Haşim Kılıç AK Parti'ye yüzde 10 şoku yaşatacak mı?
Abone olGörev süresi seçimden önce dolacak olan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, hükümete giderayak sürpriz yapar mı?
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın "Yüzde 10 seçim
barajıyla ilgili 2-3 haftaya karar vereceğiz. Hak ihlali
kararı çıkarsa 2015 seçimlerine uygulanacak” açıklaması
gündeme oturdu.. Öte yandan AK Partili Burhan Kuzu, "Eğer
bu açıklama ona aitse saçmalıktır, hiçbir tutarlı tarafı ve izahı
yoktur." sözleriyle Kılıç'a tepki gösterdi.
Habertürk gazetesi yazarı Muharrem Sarıkaya'nın dün köşesinde duyurduğu Kılıç'ın açıklamaları Ankara kulislerini dalgalandırdı.
Hükümetle arası bir süredir kötü olan ve zaman zaman iktidara ters düşen kararlarla öne çıkan Kılıç'ın başkanlığındaki AYM'nin seçim barajıyla ilgili nasıl bir tutum izleyeceği merak konusu oldu.
Siyaset dünyasını yakından takip eden gazeteci Ömer Şahin, 'Ankarareview' sitesindeki yazısında 2015 seçimlerinin kaderini değiştirebilecek o sözleri böyle değerlendirdi:
YÜZDE 40'IN ALTI İKTİDARIN GİTMESİ DEMEK
"HDP zaten yüzde 10’a yaklaşan gücüyle AK Parti’ye giden oylarını da geri almaya çalışacak.
DSP ve Emine Ülker Tarhan’ın partisi CHP‘nin ulusalcı tabanından oy devşirebilir. Bu pastanın bir taliplisi de İşçi Partisi olur.
Burada asıl irdelenmesi gereken AK Parti’nin durumu.
AK Parti’nin oy tabanında milliyetçi-muhafazakar ve dindar kürtler önemli yer tutuyor.
MHP’nin baraj sorunu yok. BBP ile seçim işbirliğine de gidebileceği söyleniyor.
Eğer bu işbirliği olmasa dahi BBP, Meclis’e girmek için asılacaktır.
AK Parti’nin öncü kadrolarını içinden çıkaran Saadet Partisi(SP) ayrı bir motivasyona kavuşacaktır hiç şüpheniz olmasın!
İdris Naim Şahin, İdris Bal seçime parti olarak girecekler mi, bilemiyoruz. Belki MHP ile işbirliği yapacaklardır.
Barajın olmadığı bir ortam yeni kurulan partiler ya da yeni oluşumcular için de umut ışığı olacaktır.
Görüldüğü gibi bu işten en zararlı çıkma olasılığı olan parti AK Parti.
İrili,ufaklı sağ partilerin hepsi AK Parti’den oy tırtıklayacaktır.
Bu yüzden Mahkemenin kararı iktidarı riske edebilir!
Çünkü;4 ve daha fazla partinin girdiği Meclis’te AK Parti oylarının yüzde 40’ın altı olması iktidarın gitmesi demek.
AK Parti’nin tek başına iktidar olamaması muhalefete gün doğması demek.
Yani, koalisyonlara kapı aralanacak!"
"HAŞİM ABİ" GİTTİ
İktidar ile Kılıç'ın arasının iyi olmadığına dikkat çeken Kılıç, hükümetin her türlü hamleye hazırlıklı olduğunu belirten Şahin, yazısını böyle tamamlıyor:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç arasında iplerin kopuk olduğunu bilmeyen yok.
7 ay öncesine 24 Nisan’a gidelim…
Mahkemenin kuruluş yıldönümünde Haşim Bey “kılıç” gibi sözlerle Hükümete verip veriştirmişti!
Ne “vicdan yolsuzluğu”nu bırakmıştı ne de “milli görüş gömleğini çıkarma” metaforunu?
İşte o günden sonra 40 yıllık dostluklar tarih oldu. “Haşim Abi” gitti yerine “Haşim Bey” ve “Sayın Kılıç” geldi.
Bir-iki kelam da “yüzde 10″ barajı üzerine etmek gerekiyor
12 Eylül döneminde kondu. “Bölücü ve irticai” partilerin önünü kesmek için bulunmuş formüldü
Resmi gerekçe “yönetimde istikrar, temsilde adalet” olarak Anayasaya yazıldı.
12 Eylülcülerin hedefi AK Parti’yi de içinden çıkaran RP ile HDP‘nin öncüleriydi.
Aslında ne “istikrar“ı sağladı ne de “adalet”i …
Yüzde 10 ile istikrar olsa idi 1991’den 2002’ye kadar Türkiye koalisyonla yönetilmezdi.
Yüzde 10 adalet sağlasa yüzde 34 oy ile yüzde 65 temsil olmazdı!
Aradan geçen 34 yıl şunu gösterdi: Seçim barajıyla değil, güçlü halk desteğiyle sağlandı siyasi istikrarlar."
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, Haşim Kılıç’ın açıklamalarına çok sert tepki gösterdi.
KUZU: HAŞİM BEY NE DEDİĞİNİ BİLMİYOR
Kuzu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç yine rol çalmaya çalışarak yeni bir macera peşine düşmüş. Haşim Bey, ne dediğini de bilmiyor. Sonuç olarak bunları söylemek mümkün değil. Anayasa Mahkemesi Başkanı ya da üyeleri, verdiği kararın kapsamını açıklayamaz. Kendisi verdiği kararın hangisinin uygulanıp uygulanmayacağına karar veremez. Yorum diye bir yetkisi asla yoktur. Bireysel başvurular tamamıyla kişiseldir ve ilgili kanun çok açıktır: Anayasa Mahkemesi’nin 45. Maddesinin 3. bendinde ‘yasada yer alan konular doğrudan ferdi başvuru konusu olamaz.’ Yüzde 10’luk seçim barajı zaten kanunda var olan bir durum, dedi. Kuzu sözlerine şöyle devam etti:
KUZU, KILIÇ'IN İMZASININ DA OLAN O KARARI HATIRLATTI
“Zamanında bu seçim barajının iptal edilmesi için siyasi partiler mahkemeye başvurdu. Haşim Bey’in imzasının da olduğu kararda ‘Yüzde 10’luk seçim barajı anayasaya aykırı değildir, istikrar için gereklidir’ ifadeleri yer alıyordu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de verdiği kararda ‘biz bu işe karışamayız’ görüşünü belirtmiş. Dolayısıyla Haşim Bey’in açıklamaları ‘yaptım oldu’dan başka bir şey değildir. Bunun izahı mümkün olmadığı gibi Haşim Bey’in açıklamasını açıklanmamış olarak sayarım. Eğer bu açıklama ona aitse saçmalıktır, hiçbir tutarlı tarafı ve izahı yoktur. Anayasa Mahkemesi Başkanı asla böyle bir açıklama yapamaz, yapmamalı.”