Haşim Kılıçtan Leyla Zana itirafı
Abone olDTP kapatıldı ama herkesin aklında bazı sorular var? Niye bu zaman? Niye Leyla Zana? Niye Ayna değil de Türk? Haşim Kılıç cevap verdi.
Haşim Kılıç siyasi yasak getirilen Leyla Zana hakkında çarpıcı
açıklamalar yaptı. Skandal yasak için topu başsavclığın üzerine
attı.
Anayasa Mahkemesi'nin sadece iddianamede olup bitinleri karara bağlamak gibi bir görevinin olduğunu Milliyet'ten Fikret Bila'ya anlatan Kılıç, iddianamede Zana parti üyesi görünüyordu dedi ve ekledi.
-Başsavcılığa sorduk üye olduğu bilgisi geldi...
Zana'nın siyasi yasağı Başsavcının başını yakacak gibi görünüyor. Daha önce AK Parti'yi kapatma iddianamesinde google taramasında çıkan bazı asılsız haberleri mahkemenin gündemine taşıyan başsavcının Zana konusuna ne diyeceği merakla bekleniyor.
İşte Haşim Kılıç'ın konu hakkındaki çarpıcı açıklaması..
KARARA CEMİL ÇİÇEK Mİ YÖN VERDİ?
Efendim, karara Cemil Çiçek önceden AİHM’nin Herri Batasuna
kararını hatırlatarak mahkemenize yön vermiş... Kararın amacı
‘açılım’ı sabote etmekmiş... Böyle yorumlar var.
Başkan Kılıç bu iddiaları “çirkin” olarak niteliyor, reddediyor,
ama “bir yargıç olarak polemiğe girmiyor.”
Ancak Herri Batasuna konusuna açıklık getiriyor:
- TV kayıtları ortada. Ben açıklamamda AİHM’nin Herri Batasuna
kararından bahsetmedim. Bir gazeteci bunu sorunca AİHM’nin bütün
kararlarını, o arada Batasuna kararını da incelediğimizi söyledim.
Biz her konuda AİHM içtihatlarına önem veriyoruz. Yoksa, Batasuna
kararının bizim kararımıza özel ve doğrudan bir etkisi olmadı.
Anayasa Mahkemesi olarak vicdanımızla karar verdik.
LEYLA ZANA'YA SİYASİ YASAK HATA MIYDI?
Kılı kırk yardınız da, DTP’nin üyesi bile olsa Leyla
Zana’ya niye yasak koydunuz? DTP’liler de bu konuyu sizin acele ve
keyfi karar verdiğinizin örneği olarak gösteriyor.
- Bir kimsenin bir partiyle üye olup olmadığını Anayasa Mahkemesi
nasıl araştırır? Başsavcılığa sorarak... Çünkü kayıtlar oradadır.
Başsavcılığın iddianamesinde Leyla Zana üye olarak görülüyordu.
Mahkememizin raportörleri bununla yetinmedi, Başsavcılık’tan
yeniden sordular, iddianamede ismi geçen 221 kişinin tamamı üye mi
diye... Başsavcılığın gönderdiği yeni listede iki kişinin üye
olmadığı, bir kişinin de öldüğü anlaşıldı; bunları çıkardık. İşte
bu ikinci listede de Leyla Zana yine üye olarak görülüyordu. Bu
durumda mahkeme, iddianame ve Başsavcılık verileri çerçevesinde
karar veriyor tabii...
PEKİ YA ZAMANLAMA? AÇILIMI SABOTE ETMEK İÇİN
MİYDİ?
Peki, kararın ‘zamanlaması’ da eleştiriliyor, açılımı sabote etmek
için aceleye getirmişsiniz!
- İnsaf; başka ne diyebilirim! Dava iki yıl önce açılmış! Raportör
arkadaşlar belirttiğim gibi üye listelerini yeniden isteyecek kadar
ayrıntılı inceleme yapmışlar. Heyet olarak her delili
ayrıntılarıyla incelemişiz, bütün CD’leri, metinleri sonuna kadar
incelemişiz. Karar, evet haftaya kalabilirdi. Ama inceleme
tamamlanınca kararın açıklamasını haftaya bırakmanın anlamı yoktu
ve ne fark ederdi?..
ILIMLILAR YASAKLANDI, AŞIRILAR KURTULDU
Basında ortak bir eleştiri var; ben de katılıyorum: Ahmet Türk ve
Aysel Tuğluk gibi ılımlılar yasaklandı, Emine Ayna gibi aşırılar,
hatta ‘azgınlar’ kurtuldu!
Kılıç’ın cevabı:
- Mahkeme iddianame ile sınırlı davranmak zorundadır. İddianamede
hakkında yaptırım uygulanması istenen isimler arasında
bahsettiğiniz isimler yoktu. 8 vekilin yasaklanması istendiği
halde, çok titiz davranarak sadece Türk ve Tuğluk hakkında yaptırım
kararı verdi. O sırada ‘eşbaşkan’ oldukları için değil, ‘eşbaşkan’
olarak eylemleri daha önemli olduğu için.