme sistemi kilit attığında, heronlar hareket etmeye devam
etseler ve kaçmaya çalışsalar dahi bu kilit sayesinde füze direkt
heronlara ulaşabiliyor ve düşürüyor.
Birlikte ve telsizde cisimle ilgili telsiz konuşmaları devam
ediyor. Bu arada başka bir birim cismi görüyor ve radarlar, ‘Silah
Başı Gerçek Durum’ emri veriyor. Emir üzerine sistemler aktif hale
getiriliyor ve hedef tekrar aranmaya başlanıyor. Heronun 12 km.
mesafede birliğe doğru geldiği görünüyor. Radarlar ve füze
sistemleri heronu kilit altına alıyor. Tam bu sırada heron 210 K
olan hızını bir anda 750’ye yükseltiyor. Bu arada Birlik’te bulunan
üç ayrı birim, hedefi kaybetmemek için takip altına alıyor. Cismin
küçük bir hava aracı olduğu tesbiti yapılıyor. Ancak bu sırada
aletlerde bazı sıkıntılar olduğu için cismin bazı hareketleri kayıt
altına alınamıyor. Ardından da heron görüntüden kayboluyor. Daha
sonra tekrar görüntüsü alınan cisme kilit atılıyor ve üstlerden
emir bekleniyor. Beklenen emir gelmiyor. Saatler 05:08’i
gösterdiğinde heron bir kez daha radarların takibine giriyor.
Ardından hedef tekrar kayboluyor. Saat 05:10’da tekrar görüntü
alınıyor. Heron kısa süreli takip ediliyor. Sabaha kadar takip
edilen heron, güneşin doğuşuyla birlikte bir daha görünmemek üzere
kayboluyor.
F-16 HAVALANDI AMA
14. Hawk BT Komutanlığı’nda bunlar yaşanırken, olayın ilk anda
bildirildiği Diyarbakır 2. Hava Kuvveti Komutanlığı Harekât
Merkezi’nde de sıcak saatler yaşanıyor. Merkezdeki ekranlardan
cisim takip edilmeye başlanıyor. Saat 01:30’da alınmaya başlanan
görüntüler, 05:30’a kadar devam ediyor. Görüntüler üzerine cismin
ne tür bir hava aracı olduğu tesbit ediliyor. Teknik bir takım
incelemelerin ardından, cismin hareketleri ve hız kontrolüyle heron
olduğu anlaşılıyor. İşte bu izleme sırasında radar mevziinde
bulunanlar, Diyarbakır 2. Hava Kuvveti Harekât Merkezi’nden ısrarla
bölgeye uçak sevk edilmesini istiyorlar. Bölgeye iki F-16
gönderiliyor. Kuvvet Komutanlığı’nı Korgeneral Veysi Ağar’ın, Filo
Komutanlığı’nı Yarbay Kemal Turan’ın yaptığı bu F-16’lar heronu
takip etmekle, çevresinde tur atmakla yetinip, bölgeden
uzaklaşıyorlar. Heron inişe zorlanmadığı gibi her hangi bir füze
atışı da yapılmıyor.
ASKERİ YETKİLİLER RAHATSIZ
Baransu ayrıca görüştüğü askeri yetkililerin olayla ilgili
görüşlerini yazdı: Heronun tepesinde bulunan kameralar da not
edilmiş. Askerî yetkililer, İran’ın kendi hava sahasına giren ve
üstün teknolojiye sahip Amerikan heronlarını düşürdüğünü
hatırlatıp, aynı imkâna sahip 2. Hava Kuvveti Komutanlığı’nın neden
İsrail heronunu düşürmediğini, inişe zorlamadığının araştırılması
gerektiğini söylüyorlar. Askerler, heronun, dört saat boyunca o
bölgede bulunan füze bataryalarını, hava radar mevzilerini, kara ve
jandarma birliklerinin tamamının konuşlu olduğu bölgeleri, bu
birliklerin imkân ve kabiliyetlerini ayrıntılı şekilde
fotoğraflamasına, canlı olarak kendi ülkesine aktarmasına rağmen,
hiçbir şey yapılmamasını ilginç buluyorlar. Casus ve keşif amaçlı
görüntü alan İsrail heronunun, sadece seyredilmiş olmasını,
birliğin ateşleme sistemlerini kilit atmasına rağmen ateş emri
verilmemesini de anlayamıyorlar.
YANIT BEKLEYEN SORULAR
» Hawk yani yerden ateş emri sadece 2. Hava Kuvveti Komutanı
Korgeneral Mehmet Veysi Ağar’da olmasına rağmen, ateş emrini neden
verilmedi?
» İsrail heronu, kendisinin görüntüsünü fark etmesine rağmen,
saatlerce nasıl bölgede kaldı?
» BİKİM neden Hawk sistemine net bir bilgi ve rapor vermedi?
» Ekran Kayıt Sistemi’nin (DVR) yaptığı ilk kayıtlarda VTG
görüntüsü mevcut iken, DVR kaydının sonlarına doğru neden VTG
görüntüsü yok?
» VTG görüntüsünü kim kapattı? Neden kapandı? VTG görüntüsünün
kapatılmasını BİKİM mi emretti? Yoksa Hawk silah sistemleri
personeli kendisi mi kapattı?
» Jetler herona neden müdahalede bulunmadılar?
» Saatlerce radarda kalan heron için görüntü alınmadı şeklinde
yanlış bir tutanak düzenlenip, üstler yanlış bilgilendirildi
mi?