Hatalı hakime tazminat cezası
Abone olAdalet Komisyonu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısının 70'e yakın maddesi değişiyor. Değişikliklerdeki en ilginç nokta ise hakime verilen cezalar oldu.
Hakimlerin yargılama faaliyetinden dolayı devlet
aleyhine tazminat davası açılabilecek. Devlet ödediği tazminatı,
sorumlu hakime ödeme tarihinden itibaren bir yıl içinde rücu
edecek.
TBMM Adalet Komisyonu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısının, daha
önceki görüşmelerde atladığı 70'e yakın maddesini bugün yeniden ele
aldı. Komisyon, değişiklik yaptığı bu maddelerle tasarıyı kabul
etti.
Tasarının bazı maddeleri de tekriri müzakere yapılarak
benimsendi.
Tasarıya göre, mal varlığı haklarına ilişkin davalarda görevli
mahkeme, davanın açıldığı tarihteki değerine veya tutarına göre
belirlenecek. Para alacaklarına ilişkin davalarda dava konusunun
değerinin belirlenmesinde, dava dilekçesinde gösterilen tutar esas
alınacak.
YETKİ SÖZLEŞMELERİ
Tasarıda, tacir veya kamu tüzel kişilerine karşı hukuken daha zayıf
durumda olan tüketicilerin korunmasını amaçlayan düzenleme yer
alıyor.
Buna göre, tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğan veya
doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla
mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilecek. Taraflarca aksi
kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen
mahkemelerde açılacak.
Bu düzenlemeyle bankalar, tüketiciler ile yapacakları her türlü
sözleşmelerde, yetkisiz bir mahkemeyi yetkili hale getiremeyecek,
yani yetki sözleşmesi yapamayacak. Yapılan sözleşmelerdeki yetki
kuralı da geçersiz sayılacak.
Yetki sözleşmesi, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf
edebilecekleri konularda yapılabilecek. Ayrılık, boşanma gibi kesin
yetki hallerinde ise yetki sözleşmesi yapılamayacak.
TALEP SÜRESİ, 10 GÜNDEN 15 GÜNE ÇIKARILIYOR
Davada görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda;
taraflardan birinin, dava dosyasının görevli ya da yetkili
mahkemeye gönderilmesini talep etmesi için gerekli süre, 10 günden
15 güne çıkarılıyor.
Buna göre, taraflardan birinin, 15 gün içinde, kararı veren
mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili
mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekecek. Aksi halde,
mahkeme davayı açılmamış sayacak.
Hakimin, davaya bakmaktan yasaklı olduğu hallerin kapsamını
genişleten tasarıya göre; hakim, kendisine ait olan davaya, eski
eşinin, kendisi ve eşinin altsoy ve üstsoyunun, evlatlığının
davasına, üçüncü derece de dahil olmak üzere kan veya evlilik bağı
kalksa dahi, kayın hısımlığı bulunanların davasına bakamayacak.
Hakim, nişanlısının davasına da giremeyecek.
DÜŞMANLIK VARSA REDDİ HAKİM TALEBİNDE
BULUNULABİLECEK
Hakimin tarafsızlığını şüpheyi gerektiren önemli bir nedenin
bulunması halinde, taraflardan biri hakimi reddedebileceği gibi,
hakim de davadan çekilebilecek. Hakimin davada, iki taraftan birine
öğüt vermesi ya da yol göstermesi, dava hakkında görüşünü
açıklaması, davacı ve davalı ile aralarında düşmanlık olması
durumunda, reddi hakim talebinde bulunulabilecek.
Reddi hakim talebinin, kötü niyetle yapıldığının anlaşılması ve
esas yönünden kabul edilmemesi halinde, talepte bulunanların her
biri, 500 TL'den 5 bin TL'ye kadar disiplin para cezasına mahkum
edilecek.
HAKİMİN HUKUKİ SORUMLULUĞU
Hakimlerin yargılama faaliyetinden dolayı devlet aleyhine tazminat
davası açılabilecek.
