Haşim Kılıç’a ‘He-Man’ benzetmesi
Abone olAK Parti İstanbul Milletvekili Oktay Saral, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın açıklamalarına sert tepki göstererek Kılıç’ı çizgi film...
AK Parti İstanbul Milletvekili Oktay Saral, Anayasa Mahkemesi
Başkanı Haşim Kılıç’ın açıklamalarına sert tepki göstererek Kılıç’ı
çizgi film karakteri ‘He-Man’e benzetti.
Milletvekili Oktay Saral, Anayasa Mahkemesi’nin 52. kuruluş
yıldönümünde konuşan yüksek mahkeme başkanının Hakk’a dair bir
ıstırabı, hukuka dair bir nosyonu varsa ve bu anlamda taşıdığı
kimliğin haysiyetine bürünmek istiyorsa önce Anayasa’nın ideolojik
hüviyetine atıfta bulunarak bundan şikayet etmesi gerektiğini
vurguladı. Saral “Bu gün gelişmiş demokrasilerde yüksek mahkemeler
temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi namına üstün bir hukuk
anlayışı ile kendini tahkim ederken; bizde Anayasa Mahkemesi
rejimin esası olan egemenlik hakkını milletten nasıl gasp ederimin
derdine düşmüştür. Çünkü 1961 tarihine kadar var olmayan ve
darbeciler tarafından kurulan Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş amacı
‘darbe ideolojisini’ korumaktır. İdeolojik bir nosyonla kodlanan
anayasayı, daha doğrusu marazi ruhlu faşizmi besleyen bir süt
anayı, Tadil-i Erkân üzere millete rağmen koruma ve kollama
davasındadır. Konuşmasından da anlaşılacağı gibi, yasama ve
yürütmenin üst düzeyde katıldığı bir toplantıda 14. Lui’yi çırak
çıkartacak bir üslupla konuşan ve konuşurken de çizgi film
karakteri ‘He-man’ gibi kılıcını göğe kaldırarak ‘Gölgelerin gücü
adına güç bende!, Devlet benim!” raconunu kesen Haşim Bey’in
tanımladığı ve talep ettiği yargı bağımsızlığına demokrasilerin
hiçbir kitabında ve mihrabında yer olduğunu düşünmüyorum” dedi.
“Üzülerek belirtmeliyim ki, bu güne kadar egemenler kendi kurduğu
düzeni anayasal düzeyde garanti altına aldıktan sonra, menfaat
düzenlerini tahkim için milli iradeyi kanun sopası ile baskı altına
alabilmek için yargıyı adeta bir manivela gibi kullanmışlardır”
diyen Saral “Bu noktada Sayın Kılıç’a şöyle bir soru sormak
isterim; Devlet politikasını hükümetler mi üretir yoksa yüksek
mahkemeler mi? Danıştay’ın görevi devlet politikası üretmek midir?
Vesayet anlayışı milli iradeyi icra noktasında da muhasara altına
alabilmek için anayasal düzeyde Hükumeti, Danıştay’ın ayakçı memuru
seviyesinde konumlandırmıştır” ifadelerini kullandı.
HAŞİM KILIÇ’A SESLENDİ
Haşim Kılıç’a seslenen Saral, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Ey! Yüksek mahkemenin Başkanı, yargının öncelikli sorunu, tek
kelime ile önceliğini kaybetmişliğidir. Hukuk vicdanı adalet namına
öncelikli olarak bunları ihbar ederken siz önceliğinizi nasıl bir
sistem tasavvurundan devşirirsiniz. Unutmayın ki, bütün sistemler
bir ahlak kabulü üzerinden tanımlanır. Öncelik zaafı içerisindeki
bir yargı mensubu hukukçu kimliğine nispetle de ciddi bir ahlak
zaafı içerisindedir. Konuşma üslubunda bu anlamda bir önceliği
kollamadığı gibi hukuk ve devlet adamlığı nezaketini yansıtamayan
hâsılı dil ve üslupta adil olamayan bir yargıcın icrada adalet
dağıtacağına inanmak beyhudedir. Dil ve üslupta yasama ve
yürütmenin hakkını teslim edemeyen bir yargıcın bağımsızlıktan
anladığı başıboş bir imtiyaz tanımıdır. Sayın Başkan, konuşmanızda
bir siyasetçi edasıyla vurgu yaptığınız ‘derinliği olmayan sığ
görüş’; olsa olsa vatandaşlarımızın özgürlüğü diye yola çıkıp, o
özgürlüğü ayaklar altına almak ve yabancı şirketin faaliyetlerine
yol vermektir. Sen bu milletin gönlünde bir demokrasi kahramanı
olarak yer etmek üzereyken emekliliğine bir yıldan az bir zaman
kala, bu millet seni artık mutlu azınlıkların temsilcisi Ahmet
Necdet Sezer’le, Yekta Güngör Özden’le, Vural Savaş’la birlikte
anacak ve paralel bir dünyaya hapsedecektir. Haşim Bey! Özel
mahfillerde ideolojilerin masadı ile bilediğiniz kılıcınızın iki
tarafı da keser olmuştur. Ama unutmayın ki iki taraflı keskin kılıç
kınına zarar verir.”
(İHA)