Haşim Kılıç’a bir ilginç benzetme daha
Abone olKültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ı Kenan Evren’e benzetti. <br/>Anayasa Mahkemesi’nin 52. kuruluş y...
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Anayasa Mahkemesi Başkanı
Haşim Kılıç’ı Kenan Evren’e benzetti.
Anayasa Mahkemesi’nin 52. kuruluş yıldönümünde Başkan Haşim
Kılıç’ın yaptığı konuşmaya tepkiler devam ediyor. Türkmedya Yayın
Grubu’nun Yenibosna’daki merkezini ziyaret eden Bakan Çelik,
Türkmedya İcra Kurulu Başkanı Cengiz Özdemir, Akşam Gazetesi Genel
Yayın Yönetmeni Mehmet Ocaktan ve Güneş Gazetesi Genel Yayın
Yönetmeni Murat Kelkitlioğlu ile bir araya geldi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç’ın açıklamalarını sert bir dille
eleştiren Çelik, “Bizim siyasi kültürümüzde uzun zaman önce geride
bıraktığımız kurtarıcı ya da demokrasinin mehdisi kurum
pozisyonuna, AYM Başkanı kendi kurumunu yerleştirmiş görünüyor”
dedi.
“TEK BAŞINA BU ROLÜ ÜSTLENEMEZ”
Kılıç’ın konuşmasının genelinde hükümeti ve AYM’yi karşı kamplara
yerleştiren bir tutum takındığını vurgulayan Çelik, şunları
söyledi: “Hükümete karşı yapılan uluslararası boyuttaki kara
propagandanın burada daha dolaylı yollardan üretildiğini görüyoruz.
Kılıç, hükümeti otoriter bir kampın içine konumlandırırken,
kendilerini hukukun üstünlüğünü, temel hak ve hürriyetleri koruyan
bir noktaya yerleştiriyor. Demokrasilerde hiçbir kurum tek başına
bu rolü üstlenemez.”
“FEVKALADE YAKIŞIKSIZ”
Bir kurumun kendisini vatandaşın, cumhuriyetin, temel hak ve
hürriyetlerin, hukuk devletinin teminatı olarak göstermesinin
tehlikeli olduğunun altını çizen Çelik, konuşmasına şöyle devam
etti:
“Geçmişte zaman zaman ordunun ve başka kurumların yaptığı gibi
kurtarıcı misyona kendini kaptırmış. Demokrasi felsefesiyle en
çelişen durum, bir kurumun kendine kurtarıcı misyonu biçmesidir.
Hiç yakıştıramadığım bir durum da gömlek değiştirme metaforu
üzerinden bir yüksek yargı kurumu başkanının karakter tartışması
açmaya çalışması. Fevkalade yakışıksız.”
“ÜSLUP DEĞİŞİMİNİ BEN O ZAMAN TESPİT ETMİŞTİM”
Kılıç’ın daha önce de vahim bir çıkış yaptığını anımsatan Çelik,
sözlerini şöyle sürdürdü: “Aylar önce Kılıç, beni çok şaşırtan
biçimde, Meclis Anayasa Komisyonu’na karşı şık olmayan ifadeler
kullanmıştı. Meclis’te yürütülen uzlaşma çalışmalarını kastederek;
‘Bunu Kenan Evren de yapardı’ demişti. O gün bunu tartışmamız
lazımdı. O konumdaki biri böyle konuşabilir mi? Bu üslupla Meclis’e
karşı bir Kenan Evren, bir de Yekta Güngör Özden konuşurdu.
Kılıç’taki üslup değişimini ben o zaman tespit etmiştim.”
TAZİYE MESAJI
Başbakan Erdoğan’ın 1915 olaylarına ilişkin taziye mesajını da
değerlendiren Kültür ve Turizm Bakanı Çelik, açıklamayı paradigma
değiştiren ve zihniyet sıçraması yaşatan bir başlangıç olarak
niteledi. Yıllardır pasifist ve çekimser kalınan bir konuda müthiş
bir özgüven ortaya konulduğunu söyleyen Çelik, “Burada yaşanan ne
varsa hepimizin ortak tarihidir. Geçmişte Osmanlı topraklarında
yaşayan, bugün ‘diaspora’ olarak anılan Ermeni, Rum ya da başka
grupların her birinin Anadolu’nun diasporası olduğunu düşünüyoruz”
ifadelerini kullandı. Daha önce diasporada bulunan herkese geri
dönmeleri hususunda çağrı yaptığını hatırlatan Çelik, sözlerini
şöyle sürdürdü: “Türkiye artık, ‘Madem ki suçlanıyorum, ben de
karşıdakini suçlayayım’ gibisinden bir politikaya prim
vermeyeceğini göstermiştir. Biz bunu yapalım, karşı taraf da şunu
yapsın diye bir pazarlık da söz konusu olmamıştır. Tam tersine
Türkiye gücünü bu tip pazarlıklardan değil doğru duruş üretmekten
aldığını göstermiştir. Biz gerçeklerle yüzleşmekten kaçmayacak
kadar da kendimize güveniyoruz.”
(İHA)