Hasip Kaplan'dan Özkök'e sert yanıt
Abone olErtuğrul Özkök günler önce 'Türkiye bölünsün' dedi tartışmalar hala bitmedi. Hasip Kaplan, Özkök'e yanıt verdi;
BDP Şırnak Milletvekili Hasip
Kaplan, ''Türkiye'de tartışılmayacak bir şey varsa, o da bu ülkenin
birliği ve bütünlüğüdür'' dedi.
Hasip Kaplan, Parti Meclisi'nde aldıkları Batı illerinde ve Büyükşehirlerde daha fazla örgütlenme çalışmaları kapsamında geldiği Antalya'da basın toplantısı düzenledi. Antalya Kültür Merkezi yanındaki kafeteryada düzenlenen basın toplantısında, 12 Eylülde yapılacak referandumu boykot edeceklerini kaydeden Kaplan, referandumda ''evet ya da hayır'' oyu vermenin 12 Eylül Anayasasının ömrünü uzatacağını savundu.
AK Parti'nin Anayasa değişikliği ile 12 Eylül Anayasasına ''serum verdiğini'' öne süren Kaplan, ''AK Parti, 12 Eylül Anayasasına serum vererek ömrünü uzatıyor. Bu değişiklik en az 10 yıl, 20 yıl yeni bir Anayasa talebini öteler. Bu, ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür. Onun için yeni bir Anayasa için referandumu boykot ediyoruz'' dedi.
KÜRTLER TÜRKİYE'DEN AYRILMAK İSTEMİYOR
Medyada geçen hafta ''Türk ve Kürt
halklarının birlikte yaşamasına'' ilişkin tartışmaların
hatırlatılması üzerine Kaplan, Kürtler'in Türkiye'den ''hiçbir
yerde hiçbir şekilde'' ayrılmak istemediklerini söyledi.
Kaplan, şöyle devam etti:
''(Türkiye'de Kürtler ayrılmayı
konuşmalıdır) denmesi, bu halka, bin yıllık tarihimize,
Çanakkale'de, Dumlupınar'da yan yana yatan şehitlerimize yapılacak
en büyük saygısızlıktır. Bu, Hitler'in soykırım tezleriyle aynı
gördüğüm son derece tehlikeli bir yaklaşımdır. Türkiye'de
tartışılmayacak bir şey varsa o da bu ülkenin birliği ve
bütünlüğüdür.
Bu ülkede hiç kimsenin Kürt ve Türklerin ayrılmasını tartışmak
haddine değildir. Böyle bir tartışmayı açma hakkı da yoktur. Bu,
düşünce özgürlüğü kapsamında, ifade hürriyeti kapsamında da asla
görülemez. Bir örnek vereyim: Başbakan bir istatistik
yaptırsa, kaç milyon insanımızın Türk, Kürt, Çerkez ve Arap ile
evlendiğini görür. Bunların çocuklarını nasıl ayıracaklar. Ben
Kürtüm. Benim eşim Türk. Benim çocuklarımı, Sayın Özkök (Ertuğrul
Özkök) nasıl ayıracak, kimi nereye koyacak bakayım. Yoksa iki
çocuğum var, birini Şırnak'a birini de Kırklareli'ne mi bırakacak.
Böyle bir yaklaşım olabilir mi?
Medyanın tepesinde olanlar, bu kadar sorumsuz davranma hakkına sahip değildirler diye düşünüyorum. Burada bir tek şeyin konuşulması gerekiyor: Yangını nasıl söndürürüz, kardeşliği ve barışı nasıl sağlarız? Medya ayrılmayı değil, birlikte yaşamayı, diktatörlüğü değil, demokrasiyi, hukuksuzluğu değil, insan haklarını tartışmaya açmalıdır.''