Haşim Kılıç’tan önemli açıklamalar
Abone olAnayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, "Bizim temyizde incelenen konuları yeniden inceleyerek herhangi bir hüküm çıkarmamız asla mümkün değ...
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, "Bizim temyizde incelenen
konuları yeniden inceleyerek herhangi bir hüküm çıkarmamız asla
mümkün değildir" dedi.
"Yüksek Yargı Kurumlarının Avrupa Standartları Bakımından
Rollerinin Güçlendirilmesi Ortak Projesi" kapanış konferansına
katılan Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, basın mensuplarının CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugün partisinin grup
toplantısında, kendisine yönelik eleştirilerde bulunarak
Yargıtay’ın Balyoz kararı ile ilgili dosya henüz önüne gelmeden
hükme vardığı yönündeki eleştirisini hatırlatması üzerine,
Kılıçdaroğlu’nun açıklamasını dinlemediğini ve eleştirinin hangi
noktada olduğunu bilmediğini ifade etti.
"ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ TEMYİZ GİBİ GÖSTERİLİYOR"
İfade ettiği konunun gerek siyaset makamlarını gerekse basın
mensuplarının Anayasa Mahkemesini bir ikinci temyiz merci gibi
göstermelerine yönelik tavırlarından kaynaklandığını söyleyen
Kılıç, "Bundan dolayı o açıklamayı yapmak durumunda kaldım. Çünkü
Anayasa Mahkemesinin, 148. maddeye göre görev alanı bellidir, bunu
biz yapmadık, Anayasa’da açıkça yazıyor. Dolayısıyla bizim temyizde
incelenen konuları yeniden inceleyerek herhangi bir hüküm
çıkarmamız asla mümkün değildir. Ancak yargısal aşama sırasında
herhangi bir temel hak ihlali söz konusuysa tabi ki burada gerek
ilk derece mahkemesi olsun gerekse temyiz aşaması olsun bir hak
ihlali iddiası varsa bu iddiaya tabi ki bakacağız. Eğer bu iddia
yerinde görülürse ilgili yargı kuruluşlarına göndererek yeniden
yargılama yapmalarını ve bu ihlalin giderilmesini isteyeceğiz" diye
konuştu.
Bu uygulamanın temyizle karıştırıldığına işaret eden Kılıç, bundan
dolayı Anayasa Mahkemesine gereksiz başvurular yapıldığını
belirterek,"Burada söylemek istediğim konu; tamamen bizim bir
temyiz makamı olmadığımızı belirten anayasal görev alanını tespit
düşüncesiydi. Onun dışında herhangi bir şey aramayın" diye ifade
etti.
Hangi düşünce, hangi ırk ve hangi renkten olursa olsun eğer bir hak
ihlali varsa kendilerine başvurulması durumunda bu başvuruları
değerlendirmek durumunda olduklarını ifade eden Kılıç, "Bu herkesin
anayasal hakkıdır. Dolayısıyla hak ihlali şikayetini önleyen bu
konuda yapılacak başvuruları etkisizleştirmek, itibarsızlaştırmak
gibi bir düşüncemiz asla olamaz" şeklinde konuştu.
BALYOZ DAVASI
Kendisine daha önce Yargıtay’ın verdiği kararın siyasi olup
olmadığına ilişkin soru sorulduğunu hatırlatan Kılıç, Yargıtay 9.
Ceza Dairesi Başkan ve üyelerinin uzun yıllar o dairede
bulunduklarını, başarıyla hizmet yürüttüklerini bu noktada
gördükleri davalarda gerekli özen ve dikkati taşıdığına inandığını
söylediğini hatırlattı. Dava ile ilgili herhangi bir değerlendirme
yapmadığını ifade eden Kılıç, sadece davaya bakan Yargıtay
üyelerinin birikim ve donanımlarına atıfta bulunduğunu söyledi.
Kılıç, bu ifadeleri farklı yerlere çekerek farklı sonuçlar
çıkarmanın doğru olmadığını dile getirdi. Haşim Kılıç, tutuklu
vekillerin Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruları ile ilgili bir
soru üzerine de bireysel başvuru davalarına kendisinin girmediğini
ve başvuruların hangi aşamada olduğunu bilmediğini ifade etti.
Balyoz davası kararında "manevi cebir" ifadesine yönelik
tartışmalar yapıldığı belirtilerek, manevi cebir olmadığı yönünde
bir bireysel başvuru yapılması durumunda bunun hak ihlali olarak
değerlendirilip değerlendirilmeyeceği sorusu üzerine Kılıç,
"Önümüzde dosya yok, dosyayı bilmiyoruz. İçinde ne var ne yok o
konuda herhangi bir bilgimiz yok. Bilgimizin olmadığı bir konuda
bir değerlendirme yapmak fevkalade yanlıştır o nedenle bir
değerlendirme yapmak istemiyorum" ifadelerini kullandı. Kılıç,
bireysel başvurularda yeniden yargılama kararı verilmesi durumunda
mahkeme kararının değişme ihtimalinin olup olmadığının sorulması
üzerine, "İhlal sonucunda yeniden yargılama yapıldığında, o ihlalin
ortadan kaldırılması, oradaki kararın değişmesini gerektiriyorsa
şüphesiz ki değiştirir. Burada tereddüt yok" dedi.
(İHA)