Kayırma, taraf tutma veya taraflardan birine olan kin veya
düşmanlık, sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle, farklı
bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne
aykırı karar veya hüküm verilmiş olması, duruşma tutanağında mevcut
olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmesi, duruşma tutanakları
ile hüküm veya kararların değiştirilmesi, hakkın yerine
getirilmesinden kaçınılması durumlarında tazminat davası yoluna
gidilebilecek.
Tazminat davasının açılması, hakime karşı bir ceza soruşturmasının
yapılması ya da mahkumiyet şartına bağlanmayacak.
RÜCU DAVALARI YARGITAYDA GÖRÜLECEK
Devlet ödediği tazminatı, sorumlu hakime ödeme tarihinden itibaren
bir yıl içinde rücu edecek.
Hakimlerin kusurlu davranışları nedeniyle devlet aleyhine açılan
tazminat davaları ile devlet tarafından hakime karşı açılacak rücu
davaları Yargıtayda görülecek.
Hakim hakkında açılacak dava esastan reddedilirse davacı, 500
TL'den 5 bin TL'ye kadar disiplin para cezasına mahkum
edilecek.
Bir hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanılması veya
birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı
hakkında tek hüküm verilmesi gereken hallerde, ''Mecburi dava
arkadaşlığı'' söz konusu olacak.
Mecburi dava arkadaşları, ancak birlikte dava açabilecek veya
aleyhlerine de birlikte dava açılabilecek.
Dava ehliyeti olan herkes, davasını kendisini veya tayin edeceği
vekil aracılığıyla açabilecek ve takip edebilecek.
Tasarıya göre, davaya vekalet; kanunda özel yetki verilmesini
gerektiren konular saklı kalmak kaydıyla, hüküm kesinleşinceye
kadar, avukatın davanın takibi için gereken bütün işlemleri
yapmasına, hükmün yerine getirilmesine, yargılama giderlerinin
tahsiliyle buna ilişkin makbuz vermesine ve bu işlemlerin tamamının
kendisine karşı da yapılabilmesine ilişkin yetkiyi kapsayacak.
AVUKATA AÇIKÇA YETKİ VERİLEN DURUMLAR
Tasarıyla, avukata açık yetki verilmesi gereken durumlar geniş
tutuldu.
Buna göre, ancak açıkça yetki verilmesi halinde, avukat; hakimi
reddedebilecek, davanın tamamını ıslah edebilecek, yemin teklif
edebilecek, haczi kaldırabilecek, tahkim ve hakem sözleşmesi
yapabilecek, konkordato, sermaye şirketleri ve kooperatiflerin
uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması teklifinde
bulanabilecek.
Avukat; ayrıca, davadan veya kanun yollarından feragat edebilecek,
karşı tarafın davasını kabul edebilecek, yargılamanın iadesi yoluna
gidebilecek, hakimlerin fiilleri sebebiyle devlet aleyhine tazminat
davası açabilecek.
Avukat, duruşma sırasında uygun olmayan tutum ve davranışta
bulunursa, hakim tarafından uyarılacak; avukat uyarıya uymaz ve
fiil disiplin suçu veya adli suç teşkil eder nitelikte görülürse
olay, duruşma salonunda bulunan kişilerin kimlik bilgileri ve
adresleri yazılarak tutanağa geçirilecek ve duruşma
ertelenecek.
Mahkeme, avukat hakkında gerekli yasal işlem yapılmak üzere, bağlı
olduğu baroya bildirimde bulunacak.
TEMİNAT GÖSTERME
Davalı tarafın muhtemel yargılama giderlerini karşılayacak uygun
bir teminat göstereceği halleri de düzenleyen tasarıya göre,
Türkiye'de mutat meskeni olmayan Türk vatandaşları ile borçları
nedeniyle ödeme güçlüğü içinde olan davacılar teminat
gösterecek.
