Hasan Cemal kimi sevdi?
Abone olHasan Cemal'in fırtınalar koparan kitabı 'Cumhuriyet'i çok sevmiştim' adlı kitabına bir eleştiri de Reha Muhtar'dan geldi. Muhtar Cemal'in gerçekte kimi sevdiğini yazdı.
Sabah yazarı Reha Muhtar Hasan Cemal'in medya dünyasını
karıştıran kitabına tepki gösterdi. Muhtar, "Cumhuriyet'i
çok sevmiştim..." yazısıyla tartışmalara katıldı.
Yazı: Reha Muhtar
Kaynak: www.sabah.com.tr
Şişirilen konuya özellikle girmedim...
Çünkü yorumları fazla şişik buldum...
Çünkü yüz binlerce satan gazetelerin sürmanşetlerini kaplamasını,
günlerce fırtınalar yaratmasını manidar bulmasam da anlamsız
buldum...
Hasan Cemal'in Berin ve Nadir Nadi üzerine atışmalarının, İlhan
Selçuk'a sataşmalarının, nasıl bu kadar fırtına koparabildiğine,
nasıl sayfalarca yer bulduğuna hayret ettim...
Manşet atarak tarih yazanların sübjektivizmine parmak
ısırdım...
Olay İlhan Selçuk'un dediği gibi, Cumhuriyet gazetesine ve
dolayısıyla Cumhuriyet rejimine yönelik bir plan mıydı?..
Hedef, Cumhuriyet gazetesini küçültmeye çalışırken, Cumhuriyet'in
ilkelerini de mi yok etmekti?..
Dünya ya da Amerika çapında bir büyük planın parçası mıydı?..
Yoksa, Hasan Cemal isimli bir Genel Yayın Müdürü'nün intikamı
mı?..
"Cumhuriyet'i çok sevmiştim..." Öyle diyordu Hasan Cemal kitabının
başlığında...
Hangi Cumhuriyet'i çok sevmişti acaba Hasan Cemal?..
Devrimci ulusalcı, cumhuriyetçi ve laik...
Bu Cumhuriyet'i mi çok sevmişti Hasan Cemal?..
Sanmam...
Çünkü Hasan Cemal esas olarak devrimci değil liberal, ulusalcı
değil global, Cumhuriyetçi değil demokrattı...
Kendi yaşam tarzı laik olsa da, savunduğu sistem, fazlaca
demokratikti...
İnançlar konusunda materyalist ve ateist olsa da hayata bakışı
pragmatistti...
Gözü ulusu görse de, gönlü öncelikle batıyı arzuluyordu...
Bu göz, bu gönül, bu inanç ve bu tarzla Hasan Cemal Cumhuriyet'i
çok sevemezdi...
Olsa olsa, kendi genel yayın yönetmenliğini yaptığı sırada
yaratmaya çalıştığı Cumhuriyet'i çok sevmiş olabilirdi...
Oysa O Cumhuriyet, Cumhuriyet değil, Hasan Cemal'di...
Hasan Cemal kendi değiştirmeye çalıştığı Cumhuriyet'i çok sevdiğini
söylüyordu...
Yanlış söylüyordu...
Sevdiği Cumhuriyet değil, kendisiydi...
Kendisini seviyordu ve kendisini sevdiği için kendisinin
değiştirmeye çalıştığı şeyi de seviyor görünüyordu...
Oysa Hasan Cemal bilmeliydi ki...
Cumhuriyet'in fikirleri, ilkeleri, düşünceleri ve sistematiği,
kendisi genel yayın yönetmeni olmadan önce de vardı...
Sadece İlhan Selçuk'ta değil, Uğur Mumcu'dan Ahmet Taner Kışlalı'ya
kadar basın şehitlerinde vardı...
Cumhuriyet fikriyatı ve zikriyatı ile Türkiye'de Cumhuriyetçi bir
mihraktı...
Onu beğenebilirdiniz...
Onu beğenmeyebilirdiniz...
Onu sevebilirdiniz...
Onu sevmeyebilirdiniz...
Ama onu 180 derece değiştirip, kendi oyuncağınız
yapamazdınız...
Sil baştan yapmak istediğiniz şeyi çok seviyorum
diyemezdiniz...
Cumhuriyet'te yaşananlar bir kişilik kavgası ya da kişisel iktidar
mücadelesi değildir...
Cumhuriyet'te yaşananlar, iki dünya görüşünün çatışması, kavgası ve
yollarının ayrılmasıdır...
Hasan Cemal'in bu olayı bir yenilgi olarak gördüğünü
biliyorum...
Oysa yenilgi kişisel değil, ideolojiktir...
Cumhuriyet'i değiştirmeye Cumhuriyet izin vermeyecektir...
Çünkü Cumhuriyet'i değiştirmeye, Cumhuriyet izin verse, Cumhuriyet,
Cumhuriyet olmaktan çıkacaktır...
Hiçbir Cumhuriyet kendi kuyusunu kendi elleriyle kazmaz...
Hasan Cemal bu olayı böyle görürse kafasında sorun kalmaz...
Unutmamalıdır ki, Cumhuriyet, "devrimci, ulusalcı, cumhuriyetçi ve
laiktir..."
Kendisi, "liberal, global, aşırı demokrat ve pragmatiktir..."
Şu anda yazdığı yazılara ve fikirlere bir baksın!..
Gerçekten bu fikriyat ve neşriyatla Cumhuriyet'i yönetebileceğine
inanmakta mıdır?..