HAS'lı Bekaroğlu'dan ağır suçlama

Abone ol

Hayata Dönüş Operasyonu'nu protesto eden göstericilere destek veren Bekaroğlu, dönemin bakanlarını suçladı.

Eski Bayrampaşa Cezaevi önünde toplanan çeşitli gruplar, 19 Aralık 2000 yılında gerçekleştirilen ''Hayata Dönüş Operasyonu''nu protesto etti. Protestoculara destek veren HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Bekaroğlu, o süreçte tutuklularla yürütülen görüşmeleri anlattı, öldürülenler tutuklular için bakanları işaret etti.

Çağdaş Hukukçular Derneği, Hukuk Dernekleri Platformu, Tutuklu Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Dernekleri ve Halk Cephesi üyeleri, eski Bayrampaşa Cezaevi önünde farklı saatlerde toplanarak, basın açıklaması yaptılar.

Gruplara destek veren HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, burada basın mensuplarına yaptığı açıklamada, 19 Aralık 2000 tarihinde bazı cezaevlerinde yaşanan olayları bitirmek için devlet ile mahkumlar arasında ara buluculuk yaptığını belirtti.

Kendisinin, dönemin Başbakanı merhum Bülent Ecevit tarafından görevlendirildiğini anlatan Bekaroğlu, 4 kişilik bir grupla devlet ve mahkumlar arasında ara buluculuk yaptığını belirterek, ''Biz mahpuslarla devlet görevlileri arasında sorunu çözmeye çalışırken, burada bir an evvel ölüm oruçları bitsin diye uğraşırken, aynı devletin farklı birimleri, güvenlik birimleri, ceza ve tevkif evleri, operasyona karar verdi'' dedi.

''ASIL SORUMLULAR...''

Bekaroğlu, olayın, Türkiye'deki sistemi göstermesi açısından çok önemli olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
''En son açılan davada, bu katliamın sorumlusu olarak 2 astsubayı gösterdiler. Bu astsubaylardan biri Güneydoğu'daki bir çatışmada şehit olmuş, diğeri ise ordudan ihraç edilmiş ve yurt dışına kaçmış. Bunun yanında da 30'a yakın asker sorumlu tutulmuş. Esas sorumlular bu kararı verenlerdir. Adalet ve İçişleri bakanlarıdır, jandarma görevlileridir. Ceza ve tevkif evleri görevlileri ile emniyet görevlileridir. Buradaki operasyona komuta eden komutanlardır. Askerler, düşmanları ortadan kaldırmak için eğitilirler. Burada askerlere emredildi, 'Orada düşman var. Onları ortadan kaldırın' dendi. Askerler de onları ortadan kaldırdılar. 
Böyle bir durumda emri verenler yargılanmıyor, askerler yargılanıyor. Bu da Türkiye'deki hukuk sisteminin nerede olduğunu gösteriyor. Benim kanaatim o gün yapılan operasyon sadece mahpuslara yapılmadı, Türkiye toplumuna yapıldı. Ondan sonraki gelişmeler de bu operasyonla başladı diye düşünüyorum. Eğer bu cezaevlerinde bu olayları yapanlar yargılanmıyorsa, Türkiye'de adalet yerlerde sürünüyor demektir. Bu yargılamalar başlayana kadar, burada yapılan anmaları, toplantıları şahsım adına desteklemeye devam edeceğimi belirtmek isterim.''
Günün Önemli Haberleri