Davacının adli yardımdan yararlanması, yurt içinde istenen teminatı
karşılamaya yeterli taşınmaz malının veya ayni teminatla güvence
altına alınan bir alacağının bulunması, 18 yaşını doldurmayan
kişilerin menfaatini korumaya yönelik dava açılması durumlarında
ise teminat gösterilmeyecek.
Sürelerin ne zaman başlayacağı ve biteceği de belirtilen tasarıya
göre, süreler, kanunda belirtilecek veya hakim tarafından
belirlenecek. Hakim, kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında,
süreleri artıramayacak veya eksiltemeyecek.
ESKİ HALE GETİRME TALEBİ
Elde olmayan sebeplerle, kanunda belirtilen veya hakimin kesin
olarak belirlediği süre içinde işlemi yapamayan kimse, ''Eski hale
getirme'' talebinde bulunabilecek. Bu talep, işlemin, süresinde
yapılamamasına sebep olan engelin ortadan kalkmasından itibaren, 15
gün içinde yapılacak.
İlk derece ve istinaf yargılamalarında, en geç nihai karar
verilinceye kadar ''Eski hale getirme'' talebinde bulunmak mümkün
olacak. ''Eski hale getirme'' talebi, yargılamanın ertelenmesini
gerektirmeyecek.
Tasarıya göre, adli tatil, her yıl, 1 Ağustosta başlayacak, 5
Eylülde sona erecek.
Eda (tahsil) davası yoluyla mahkemeden, davalının, bir şeyi vermeye
veya yapmaya ya da yapmamaya mahkum edilmesi istenebilecek.
Davanın açıldığı tarihte, alacağın miktarını ya da değerini tam ve
kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya
bunun imkansız olduğu hallerde; alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari
bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası
açabilecek.
İnşai (yenilik doğuran) dava yoluyla da mahkemeden, yeni bir hukuki
durumun yaratılması, hukuki durumun içeriğinin değiştirilmesi ya da
ortadan kaldırılması talep edilebilecek.
Dernekler ve diğer tüzel kişiler, üyelerinin veya temsil ettikleri
kesimin menfaatlerini korumak için kendi adlarına dava
açabilecek.
SAAT 24.00'E KADAR İŞLEMLER YAPILABİLECEK
Mahkemeler, dava dilekçelerini elektronik ortamda da kabul ve kayıt
edebilecek. Dava, dilekçenin mahkemeye kaydedildiği tarihte açılmış
sayılacak.
Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla, avukat ve
vatandaşlar adliyeye gitmeden elektronik ortamda, güvenli
elektronik imza kullanarak dava açabilecek, harç ve avans
ödeyebilecek, dava dosyalarını inceleyebilecek.
''Tatil saati ve çalışma saati'' kavramı yerine, ''gün sonu''
kavramı kabul edilen ve ''7 gün 24 saat'' esasına göre çalışan UYAP
sisteminin kullanılmasıyla, avukatlar ve vatandaşlar, sıraya
girmeden saat 24.00'e kadar elektronik ortamda işlem
yapabilecek.
AVANS ÖDENMESİ
Tasarıda, gerekli masrafların zamanında yatırılmamasından dolayı
davaların gecikmesinin önüne geçmek amacıyla da düzenleme
yapıldı.
Buna göre, davacı, yargılama harçları ile her türlü tebligat
ücreti, keşif gideri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi yargılama
giderlerini karşılayacak tutarı, dava açarken ''avans'' olarak
mahkeme veznesine yatıracak.
Avans miktarı, davanın türü ve özelliklerine göre, her yıl Adalet
Bakanlığınca ilan edilecek gider avansı tarifesine göre
belirlenecek. Avansın yeterli olmadığının anlaşılması halinde,
mahkeme, eksikliğin tamamlanması için davacıya 15 günlük kesin süre
verecek.
Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile
mümkün olacak. Fakat, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük
kuralına aykırı olmayan tara değişikliği talebi, karşı tarafın
rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilecek.