Hasan Cemal de Mahçupyan kavgasına daldı!

Abone ol

Hasan Cemal her satırın sonunda Etyen Mahçupyan'a seslendiği yazısında aynı soruyu sordu: Demek bunun adı halk ihtilâli!

İNTERNETHABER.COM
Zaman si yazarı Etyen Mahçupyan'ın AK Parti'nin politikalarını ve seçim başarısını "halk ihtilali" olarak tanımalamasına sert bir tepki gösteren usta gazeteci Hasan Cemal T24'deki yazısında isim vermeden Mahçupyan'ı hedef aldı.

HER SATIRDA MAHÇUPYAN'A SESLENDİ!

Cemal "Demek bunun adı halk ihtilali" başlıklı yazısında Başbakan'ın son dönem açıklamalarını, sosyal medya ve 1 Mayıs yasaklarını, yargıya müdahale iddialarını hatırlattığı her satırın sonunda Etyen Mahçupyan'a seslendi ve aynı soruyu sordu: Demek bunun adı halk ihtilâli!

İşte Cemal'in yazısındaki ilgili bölüm:

Demek bunun adı halk ihtilâli!

Başbakan'ın yuhalattığı, 15 yaşında ölen Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan
Başbakan'ın yuhalattığı, 15 yaşında ölen Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan
Bir başbakan kalkıyor, neredeyse kendisi gibi düşünmeyen herkesi ‘vatan haini’ ilan ediyor.

Mütareke basını, iç düşmanlar, vatan hainleri, casuslar, milli orduya kumpas gibi söylemlerle Türkiye’yi hızla kamplara bölüyor, cepheleştiriyor.

Seçim meydanlarında Alevi bir annenin evlat acısını yuhalatıyor.

Demek bunun adı halk ihtilâli!

Bir başbakan kalkıyor, “İnsanların nasıl bir yaşam tarzını benimsemeleri gerektiğine ilişkin bir müdahale söz konusu olduğunda, hayatları üzerinde daha güçlü bir gizli servis kontrolü amaçlandığında, sokak protestoları zor kullanılarak bastırıldığında, hatta bu yüzden insanlar canından olduğunda...

İtiraf ediyorum, bu gelişmeler beni korkutuyor” diyen Almanya Cumhurbaşkanı’na papaz diyerek, rahip diyerek bir ‘nefret söylemi’yle karşılık veriyor.

Demek bunun adı halk ihtilâli!

Bir başbakan tüm bunları yaparken sadık tetikçileri de güç şımarıklığıyla tehditler savuruyor


Bir başbakan kalkıyor, “İnternet ve sosyal iletişim ağlarına erişimin kısıtlandığını; eleştirel bakış açısına sahip gazetecilerin işten çıkarıldığını, hatta yargılandığını; gazetelere yayın yasağının getirildiğini ve yayıncıların hukuki baskı altına alındıkları zamanı yaşıyoruz. Kimsenin hayat tarzına zorla müdahale edilemez” diyen Almanya Cumhurbaşkanı’na yıldırımlar yağdırıyor.

Demek bunun adı halk ihtilâli!

Bir başbakan kalkıyor, demokratikleşmek yerine devletleşiyor, ‘devlet benim’ zihniyetiyle bu memleketin tepesinde ‘çoğunluk despotluğu’ kurma yolunda hızla ilerliyor.

O başbakanın sadık tetikçileri de, sırtlarını devlete dayamanın rahatlığı ve güç şımarıklığıyla, “İki kere iki dört: Hangi yöntemlerle devlete savaş açtıysanız, karşılığını aynı yöntemlerle ve daha ağır olarak alacaksınız” diye tehditler savuruyor.

Demek bunun adı halk ihtilâli!

Öyle mi?..

Günün Önemli Haberleri